2
Mayıs
2024
Perşembe
İSTANBUL

Filmekimi 2007, 19 - 25 Ekim

 İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından Nokia Nseries sponsorluğunda düzenlenen Filmekimi altıncı yaşına giriyor. 19-25 Ekim tarihleri arasında Beyoğlu Emek Sineması’nda gerçekleşecek Filmekimi’nin programında 2007 yılının uluslararası festivallerde ödüller alan, aralarında dünyanın dört bir yanından usta yönetmenlerin son yapıtlarının da olduğu 21 film yer alıyor.

Filmekimi 6. Yaşını Kutluyor!
19-25 Ekim / Beyoğlu Emek Sineması

Filmekimi'nin programı, 21 Eylül Cuma günü İstanbul Modern Caf'de yapılan bir basın toplantısıyla duyuruldu. Basın toplantısında konuşan Nokia Türkiye Genel Müdürü Imfred de Jong: "Nokia Nseries'in sanata ve yaratıcılığa verdiği değerin bir göstergesi olarak geçtiğimiz yıl başlattığımız Filmekimi sponsorluğumuzu bu yıl da sürdürüyoruz. Ayrıca yine Uluslararası İstanbul Film Festivali'ne tema sponsoru oluyor ve Nokia Nseries Kısa Film Yarışması'nın ikincisini gerçekleştiriyoruz" dedi.


Geçtiğimiz yıl Filmekimi kapsamında duyurulan ve büyük ilgi gören Nokia Nseries Kısa Film Yarışması bu yıl da devam edecek. 2. Nokia Nseries Kısa Film Yarışması ile ilgili olarak Nokia Türkiye Pazarlama Müdürü Çiçek Uyansoy İcan şunları ifade etti: "Nokia olarak sinemaya verdiğimiz önemi, geçtiğimiz yılki sponsorluğumuz ve kısa film yarışmamızla ortaya koymuştuk. Nokia'nın benimsediği 'deneyim yaşatma' anlayışı, Filmekimi sponsorluğumuzun ardından gelen Nokia Nseries Kısa Film Yarışması'na da yansıdı. 400'e yakın sinemasever, çektikleri kısa filmlerle duygularını, bilgilerini ve deneyimlerini bizlerle paylaştı.

Alanında bir ilk olan bu yarışmaya Türkiye'nin her köşesinden ve yaş grubundan katılım oldu. Bundan aldığımız güçle, aynı kurguyu bu kez DVD kalitesinde çekim yapabilen Nokia N95 multimedya bilgisayarları ile gerçekleştiriyoruz. Yaratıcılık, deneyim ve paylaşım esasına dayanan Nokia Nseries'in sinemaya verdiği destek gelecek yıllarda da devam edecek. "

Filmekimi'nin her yıl sinemaseverler tarafından büyük ilgiyle izlenen afişlerini ve tanıtım kampanyasını ise yine Alametifarika gerçekleştirdi.

Filmekimi Programında Neler Var?
Filmekimi programı, yepyeni, bol ödüllü, merakla beklenen ve kışkırtıcı filmlerden oluşuyor. Cannes, Berlin ve Toronto gibi festivallerde ödüller alan filmlerle büyük ustaların son yapıtları Beyoğlu Emek Sineması'nda izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Her akşam 21.30 seansında, vizyona girdiğinde adından söz ettirmeye aday bir filmin galası da yine Filmekimi kapsamında gerçekleştirilecek.

Filmekimi'nin 19 Ekim Cuma günü saat 21.30'da gerçekleşecek ilk gala gecesi ise girdiği tüm ülkelerde büyük ilgi gören, Fransa'nın 2008 Oscar adayı Persepolis ile olacak. Marjane Satrapi'nin İran Devrimi'nin ilk yıllarında geçen çocukluğundan yola çıkarak hikâyelendirdiği çok satan çizgi romanından uyarlanan animasyon film Persepolis, Türkiye'de de büyük ilgi göreceğe benziyor

Filmekimi Biletleri Biletix'te:
Hafta içi gündüz seansları 3,50 YTL!


