Beyoğlu Kaymakamı’nın oğlunu gasp eden 2 kişi için bir avukat, "Şikâyetten vazgeçin, telefonu, para verip iade edelim" dedi

İstanbul, Beyoğlu’nda yaşanan bir gasp olayının ardından, bir avukatın da bizzat karıştığı bir skandal çıktı.
Beyoğlu Kaymakamı Kamil Başar’ın oğlu, üniversite öğrencisi Cemal Can Başar, 1 ay önce sabaha karşı saat 03.45 sıralarında çiçek satma bahanesiyle yanına yaklaşan 2 kişinin saldırısına uğradı. Cebinden parasını ve cep telefonunu almaya kalkışan saldırganlardan kurtulmayı başaran Başar, kendini can havliyle yol kenarında duran bir taksiye attı. Ancak yalvarmalara rağmen taksi şoförü ’başına iş açmamak için’ hareket etmeyi reddetti. Arkasından gelen 2 kişi de, takside Başar’a saldırıp cep telefonunu gasp ederek kaçtı.
Başar’ın polis merkezinde sabıka albümünden teşhis ettiği 2 zanlıdan Mehmet Yılmaz, kısa süre sonra ruhsatsız bir tabancayla yakalandı.

Telefona baba çıkınca
Bu arada Yılmaz’ın avukatı olduğunu söyleyen N.D., karakolda verdiği ifade tutanağından bulduğu telefon numarasından Başar’ı aradı.
Telefona Kaymakam Başar çıktı. Avukat D., görevini bilmeden konuştuğu baba Başar’a, "Oğlunuz müvekkilim hakkındaki görgü zaptını yalanlayıp ’Benzetmişim’ derse, telefonunu iade eder ve kendisine mağduriyetini giderecek kadar para veririz" dedi. Avukat N. D. ile ertesi gün için randevulaşan Kaymakam Başar, polise haber verdi. Planlandığı gibi Can Başar, Taksim’de bir restoranda avukatla bir araya geldi. Sivil polisler de hazır bekledi. Başar ile bir süre pazarlık yapan avukat, telefonu teslim ederken suçüstü yakalandı.

Bıraktılar, suç işledi
Avukat adliyeye çıkmadan, gasp zanlısı Yılmaz da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Hakkında daha sonra gıyabi tutuklama kararı çıkarılan ve serbest kaldığı sürede bir kez daha suç işleyen Yılmaz, yakalanarak cezaevine gönderildi. Ancak ikinci saldırgan Kadir Eke yakalanamadı.
Beyoğlu Savcısı, sanık hakkında ’yağma, yol kesmek ve adam kaldırmak’ suçundan 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Savcılık, olay günü Baro tarafından görevlendirilmediği için dosyasının bakanlığa gönderilmesine gerek olmadığı hükmüyle, Avukat N. D. hakkındaki soruşturmanın da normal vatandaş gibi sürmesine karar verdi. Soruşturma savcısı da avukat hakkında takipsizlik kararı verdi.