22
Mayıs
2024
Çarşamba
BEYKOZ - İSTANBUL

Komşu Şile bilerek gezilsin

Şile yalnız yaz değil tüm mevsimlerde gezilecek bir yöre.. İşte Şile'nin gezilecek görülecek yerleri....

ŞİLE'YE ULAŞIM

Şile İstanbul'a 60 kilometre uzaklıktadır. İstanbul Avrupa Yakasından Fatih Köprüsü'nü geçerek yola çıkanlar Ümraniye Şile çıkış bağlantı yolundan devamla Ömerli istikametinde yeni Şile Yolu'ndan devam ederek 45 dakika ulaşabilirsiniz.


Üsküdar Şemsipaşa'dan Şile ve Ağva'ya giden "139A" numaralı otobüsler ile gelebilirsiniz.

Denizi ve manzarası


Birbirinden güzel eski evlerin yer aldığı yerleşim merkezi, yüksek kayalıkların üzerinde. Bu nedenle, Şile'den denizin manzarasını seyretmeye doyum olmuyor. Özellikle denizin coştuğu fırtınalı günlerde mendireğin üzerinde aşan azgın dalgalar muhteşem bir manzara oluşturuyor.

Avcıların mekanı


İlçe, kara avı meraklıları için de pekçok olanak sunuyor. Çevre ormanlar yaban domuzu, tavşan ve çeşitli kuşlarla kaynıyor. Define hayal Yöredeki mağaraların ve define hikayelerinin çokluğu, meraklısını buraya çekiyor. Ancak bildiğim kadarıyla, hepsi boşa kürek sallıyor.


Şile Kalesi

Şile'nin sembolü olan 141 yıllık tarihi feneri, Karadeniz'in azgın dalgalarıyla boğuşan gemilere klavuzluk yapmaya devam ediyor. İlçeyle bütünleşen bir diğer tarihi eser de, hemen sahildeki Ocaklıada üzerine inşa edilen minyatür kalesi. 10x10 ebadında, 12 metre yüksekliğindeki kale "Made in Bizans" damgası taşıyor. 


Ağlayan Kayalar

Ağlayan Kayalar ise Şile'nin doğusunda yer alıyor. Kayaların arasında yer alan su kaynağının akış biçimi, ağlayan bir insanın gözyaşlarına benzediği için bu adı almış.


Şile bezi

Şile'yi tüm dünyaya tanıtan en önemli kültür varlığı ise bezi. Şile Bezi, pamuk ipliğinden el tazgahlarında dokunuyor. En önemli özelliği, teri emdiği için son derece sağlıklı olması.

KUMSAL VE DOĞAL PLAJLAR :

Şile merkez olarak 10 km. uzunlukta bir kumsala sahip olmakla birlikte Karadeniz kıyısında 60km.lik bir uzunluğa sahiptir.

MAĞARALAR :

Sofular Mağarası : Sofular köyü mağara burnu mevkiinde İstanbul F23-d1 paftasında 100m.uzunluğunda +17 m. yüksekliğinde, yatay ve kuru bir mağaradır. Roma dönemine aittir.

Meşrutiyet Mağarası : Şile meşrutiyet köyünde İst.F23-d1 paftada 40m.uzunluğunda -3m. derinliğinde yatay ve kuru bir mağaradır

Meşrutiyet Yarığı : Meşrutiyet köyü f23-d1 paftada 9m. Uzunluğunda -1m.derinliğinde yatay ve kuru bir mağaradır.

Ekşioğlu Mağarası : Şile çayırbaşı köyünde F23-d2 paftada 75 m. Uzunluğunda -18 m. Derinliğinde dikey ve yatay şekildedir.

Karabeyli İnleri : Karbeyli köyü elmalıtarla mevkiinde 5-15 m. şeklinde 5 ad. İn vardır.

Sığır Çopulu Mağarası : Sortullu köyü mevkiinde F23-d3 paftada 30 m. Uzunluğunda -6 m. Derinliğinde yatay ve kuru bir mağaradır.

Gölcük İni : Sortullu köyü F23-d3 mevkiinde 10 m. Uzunluğunda -0.5 m. Derinliğinde yatay ve kuru bir indir.

Radıç Çopulu : Göksu köyü ile hacıllı arasında 20 m. Uzunluğunda 20 m. Derinliğinde F23-c4 paftasında dikey ve kuru bir mağaradır.

Eski Köy Yeri Mağarası : Sortullu hacıllı arasında 50 m. Uzunluğunda -12 m. Derinliğinde kısmen dikey ve çoğunlukla yatay olup kuru bir mağaradır.