Filmekimi'nde geçtiğimiz yıl gençler tarafından büyük ilgiyle karşılanan hafta içi gündüz seanslarındaki (11.00, 13.30, 16.00) indirimli fiyat uygulaması bu yıl da devam edecek : Filmekimi boyunca hafta içi gündüz seansları sadece 3,5 YTL olacak.

Hafta içi 19.00 seansları, hafta sonu tüm seanslar ve geceyarısı seansı tam 12 YTL, indirimli 8 YTL olacak.

21.30 seanslarında yapılacak Filmekimi Galaları'nın bilet fiyatları ise 15 YTL olarak belirlendi.

Filmekimi biletleri, 6 Ekim Cumartesi günü, Emek Sineması ile Biletix satış noktaları; www.biletix.com ve Biletix çağrı merkezi (0216) 556 98 00 aracılığıyla satışa sunulacak.

Filmekimi programındaki filmleri en büyük indirimlerle ve öncelikli olarak izleme şansı IKSD üyelerinin olacak. İstanbul Kültür Sanat Dostları programı Lale Kartı sahipleri, biletlerinde %25'e varan özel indirimden yararlanabilecekler. İKSD üyeleri için ön satış dönemi ise 4 ve 5 Ekim. IKSD İletişim Merkezi: (216) 556 98 56 .

Filmekimi gösterim saatleri, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 11.00, 13.30, 16.00, 19.00 ve 21.30.

Filmekimi'nde Ödüllü Gala Filmleri
Dünya prömiyerini Eylül ayı başında Toronto Film Festivali'nde yapan David Cronenberg'in son filmi Sessiz Tanık / Eastern Promises, Filmekimi'nin öne çıkan filmleri arasındaBüyük usta David Cronenberg, son filminde kamerasını yine insan doğasının beklenmedik durumlarla karşılaştığında içine düştüğü tuhaf hallere çeviriyor. Londra'nın organize suç işleriyle meşgul, kötülüğüyle nam salmış ailelerinden biri için şoförlük yapan Nikolai Luzhin'in yolu, ailenin suç haritasına dair pek çok bilgiye sahip olan Anna Khitrova ile kesişince kaderi değişir. Filmekimi'nde galası gerçekleşecek olan Sessiz Tanık'ın senaristi "Kirli Tatlı Şeyler / Dirty Pretty Things"den tanıdığımız Steve Knight. Filmde başrolleri; yönetmenin fetiş oyuncusu haline gelen Viggo Mortensen, Naomi Watts ve Vincent Cassel paylaşıyorlar.

Rock yıldızı Marianne Faithfull'un oyunculuğuyla göz kamaştırdığı Sam Garbarski filmi Irina Palm, Filmekimi'nin gala filmleri arasındaHasta torununun ilaç masraflarını karşılamak üzere kendi orta sınıf hayatında yeri olmayan konsomatrislik mesleğini icra etmeye başlayan Maggie, bir yandan kendi değerlerini de sorguluyor. Londra'nın arka sokaklarında, para arayan 50 yaşındaki Maggie rolündeki Marianne Faithfull tek kelimeyle harika.

Balkan sinemasının ele avuca sığmayan yönetmeni Emir Kusturica'nın, bu yıl Cannes Film Festivali'nde yarışan filmi Bana Söz Ver / Promise Me This'in galası Filmekimi'nde gerçekleşecek. Belgrad dışındaki bir kasabada büyükbabasıyla yaşayan bir delikanlının büyükbabasına evleneceğine dair söz vermesi üzerine gelişen olayları konu eden filmde Kusturica'nın bağımlılık yaratan müziklerinin yanı sıra, büyük hayran kitlesine sahip sinema dili de öne çıkıyor.

