Geçtiğimiz ay Eminönü, tarihinin en kapsamlı sempozyumu ile gündeme taşındı. Üç gün devam eden 1. Uluslararası Eminönü Sempozyumu’nda, yurtiçi ve dışından gelen konuşmacıların 70’i aşkın farklı başlıktaki sunum ve önerileri, bölgemizin geleceği açısından hayati önem taşıyor.

1. Uluslararası Eminönü Sempozyumu kapsamında, İkitelli’de kendileri için yapılmış olan sitelere taşınmayı hala reddeden imalathanelere seslenen Başbakan Erdoğan, bu bölgede tüm Türkiye’nin hakkı olduğunu ve imalathanelerin artık zorla da olsa bölgeden çıkartılacağını vurguladı. 

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN:

“Bölgede tüm Türkiye’nin hakkı var”
Turizm alanının üçte ikisini kullanılmaz hale getiren imalathaneler zorla da olsa, bölgeden çıkartılacak. Ayrılan 150 milyon dolarlık fondan yararlanarak sur bandı içerisindeki alanlar kullanılabilir hale getirilecek.
Sirkeci ve Sarayburnu arasında trafik yeraltına alınacak.
Bölgedeki gereksiz işgaller kaldırılacak. 

Süleymaniye bölgesinde başlatılan Türk mahallesi kent tasarım çalışmaları hızlandırılacak. Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı gibi tarihi değerler yalnızca gündüz saatlerinde değil, akşamları da açık olacak. 

Eminönü’nün geleceği, tarihinin en kapsamlı ve etkili projesiyle “1. Uluslararası Eminönü Sempozyumu” çerçevesinde masaya yatırıldı. 17-19 Haziran tarihleri arasında İstanbul Ticaret Odasında gerçekleşen sempozyum boyunca yurt içi ve dışından bir çok akademisyen, Eminönü için hazırlanan projeler doğrultusunda bir araya geldi. İstanbul’un tarihi ve kültürel olarak en geniş kaynaklarına sahip olmasına rağmen uzun süredir onarılamayan sayısız yarası ile gündeme taşınan Eminönü için en yakın zamanda uygulanmasını umut ettiğimiz bir çok sevindirici proje önerisi sempozyum kapsamında gündeme taşındı. Konsept danışmanlığını İlber Ortaylının yaptığı sempozyumda, Eminönü’nün tarihi, bugüne ulaşan kültürel miras ve gelecek için tasarlanan projeler ayrıntılı biçimde tartışıldı. Oturumun birinci gününde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un da konuşmacı olarak katıldığı toplantılar dizisi boyunca, bölgeye akademik bir yaklaşımla el atılması yanı sıra önerilen projelerin işlevsellikleri, bölgede faaliyet gösteren yerel inisiyatifler ortaklığında değerlendirildi.

“Bölgede tüm Türkiye’nin hakkı var”

İstanbul’un son dönemlerde Dünya çapında popülaritesi en çok artan kentlerden birisi olduğunu vurgulayan başbakan, bu durumu en doğru biçimde değerlendirileceğini ve hiç bir aksaklığa izin verilmeyeceğini belirtti. Turizm alanımızın neredeyse üçte ikisini kullanılmaz hale getiren imalathaneler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da gündemindeydi. Eminönü’ne ilişkin birçok farklı hedefleri bulunduğunu kaydeden başbakan, Bölgedeki imalathanelerin ortadan kalkması ile Eminönü’nün gerçek ve yaşanabilir bir turizm merkezi haline geleceğinin üzerinde sıkça durdu. İkitelli’de kendileri için yapılmış olan sitelere taşınmayı reddeden imalathanelere seslenen Erdoğan, bu bölgede tüm Türkiye’nin hakkı olduğunu ve artık imalathanelerin burada duramayacaklarını, buna izin verilmeyeceğini ve zorlada olsa bu unsurların bölgeden çıkartılacağını belirtti.

Üç gün boyunca yetmişe yakın farklı başlıkta ele alınan Eminönü için kısa vadede uygulanması planlanan bir dizi projenin de sunumu yapıldı. Bölgenin yeniden yapılanması ve müze kent’e dönüştürülmesi için ayrılan 150 milyon dolarlık fon’un en yakın zamanda kullanıma geçeceğini ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Kadir Topbaş, sur bandı içerisinde yer alan tüm bir alanın yeniden kullanılabilir hale getirileceğinin müjdesini verdi. Sirkeci ve Sarayburnu arasında yeraltına alınması planlanan trafik, Süleymaniye ve Türk mahallesi bölgesinde başlatılan yenileme çalışmaları gibi projeler hakkında bilgiler sunuldu. İTO Başkan yardımcısı İbrahim Çağlar, Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı gibi hala kullanılmakta olan tarihi değerlerin yalnızca gündüz saatlerinde değil, akşamları da açık olmasının bölgeye getireceği canlılığın üzerinde durdu. Sempozyum Danışmanı ve Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, bölgedeki gereksiz işgallerin kaldırılmasına vurguda bulunurken, Eminönü’nün yeniden imara açılmasının gelecek açısından öncelikli hedef olması gerektiğini belirtti.

Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er ise öncelikle Tarihi Yarımadanın kalbindeki imalathanelerin bir an önce bölgeden taşınacağı müjdesini verdi. Sempozyum süresince yurtdışı ve yurtiçinden birçok bilim adamı bölge ile ilgili farklı konularda sunumlar yaparak, Eminönü’nün çoğu bilinmeyen ve hafızalardan silinmiş önemi üzerinde durdu. 24 saat yaşayan bir Eminönü’nün sadece semt için değil, tüm İstanbul içinde ne denli önemli bir merkez haline gelebileceğinin altı çizilirken, tarihi ünitelerin gündelik yaşamla bire bir ilişki halinde olabildiği bir semtin, tüm diğer İstanbul semtlerine oranla avantajları üzerinde duruldu.

“Farklı yaklaşımların görüşü alınmalı”

Eminönü’nün yalnızca Türkiye için değil, tüm dünya tarihi için ne ölçüde önemli bir birikime sahip olduğunun sıkça vurgulandığı sempozyumda, bölgenin farklı yaklaşımların bir arada karar alarak çalışması doğrultusunda değişmesi beklenen kaderi ve dile getirilen müjdeler oldukça umut vericiydi. Neredeyse 50 yılı aşkın bir süredir tümü ile kaderine terkedilmiş olan sefil Eminönü’nün geleceği hepimizin üzerinde bir sorumluluk olarak dururken, bu türden çalışmaların bölgemize kalıcı sonuçlar doğurmasının önemi tüm sempozyum süresince sıkça dile getirildi. Arada hararetli tartışmaların da yaşandığı sempozyum boyunca, Eminönü’ne yönelik bir bir ortaya konan tüm umutlar, beklentiler ve kısa vadede hazırlanacak olan planlar takipçisi olacağımız bu sürecin gerçekleşmesini umut ettiğimiz uygar Eminönü adına alınmış yeni kararlar olarak tarihe geçti.