Yukarı Kışla Mağarası : 40 m. Uzunluğunda -3m. Derinliğinde İnkese mağarasının 100 m. Batısındadır.

[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])

İnkese Mağarası : Sortullu köyünün 1.5 km. güneyinde hacıllı köyünün 3 km. kuzeybatısında F23-d3 paftada 355 m. Uzunluğunda kollarıyla 500 m.yi bulmaktadır -80 m. Derinliğe ulaşır yatay bir mağara olup kısmen suludur.

Suşıkan Mağarası : İnkese mağarası ile bağlantılı olup 45 m. Uzunluğunda +5 m derinliğindedir.

Soğuksu Mağarası : Hacıllı köyünün 500 m. Doğusunda 58 m uzunluğunda -1 m. Derinliğinde yatay aktif sulu bir mağaradır F23-c4 paftadadır.

Gürlek Mağarası : Hacıllı köyünün güney doğusunda F23-c4 paftada 241 m uzunluğunda +40 m derinliğinde yatay ve yarı aktif bir mağaradır.

Gökmaslı Mağarası : 20 m. Uzunluğunda +2 m yüksekliğinde gökmaslı köyünün 300 m batısında yol kenarındadır yatay ve kuru bir mağaradır.

[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])

ŞİLE DENİZ MAĞARALARI

Şile adalarından ocaklı adanın batısında OCAKLIADA MAĞARASI, Şile limanının doğusunda TERSANE(YALI) MAĞARASI, Şile burnunun güneyinde FENERALTI(FUSA) MAĞARASI, Şile harman kaya burnu batısında AKŞAM GÜNEŞİ MAĞARASI, Şile doğusunda Yay burnu güneyinde TAVANLI 1 MAĞARASI, TAVANLI MAĞARASI, ayrıca Kabakoz deniz inleri, kilimli inleri, malkaya deliği gibi bir çok mağara vardır.

ŞELALELER :

Değirmençayırı Şelalesi: İlçeye 33km. uzaklıktaki Değirmençayırı köyünün güney batısında ve Şile-Gebze ilçeleri sınırları üzerinde yer alır. Şelaleye Kargalı köyünden batıya doğru bir saat mesafede yürüyerek ulaşılır. Şelalenin yüksekliği 8 m., genişliği 30m. kadardır. Değirmençayırı şelalesinin kuzeyinde yaz aylarında suları kuruyan 15m. yükseklikte akan Şarlak Şelalesi adı verilen bir şelale daha vardır. Tüm bu şelaleler yapılan araştırmalara göre genç faylanmalar sonucu oluşmuştur.

ONBİR GÖLLER VADİSİ:

İlçenin görülmeye değer önemli doğal güzelliklerinin yer aldığı alanlardan biriside Onbir Göller Vadisi'dir. Hacıllı Köyü yakınlarındadır. Köydeki su değirmeninden doğuya doğru Göksu kolu olan Değirmendere Vadisi, 500m. Takip edilirse birinci göle ulaşılır. Vadinin devamında büyüklü küçüklü göl eğim kırığı/şelale ikilime onbir defa tekrar edilir.
İlçenin en önemli turistik ve doğal fizyoterapi doktoru denen Kumbaba Tepesi, 60 rakımlı kırmızı - turuncu renkli, demir/bakır alaşımlı ve radyonktriteli kumları olan bir tepedir. Kumbaba Tepesi zirvesinde Kumbaba'nın mezarı vardır. (Kumbaba gerçek ismi belli olmayan bu tepeyi keşfedip romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanan kişidir.) Yapılan araştırmalarda Bizanslılar tarafından "Güneş Hamamı" olarak kullanılmış, saray gemileriyle yaz aylarında buraya gelerek güneş banyosu alırlarmış . Burasını, ismi meçhul olan Türk (Kumbaba) bir kimyager gibi etüd etmiş ve Şile Kumluğunun natür ile tedavi için uygun bulmuştur ve bir çok hastanın tedavisinde kullanılmıştır.

Ağlayan Kaya : Ağlayan Kayalar, Şile Feneri'nin 600 metre gerisinde, taşlar arasından çıkan bir su kaynağıdır. Akış biçimi ağlayan bir insanın gözyaşlarına benzetildiği için bu adı almıştır.

Kumbaba Tepesi : Kumbaba Tepesi, Şile'ye 2 km uzaklıktadır. Bizans döneminde kum banyosu yeri olarak kullanılan bir bölgedir. Bölgenin kumu romatizmal hastalıkların tedavisinde yararlıdır.