Marjane Satrapi'nin İran Devrimi'nin ilk yıllarında geçen çocukluğundan yola çıkarak hikâyelendirdiği çok satan çizgi romanından uyarlanan animasyon film Persepolis, bu yılın en çok yankı uyandıran yapımları arasında yer alıyor. Marjane Satrapi ve Vincent Paronnaud'un yönetmenliğini üstlendikleri, Filmekimi'nde galası yapılacak filmde Chiara Mastroianni ve Catherine Deneuve karakterlere seslerini veren ünlü sinema yıldızları arasında. Cannes Film Festivali'nden Jüri Özel Ödülü'yle dönen film, İran devletinin sert tepkisini çekmekle kalmadı, gösterime girdiği ülkelerde de tartışma yarattı. Filmin, Fransa'nın 2008 Oscar adayı olduğunu da hatırlatalım.

Eleştirmenlerce son dönemin en eğlenceli yapımlarından biri olarak değerlendirilen Adam Shankman imzalı Hairspray kadrosunda John Travolta ve Michelle Pfeiffer gibi usta oyuncuları barındırıyor. Filmde, televizyonda, arkadaşıyla izlemeye doyamadığı bir dans şovunda, dansçılardan birinin şovdan ayrılmasıyla elemelere katılıp kazanarak insani değerlerden ödün vermeden televizyon dünyasının bir parçası olmaya çalışan hayli kilolu bir genç kızın çabası konu ediliyor. 1998 yılında John Waters tarafından da sinemaya uyarlanan Hairspray'de John Waters bu kez konuk oyuncu olarak yer alırken John Travolta da Tracy'nin annesi rolünde.

Yönetmen Julie Taymor, Across The Universe'de aralarında "Hey Jude", "I Am The Walrus" gibi parçaların bulunduğu 33 Beatles şarkısı ile 1960'lı yıllarda savaş karşıtı dönemde geçen bir hikâye anlatıyor. Liverpool limanlarından sanatçı ruhlu Greenwich Village'e, sokaklarında isyan bayrakları dalgalanan Detroit'ten kanlı bir savaşın hüküm sürdüğü Vietnam'a uzanan ve günümüzde de karşılığı olan bir öyküyle 1960'ların ruhunu anlatan sıra dışı filmde Bono, Salma Hayek ve Joe Cocker konuk oyuncular arasında yer alıyor.

Geçtiğimiz İstanbul Film Festivali'nin Onur Ödülü'nü almak üzere İstanbul'a gelen Gus Van Sant'ın son filmi Paranoid Park da Filmekimi'nin gala filmleri arasında yer alıyor. Bu yıl Cannes Film Festivali'nin 60. yılı şerefine verilen özel ödülü alan film, yönetmenin kendine has sinema diliyle bir kez daha ergenlik çağındaki gençlerin dünyasına bir kapı aralıyor. Blake Nelson'un romanından uyarlanan film adını Portland'daki kaykaycıların uğrak yeri Paranoid Park'tan alıyor.


Filmekimi'nde Müzik Tarihine Bakan Filmler

Daha önce Sex Pistols grubu ve Glastonbury müzik festivali üzerine belgeseller çeken Julien Temple bu kez efsanevi The Clash grubunun merhum lideri ve yakın arkadaşı Joe Strummer'ın hayatını sinemaya taşıdı. Strummer'ın daha önce ortaya çıkmamış çocukluk görüntülerine de yer veren Joe Strummer: Gelecek Daha Yazılmadı / Joe Strummer: The Future Is Unwritten adlı belgesel sanatçının büyüleyici kişiliğini keşfetme yolunda önemli adımlar atıyor. Belgeselde yer alan yıldızlar arasında Bono, Jim Jarmusch, Johnny Depp, John Cusack, Steve Buscemi, Don Letts gibi isimler yer alıyor.

Rock dünyasının en ünlü fotoğraf sanatçılarından Anton Corbijn'in yönettiği Kontrol / Control, Joy Division grubunun genç yaşta intihar eden solisti Ian Curtis hakkında biyografik bir film. U2 ve Depeche Mode gibi gruplara çektiği kliplerle de tanınan yönetmen Anton Corbijn'in filmi, bu yıl gösterildiği Cannes Film Festivali'nde Altın Kamera Özel Mansiyon Ödülü'nü aldı.

