Kimsesiz ve yaşlıların mallarına el koyan çetenin lideri Çetin Acar'ın, yalısını 6,5 milyon YTL'ye sattığı Tanzimat devri devlet adamlarından Sadullah Paşa'nın gelini Vanda Ayaşlı Esen'in tüm malvarlığına sahip olmak için oğlunu kaçırtıp, evlatlık olma girişiminde bulunduğu belirlendi.

Vanda Ayaşlı Esen'i aç bırakarak ölüme terkeden Acar'ın ifadesinde, "Ölümüne çok üzüldüm. Beni çok sevmişti" dedi. Çetenin Esen'in yalısını 6,5 milyon YTL'ye boksör Ahmet Cömert’in oğlu işadamı Atilla Cömert’e sattığı, tüm gasplardan elde edilen gelirin ise yaklaşık 30 milyon YTL'ye ulaştığı öğrenildi.

Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorguları tamamlanan 4'ü kamu görevlisi, 8'i kadın 19 zanlı dün Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne sevkedildi. Daha sonra basın açıklaması yapan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, zanlıların 3 cinayetin yanı sıra 13 ayrı "gasp", "adam kaldırma", "sahtecilik" ve "dolandırıcılık" olayına karıştıklarının belirlendiğini söyledi.

Yaşlılara sahip çıkmak gerektiğini belirten Cerrah, "Onları yalnız bırakmayalım. Bu kişilerin yakınları tapu dairelerine gidip evrakları kontrol etsinler" dedi.

Cerrah, sözlerini, "Gözetim süresi 4 gün yerine İngiltere’deki gibi 42 gün olsaydı daha detaylı ve rahat çalışarak olayı çok daha kolay çözerdik. Ancak bizim çalışmamız yine devam edecektir" diye bitirdi.

Evlatlık yaparız dedi ikna edemedi

Bu arada çetenin faaliyetleri konusunda ilginç bilgilere ulaşıldı. Çete elebaşı Çetin Acar, Beykoz’daki yalısına el koymak için Sadullah Paşa’nın gelini Vanda Ayaşlı Esen ve oğlu İbrahim Esen’le tanıştı. Örgüt üyesi Figen Gençsoy’u eşi olarak tanıtan Acar, kısa sürede Ayaşlı Esen’in güvenini kazandı. Acar, yalıyı almak yerine mal varlığına tamamıyla sahip olmak için üvey evlat olmaya karar verdi. Bu plan doğrultusunda Ayaşlı Esen’in oğlu İbrahim Esen’i Mersin’e kaçırtıp annesine "Oğlun bir kızı alıp kaçtı. Senin paranı yiyorlar, seni unuttu. Ama sen üzülme biz sana evlatlık yapar, bakarız" dedi. Acar, Esen'i evlatlık olmaya ikna edemeyince yalıyı üzerine almakta yetindi.

Pırlanta, para ve Paşa'nın belgeleri de gitti

Yalının tapusunu üzerine alan Acar’ın kasada bulunan 250 bin dolar, 14 kırat pırlanta, Sadullah Paşa’ya ait belge ve manevi eşyalara da el koyduğu kaydedildi. Ancak tüm aramalara rağmen bunlara ulaşılamadı. Acar, yalıyı daha sonra 6.5 milyon YTL’ye boksör Ahmet Cömert’in oğlu işadamı Atilla Cömert’e sattı. Acar’ın bu yalının satımında görev alan herkese kişi başına 100 bin dolar verdiği belirtildi.

Çete tarafından aç bırakılarak öldürülen Ayaşlı Esen’in cenaze işlemlerini Acar’ın takip ettiği öğrenildi.

Kardeşim sinirlenip boğmuş

Çetenin başka bir kurbanı olan Şemsittin Geçgil’in, Kumburgaz’da bir villada tutulduğu ve mallarını devrettiğine dair belge imzalatılmak istendiği belirlendi. Ancak Geçgil, mallarının devrettiği yönünde imza atmayınca Erkan Acar tarafından boğularak öldürüldü. Çetin Acar ifadesinde, "Ben öldürülmesini istemedim. Kardeşim sinirlenip boğmuş. Orada olsaydım öldürülmesine izin vermezdim" dedi.

Üç kişinin ölümünden acı duyduğunu savunan Çetin an Acar’ın polise, "Her hafta mezarlarının başına gidip gözyaşı döküyorum. Onlar için dualar ediyorum. Bu biraz olsun beni rahatlatıyor. Kimsenin ölmesini istemem. Özellikle Vanda Ayaşlı Esen’in ölümüne çok üzüldüm. Beni çok sevmişti. Ben de onu. O çok iyi bir insandı" dediği öğrenildi.