Turizm bilincinin gelişmesiyle birlikte artan turizm hareketlerine bağlı olarak ilçenin ilk turistik belgeli konaklama tesisi 1953 yılında Kumbaba Motel adıyla hizmete girmiştir. Sonraki yıllarda artan talebe cevap vermek amacıyla 20'den fazla Otel/Motel (ev pansiyonları ve kampingler hariç) birçok turistik amaçlı tesisi hizmete açılmıştır.

Şile'nin tarihi

İlçede yaşam çok eskiye dayanır. Yapılan son araştırmalar Şile çevresinin tarih öncesinde (Cilalı Taş Devri) iskan edildiğini göstermektedir. Kefken ile Bulgaristan sınırı arasındaki Karadeniz sahil kesiminde yapılan tarih öncesine ilişkin çalışmalarda, çeşitli yerlerde Paleolitik çağın muhtelif bölümlerine ve özellikle Epi-Paleolitik döneme ait bir çok konak yeri ve işlik saptanmıştır.

Buluntu yerlerinin sayısındaki artıştan, buzul sonrası dönemde (yaklaşık M.Ö. 12000 ile 6000 arasında) Karadeniz kıyı şeridi kıyı şeridi üzerinde önemli bir nüfus yoğunluğunun olduğu açıkça belli olmaktadır. Nitekim İstanbul'un en eski buluntu yerleri arasında Şile'nin Ağva ve Sahilköy (Domalı) köyleri bulunmaktadır. Marmara kıyısında Ambarlı'yı da içine alan kıyı konak yerlerinden biri olan Sahilköy, aynı adı taşıyan koyun kuzeyindeki kumluğun batısındadır. Sahilköy'e ait yontma taş aletler, Göztepe ve Kazlar deresinin doğusuna rastlayan Dereağzı Tepesi üzerinde toplanmıştır. Ayrıca ilçede o dönem insanının yaşamı için elverişli çok sayıda mağara mevcuttur.

Şile antik çağda iki defa istilaya uğramıştır. Birinci istila eski Yunalıların Pers seferinden geri dönüşlerinde komutanları Xenophon tarafından, ikincisi de kıyı şeridini takip ederek ilerleyen Roma komutanı Lucullus tarafından gerçekleştirilmiştir. Roma döneminin izleri hala Şile'de görülmektedir. Doğu Roma İmparatoru Diokletianus zamanında (284-305), İnkese, Sofular gibi Şile mağaraları ilk inanan Hristiyanlar için tabii korunaklar olmuştur. Gürlek Mağarası Doğu Roma askerlerinin yakaladığı ilk inanan Hristiyanları hapsettikleri bir cezaevi gibi kullanılmıştır.



Selçuklu Türkleri Kutalmışoğlu Süleyman Şah ile 1090 senesinde Şile'yi ele geçirdiler. 1097 senesinde ise 1. Haçlı orduları Şile'yi Selçuklulardan geri almıştır. Şile'nin geri alınması ancak Yıldırım Beyazıt döneminde mümkün olmuştur. Şile, I. Dünya Savaşı'na kadar 500 yıl boyunca Türkler'in yönetiminde rahat bir yaşam sürmüştür. Daha sonra İstanbul'un işgaliyle birlikte İngilizler'den cesaret alan Rumlar Şile çevresine yerleşerek Dumlupınar Zaferine kadar işgallerini sürdürmüşlerdir.

19.yy. Osmanlı kayıtlarına göre Şile kazası 1846'da Zaptiye Müşirliğine bağlıydı. 1876'da şile kazasının Dersaadet Şehremaneti'ne bağlandığı görülür. 1877 Devlet Salnamesinde ise Şile, Zaptiye Nezaretine bağlı Üsküdar Mutasarrıflığına bağlıdır. 1924'de bütün sancaklar (mutasarrafflık) vilayet yapıldığında Şile'nin Üsküdar'a bağlılığı devam etmiştir. 1926'da yapılan yeni düzenlemeyle Üsküdar kaza haline getirilip İstanbul vilayetine bağlanınca Şile kazası da Üsküdar'la aynı yapı içinde yer almıştır. Ayrıca Şile, Cumhuriyetin kuruluşu ile oluşturulan ilk belediyelerden biridir. (1923)

Otellleri

Kurfallı Tatil Köyü, Kurfal Tatil Evi, Grand Otel, Kuzey Yıldızı Otel, Değirmen Otel, Yeşim Camping, Fener Motel... 

 

 

kenthaber
Yayın Tarihi : 20 Kasım 2007 Salı 12:34:07
Güncelleme :17 Mart 2008 Pazartesi 22:46:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?