Filmekimi Filmlerinde Ünlü Simalar
Yönetmen Emilio Estevez dünya tarihinin kaderini değiştiren Robert F. Kennedy suikastına yeni filmi Bobby ile kamerasını doğrultuyor. Kadrosunda William H. Macy, Sharon Stone, Demi Moore, Harry Belafonte, Helen Hunt, Laurence Fishburne ve Anthony Hopkins gibi yıldız oyuncuların yer aldığı film, suikastın gerçekleştiği gecenin olaylar ağını titizlikle gözler önüne seriyor.

Bu yıl Mons Uluslararası Aşk Filmleri Festivali'nde ödül alan Paris'te 2 Gün / 2 Days in Paris'in yönetmeni Julie Delpy aynı zamanda filmin başrolünde. New York'ta yaşayan Marion ve Jack'in ilişkilerine hareket vermek amacıyla bir Avrupa seyahatine çıkması ve Marion'un Paris'teki aile evine gerçekleştirdikleri ziyaret ile çiftin arasında ortaya çıkan anlayış farkları filmde mizahi bir dil kullanılarak işleniyor. "Before Sunrise" ve "Before Sunset" filmleriyle büyük bir hayran kitlesi edinen Julie Delpy'e başrollerde Adam Goldberg ve Daniel Brühl eşlik ediyor.

Tayvanlı yönetmen Hou Hsiao-hsien'in Batı'da çektiği ilk film Kırmızı Balonun Yolculuğu / The Flight of The Red Balloon, Albert Lamorisse'in dünyaca tanınan kısa filmi "Kırmızı Balon"dan esinlendi. Başrolünde Juliette Binoche'un oynadığı filmde, gizemli kırmızı balon yıllar sonra Paris sokaklarından tekrar geçerek küçük Simon'un peşine takılır. Simon'u ihmal ettiğini düşünüp suçluluk duygusuyla onu şımartan annesi, ona bakması için Çinli bir sinema öğrencisi bulur.

Geçtiğimiz Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin konukları arasında bulunan seksi oyuncu Asia Argento'nun Claude Sarraute ve Fu'ad Ait Aattou gibi oyuncularla başrollerini paylaştığı Metres / An Old Mistress 1800'ler Fransa'sında geçiyor. Filmin yönetmeni Catherine Breillat'ın, 19. yüzyılda yaşamış Fransız yazar Jules-AmBarbey d'Aurevilly'ın romanından uyarladığı film için yarattığı başarılı atmosfer sinema eleştirmenlerinin de dikkatini çekiyor.

François Girard'ın yönettiği ve başrollerinde Keira Knightley ve Gus Van Sant'ın "Son Günler / Last Days" filminde Kurt Cobain'i canlandıran Michael Pitt'in oynadığı, Alessandro Baricco'nun romanından uyarlanan İpek / Silk, Fransa'da 19. yüzyılda geçen bir hikâye. Film, evli bir ipekböceği kaçakçısının ipekböceği almak üzere Japonya'ya gittiğinde orada yaşayan bir baronun metresine âşık olmasıyla gelişen olayları romantik bir dille işliyor. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde gösterilen "Glenn Gould Hakkında Otuziki Kısa Film" ve "Yo-Yo Ma: Bach'tan Esinlenmeler" filmleriyle tanıdığımız Girard'ın filmi, bu Eylül ayında Toronto Film Festivali'nde gösterildi.

Filmekimi'nde Kaçırılmaması Gerekenler
Bu yıl Cannes Film Festivali'nde büyük ödül Altın Palmiye'yi kazanan genç yönetmen Cristian Mungiu'nun 4 Ay, 3 Hafta ve 2 Gün / 4 Months, 3 Weeks and 2 Days adlı filmi, Çavuşesku döneminde geçen yasadışı bir kürtaj hikâyesini anlatıyor. Romanya'da komünizmin son yıllarından çarpıcı bir kesit sunan film, Cannes Festivali'nde büyük ödülün yanı sıra Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği FIPRESCI'nin de sahibi oldu.

