20
Mayıs
2024
Pazertesi
BEYKOZ - İSTANBUL

Şimdi İstanbul'un incisi

1980'li yıllarda İstanbul'un Hakkari'si olarak bilinen Anadolukavağı, özgün yapısını koruyabildiği için şimdi İstanbul'un incisi olarak görünüyor. Üç tarafının askerî bölge olması, Anadolukavağı'nı şehirleşmekten kurtarmış.
İstanbul’un bazı semtleri en az elli yıl öncesine alır götürür insanı. Mesela Kuzguncuk’u, Çengelköy’ü, Samatya’yı gezdiğinizde, eski mahalle havasının etrafınızı sardığını hissedersiniz. Buralara ne modern yapılar inşa edilir, ne de yeni yetme hayat tarzının izlerini görürsünüz. Mahalle dizilerinin neredeyse çoğu bu semtlerde çekilir. Perihan Abla, Süper Baba, Mahalle’nin Muhtarları… Beykoz’a 8 kilometre uzaklıktaki Anadolukavağı’nın ise mahalle semtlerinin piri denecek kadar özel bir yapısı var. İstanbul sınırları içinde olsa da, İstanbul’a aitmiş gibi durmuyor. İki bakkal, iki kahvehane, bir eczane, bir kasap, bir manifaturacı, bir esnaf lokantası, bir de kebap salonuyla yetiniyor sakinleri. Sadece balık restoranlarının sayısı 10. Mahallenin büyük bir bölümü geçimini balıkçılıkla sağlıyor. Evler en fazla üç katlı. Çoğunun perdeleri açık. Bacalardan duman tütüyor. Henüz doğalgaz buralara uğramamış. Yabancı olduğumuzu anlayan otoparkçının sorduğu “Kime gelmiştiniz?” sorusu bizi şaşkınlığa uğratsa ne yazar! ‘İhsan Bey’i aramıştık’ demeden, ‘Tamam gelir şimdi kendisi’ deyip kestirip atıveriyor. Gerçekten de hemen geliyor. İhsan bey, üç kuşaktır buralı. Avcılıkla ilgileniyor. Mahallenin en sevilen simalarından biri. Anadolukavağı’nı birlikte geziyoruz. Aslında burası bir balıkçı kasabası, restoranlar son yıllarda gelişmiş. Herkes amatör balıkçı. Balık tutan, getirip restoranın havuzuna bırakıyor, akşam olunca parasını tahsil etmeye geliyor. Vapur tarifeleri, çocukların okul, memurların da iş saatlerine uygun olarak düzenleniyor. Gençlerin çoğu bankacı. Büyüklerin de çoğu ya dededen ya da babadan balıkçı. 39 yaşındaki Galip Kayıkçı, iki abisiyle birlikte on yıldan bu yana sahil kenarındaki Kayıkçılar adlı restoranlarda balık ekmek satıyor. 58 yıl önce burada doğan Mecit Yılmaz da restoran sahibi. Emekli bankacı Ekrem Köseyiğit, zamanını arkadaşlarına yardım ederek geçiriyor. Anadolukavağı bu kadar küçük olmasına rağmen hem yazın hem de kışın en çok turist ağırlayan semtlerden biri. Yazın günde ortalama 2 bin turist geliyor. 13.00 vapuruyla gelen, 15.00 vapuruyla dönüyor. 15.00 gelen 17.00 vapuruyla... Üç saatte hem Kavağı geziyorlar, hem de güzel bir balık yiyorlar. Ocağın soğuk günlerinde gitmiş olmamıza rağmen otobüsle gelen turist kafileri dikkat çekiyor hemen. Herkes önce yukarıya, yani tepedeki Yoros Kalesi’ne çıkıyor. Kalede uç bir nokta var, eğer orayı bulabilirseniz (kale duvarlarının arasındaki deliklerden geçmek gerekiyor) Marmara’nın Karadeniz’e nasıl açıldığını görüyorsunuz. Anadolukavağı’nda kış günlerinin başka bir anlamı var. Eğer çok kar yağarsa Kavaklılar pek seviniyor. Kar yağınca Beykoz’a inen iki büyük bayırı arabalar çıkamıyor. Semt halkının kayak merkezi açılmış oluyor böylece.

SEVİNÇ ÖZARSLAN / Zaman
Yayın Tarihi : 19 Ocak 2008 Cumartesi 13:46:58
Güncelleme :19 Ocak 2008 Cumartesi 13:52:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?