18
Mayıs
2024
Cumartesi
NİLÜFER - BURSA

20 yıl sonra su fakiri olacağız

TÜRKİYE 20 YIL SONRA SU FAKİRİ OLACAK

Bursa'daki su panelinde konuşan Nilüfer Belediyesi Kurucu Başkanı Ziya Güney, Türkiye'nin 20 yıl sonra su fakiri bir ülke olacağını söyledi.

Bursa Ovası'nın geleceğinin tartışıldığı panelde konuşan Nilüfer Belediyesi Kurucu Başkanı ve Yeşil Vadi Arıtma Tesisleri Genel Müdürü Ziya Güney, Türkiye'nin 112 milyar metreküp su potansiyelinin 3'te birini kullandığını belirterek, "Ülkemizde yıllık kişi başına düşen su miktarı bin 500 metreküptür. 20 yıl içinde nüfusumuzun 87 milyona çıkacağı düşünülürse, bu rakam bin 42 metreküpe düşecek ve su fakiri ülkeler kategorisine gireceğiz" dedi.

Türkiye'de suyun 29 milyar 600 milyon metreküpünün sulamada, 6 milyar 2 milyon metreküpünün içme ve kullanma suyunda, 4 milyar metreküpünün ise sanayide kullanıldığını ifade eden Güney, "Ülkemizde 600 civarında jeotermal kaynak var. Bizler bunun çok azını değişik amaçlarla kullanabiliyoruz. Bugün 125 milyar kilowatt saatlik hidroelektrik enerji potansiyelinin ancak yüzde 30'unu kullanıyoruz. Ve bu enerji üretimimizin yüzde 30'unu karşılıyor. Ülkemizde 2 bin 947 belediye bulunuyor. Bu da toplam Türkiye

nüfusunun yüzde 78'inin belediyelerde yaşadığını göstermektedir. İki bin 947 belediyenin 226'sında kanalizasyon, 269'unda arıtma tesisi yok. Bu rakamlar toplam nüfusun yüzde 30'u, toplam belediye nüfusunun yüzde 40'ını kapsamaktadır. Ülkemizdeki 242 Organize Sanayi Bölgesi'nden 107'si faal olarak çalışıyor. Bunların da 33'ünde endüstriyel atık su arıtma tesisi bulunmaktadır. Ülkemizdeki atık suların yüzde 55'i endüstriden kaynaklanıyor. Ancak bunların henüz yüzde 15'i arıtılabiliyor. Ayrıca ülkemizdeki 4

bin 459 ayrı turistik tesisin sadece 848'inde yani yüzde 19'unda atık su arıtma tesisi bulunmaktadır" diye konuştu.

Ülkemizde su kaynaklarının verimli kullanılması ve korunması için su yasası çıkartılması gerektiğini belirten Güney, alınması gereken diğer tedbirleri şöyle sıraladı:

"Akarsu ve kaynak sularımızın stratejik bir madde olduğu düşünülerek yabancılara satışı mutlaka önlenmelidir. Sularımız havza bazında yapılacak planlara göre yönetilmelidir. Su kaynaklarının çevresindeki plansız yapılaşmalar önlenmelidir. Yerleşim birimlerimizdeki şebekelerdeki kayıp kaçak oranları yüzde 40-45 oranlarında olup, bu dünya standardı olan yüzde 20'ler seviyesine indirilmelidir. AB müzakerelerinde açılan çevre dosyasındaki standartları yerine getirmek için ülkemizin harcaması gereken kaynak

58 milyar eurodur. Bu sebeple çevre meselelerinin çözümü için bütçeden ayrılan kaynaklar arttırılmalıdır. Tarımda sulama teknikleri değiştirilmeli, en kısa zamanda damla sulamaya geçilmeli ve gerek sanayide, gerekse içme suyunda azami tasarrufa gidilmelidir. Yer altı suları denetim altına alınmalı, kaçak derin kuyu açılması önlenmelidir. Atık su arıtma tesisi olmayan belediyeler ile sanayi bölgelerine kısa ve uzun vadeli af getirilmemeli, bu konuda çevre yasasındaki cezalar uygulanmalıdır. Arıtma

tesislerinde işletme giderlerinin yaklaşık yüzde 50'sini elektrik bedeli teşkil etmektedir. Çevre yasasında arıtma tesislerine verilecek enerjide yüzde 50'ye kadar sübvansiyon yapılmasını öngören ve bu konuda Bakanlar Kurulu'na yetki veren hükümler bir an önce uygulamaya sokulmalıdır. Mevcut atık su arıtma tesislerinde ileri arıtma teknolojilerine geçilerek deşarj edilen atık suyun geri dönüşüm ile sanayide proses suyu, tarımda sulama suyu olarak kullanımı teşvik edilerek desteklenmelidir."

 "OTELLERİN ATIK SULARI ULUDAĞ'DAKİ İÇME SUYU KANALLARI İÇİN BÜYÜK BİR RİSK"

Bursa'nın günlük su tüketiminin 276 bin metreküp olduğunu, 186 bin metreküpünün Doğancı Barajı'ndan, 75 bin metreküpünün derin kuyulardan, 15 bin metreküpünün ise Uludağ kaynaklarından karşılandığını dile getiren Güney, "Bursa'da 210 milyon metreküp yer altı su rezervi bulunmaktadır. Bunun 150 milyon metreküpü DSİ'ye, geri kalan 60 milyon metreküpü ise BUSKİ'ye aittir. Bursa ve yakın çevresindeki, 14 Organize Sanayi Bölgesi'nin 7'sinde arıtma tesisi yoktur. Doğu bölgesinde Vakıf ve Samanlı yerleşim

birimleri içerisindeki boyahanelerin atık suları arıtılmadan Nilüfer Çayı'nın bir kolu olan DSİ drenaj kanalına verilmektedir. Batı bölgesindeki Çalı, Kayapa, Hasanağa, Akçalar ve Görükle yerleşim birimleri ile buralardaki sanayi bölgelerinin arıtma tesisleri de yoktur. Uludağ'daki 1. ve 2. yerleşim bölgelerindeki turistik otellerin arıtma tesisleri olmadığı gibi buralardan gelen atık sular Bursa'nın Uludağ'dan gelen içme suyu kaynakları için büyük bir kirlenme riski oluşturmaktadır" dedi.

İHA
Yayın Tarihi : 7 Şubat 2010 Pazar 14:13:01
Güncelleme :7 Şubat 2010 Pazar 17:06:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ahmet ertaş IP: 95.14.199.xxx Tarih : 13.02.2010 15:39:19

O zaman ingiltereye su satmayalım şişeleyerek...Bu suyu satan ben değilim ülkemizin zenginleri izin verende bu ülkenin yöneticileri suyumuz bitince halkımı sorumlu tutacaksınız yoksa? Bursanın suyu ülke içine ve dışına bal gibi satılıyor satmayınız...