Bu yıl Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı Ödülü'ne layık görülen Tuya'nın Evliliği / Tuya's Marriage Moğolistan'ın kurak bölgelerinde geçen bir hikâyeyi anlatıyor. Yönetmen Wang Quan'an'ın sade ve etkileyici bir sinema diliyle aktardığı hikâyede bedensel engelli Bater'in karısı Tuya'nın hayatını kolaylaştırmak için boşanmalarını ve Tuya'nın kendine yeni bir eş bulmasını kabul ettirmesi üzerine gelişen olaylar işleniyor.

Yakaladığı evrensel dil ile sınırları aşan Güney Koreli yönetmen Kim Ki-duk yeni filmi Nefes / Breath ile sinemaseverlerin karşısında. Filmde hapishanede duvarları dekore eden, kocası tarafından aldatılmış genç bir kadın ve bir mahkûm arasındaki ilişki anlatılıyor. Kamera arkasında görmeye alıştığımız Kim Ki-duk'un bu sefer oyuncular arasında yer aldığını da hatırlatalım

Ünlü yazar William Saroyan'ın "The Laughing Matter" (Gülünecek Şey) adlı romanından uyarlanan Sürgün / The Banishment, şehirli bir ailenin, babanın doğduğu köy evine gelmesini ve buradaki kır yaşamına ayak uydurmaya çalışmasını konu ediyor. 2003 yılında çektiği "Dönüş" adlı ilk filmiyle (23. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin açılış filmi) Venedik'te Altın Aslan kazanan Andrei Zvyagintsev'in bu ikinci filmi, Cannes Film Festivali'nde Konstantin Lavronenko'ya En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazandırdı.

Julian Schnabel'e Cannes Festivali'nde En İyi Yönetmen Ödülü'nü getiren Kelebek ve Dalgıç Giysisi / The Diving Bell and the Butterfly, Elle dergisi editörü Jean-Dominique Bauby'nin gerçek yaşam hikâyesinden yola çıkarak yazdığı ve Türkçe'ye de çevrilen kitabından uyarlandı. Geçirdiği beyin kanaması nedeniyle 43 yaşında sol gözünün görme yetisi hariç bütün bedensel fonksiyonlarını yitiren Jean-Dominique Bauby, hayatı zihninde yaşamaya başlar ve dış dünyayla bağını sol gözü aracılığıyla kurar. Jean-Dominique Bauby'yi son dönemde adını sıkça duyuran Fransız aktör Mathieu Amalric canlandırıyor.

Daniele Luchetti'nin İtalyan mizahını ustalıkla sergilediği filmi Abim Evin Tek Çocuğu / My Brother is an Only Child, İtalyan Oscar'ı olarak bilinen David di Donatello Ödülleri'nde En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Senaryo dahil birçok ödül aldı. Luchetti, birbirini çok seven ama birbirine zıt politik fikirleri nedeniyle pek de iyi geçinemeyen iki erkek kardeşin 60'lardan günümüze gelen hikâyesini beceriyle sinemaya aktarıyor.

Genç yönetmen Eran Kolirin'in ilk uzun metrajlı filmi Bando / The Band's Visit, bu sene Cannes Film Festivali'nde Belirli Bir Bakış bölümünde FIPRESCI Ödülü ile Saraybosna Film Festivali İzleyici Ödülü'nü kazandı. Film, küçük bir Mısır polis bandosunun üyelerinin Arap Sanat Merkezi'nin açılış kutlamalarına katılmak üzere İsrail'e gitmesini konu alıyor. Bando, bir açılış töreninde çalacaktır, ama havaalanında onları kimse karşılayamayınca kendi başlarına kalakalırlar. Başlarının çaresine bakmaya çalışınca, kendilerini çölün ortasında, kuş uçmaz kervan geçmez, küçük bir İsrail kasabasında buluverirler. Kayıp bir kasabada, kaybolmuş bir bando. Katıldığı bütün festivallerde büyük beğeni toplayan bu film izleyenlerin yüreklerini ısıtacak.

kenthaber
Yayın Tarihi : 15 Ekim 2007 Pazartesi 16:48:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?