Laleli Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında, geçen yılın aynı dönemine kıyasla 731 milyon dolarlık ihracat kaybı yaşadı. Fiyat tutturamayan Laleli piyasası 2006’da 6.4 milyar dolar olan ihracat rakamının yıl sonunda 5 milyar dolara gerilemisini bekliyor. LASİAD Başkanı Ayhan Karahan "Pembe tablolar gerçekçi değil. Bizim dayanacak gücümüz kalmadı. Türkiye üretim gücünü kaybediyor" dedi.

TÜRKİYE’de pek çok firmanın ilk ihracat tecrübesini kazandığı Laleli, fiyat tutturamadığı için temmuz, ağustos ve eylülü kapsayan üç aylık dönemde, 2006’nın aynı aylarına kıyasla 731 milyon dolarlık ihracat kaybı yaşadı. Söz konusu üç aylık dönemde 2006’da 2 milyar 96 milyon dolar olan ihra rakamı yüzde 35 azalarak 1 milyar 365 milyon dolara geriledi. 2006 yılını 6.4 milyar dolar ihracatla kapatan Laleli piyasası 2007 yıl sonunda yüzde 22 gerilemeyle 5 milyar dolar ihracat rakamı bekliyor. Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD) Başkanı Ayhan Karahan, artık Laleli’nin kan ağladığını, kimsenin dayanacak gücü kalmadığını söyledi.

PEMBE TABLO NEREDE: İhracatta yaşadıkları kaybın sebebini "Döviz düşüp fiyatlarımız artınca, müşteri siparişi kesti, pazar kaybettik" sözleriyle açıklayan Karahan, sıklıkla çizilen pembe tablonun gerçeği yansıtmadığını söyledi. Düşük kurun yarattığı kaybın genel ihracata yansımadığını vurgulayan Karahan, şöyle konuştu: "Sızlanıyorsunuz ama ihracat artmaya devam ediyor, diyorlar. Bunun acısını önce biz çekmeye başladık. İlk sinyalleri biz veriyoruz. Bizdeki kaybı yakında bütün ihracat yaşayacak. Bir gün uyanacağız ’bu pembe tablolar yalanmış’ diyeceğiz. Bu oyun bir yerde bitecek."

BAŞBAKAN’A MEKTUP: Başbakan, ilgili bakanlar ve Merkez Bankası’na mektuplar gönderdiklerini ve kayıplarını aktardıklarını belirten Karahan, tüm dünyada dolar karşısında en çok değerlenen para biriminin YTL olduğunun altını çizdiklerini anlattı. Karahan, mektupta şu ifadelere yer verdi: "Döviz kuru 2007 Ocak ayından itibaren yeniden düşmeye başladı ve dolar 2001 Nisan ayı kuru olan 1.18 YTL’ye geriledi. Kaybeden yine üretici ve ihracatçı oldu. Amerikan Doları Ocak 2007’den itibaren YTL karşısında yüzde 18 değer kaybetti. Dolar, Euro karşısında yüzde 8, Rus Rublesi karşısında yüzde 6.5, Çin Yuanı karşısında yüzde 4.5, Japon Yeni karşısında yüzde 3.9 geriledi."

KIRMIZI ÇİZGİ AŞILDI: Piyasada ödeme güçlüğünün başladığını, çeklerin vadelerini uzatma taleplerinin arttığını açıklayan Karahan, 1.50 seviyesindeki doların ’kırmızı çizgi’ olduğunu bunun altındaki kurun direkt zarar anlamına geldiğini söyledi. Karahan, Türkiye’nin en büyük gücünün üretim, istihdam ve ihracat olduğunu ancak uygulanan yanlış politikalar yüzünden bu gücün kaybedilmeye başladığını belirterek şöyle konuştu: "Bir Lale Devri havası var ama bu oyun son bulacak. Laleli’de insanlar utandığı için kepenk indirmiyor. İşçi çıkarmaları başladı. Önünü göremeyen sektör yeni sezona hazırlık yapmıyor. Yarın döviz düzelse, herşey normale dönse, üretim gücümüzü kaybetmişsek bunu yerine geri koyamayız."

TÜRDEV: Dericilerin çığlığını duyun köstek değil destek olun

TÜRKİYE Deri Vakfı (TÜRDEV) çatısı altında TÜYAP’ta düzenlenen İstanbul Deri Fuarı’nın açılışında konuşan TÜRDEV Başkanı Mahmut Yeşil, başta küresel ısınma ve aşırı değerli YTL olmak üzere pek çok olumsuzluğun üst üste geldiğini belirtti. 2007’nin sıkıntılı geçtiğine değinen Yeşil, "Dolardaki hızlı gerileme deri sektörünü çok ciddi maliyet artışlarıyla karşı karşıya bıraktı. Dünya pazarlarındaki arz fazlası ve talepteki daralmanın yanı sıra ülkemizde uygulanan ekonomi politikaları üretici ve ihracatçıyı desteklemiyor, köstek oluyor" diye konuştu. Yeşil dericilerin çığlığının duyulmasını istedi.

Ukrayna’ya giden mallar 3 haftadır gümrükte bekliyor

KURUN yarattığı sıkıntıyla uğraşırken bir de Ukrayna’ya yaptıkları ihracatta problem yaşadıklarını anlatan Ayhan Karahan, şunları söyledi: "Tam olarak sebebini bilmiyoruz ama 3 haftadır oraya gönderdiğimiz mallar gümrüklerde bekliyor. Ukrayna’da seçim sonrası değişen kadroların yerleşmesinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Epey bir yığılma oldu. Üstelik Ukrayna bizim Rusya’ya da açılan kapımız. Oraya giden mallar da bekliyor. Yılbaşı öncesi, bizim en çok ihracat yaptığımız dönem. Bunu kaybetmek de bizi vurur."