Kanuni Sultan Süleyman dönemi din adamlarından İsmail Maºuki’nin türbesi ile meydan bağlantısını da kesen kaçak yapı, Eminönü Belediyesi ekipleri tarafından yıkılarak tarih ortaya çıkartıldı.

Sultanahmet Meydanı’nın hemen yanında bulunan ve Üçler Mescidi arsası olarak tanımlanan alanda inşa edilen kaçak yapıyla ilgili alınan yıkım kararı Eminönü Belediyesi ekiplerinde uygulandı. SİT alanı olan ve her türlü yapılaşmanın Anıtlar Kurulu iznine bağlı olduğu bölgede hiçbir izin projesi olmadan gerçekleºtirilen inºaat, daha önce Eminönü Belediyesi’nce mühürlenmişti. Tarihi meydanın hemen yanında gerçekleştirilen inşaatla ilgili savcılığa da suç duyurusunda bulunan Eminönü Belediyesi, encümenden çıkan karar uyarınca yıkımı gerçekleştirdi.

Üçler Yatırı olarak da anılan mezarın Sultanahmet Meydanı’ndan görülmesini ve ziyaretini de engelleyen inşaatın yıkımı Pazartesi günü tamamlanacak ve tarihi mezar tam olarak ortaya çıkartılacak.

Kaçak yapılaşmaya kesinlikle izin vermeyeceklerini söyleyen Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, Osmanlı döneminin ünlü bir din adamı olan İsmail Maşuki türbesinin, yıkımın tamamlanmasının ardından onarılacağı bilgisini verdi. Tarihi yarımadanın tüm insanlığın ortak değeri olduğunu vurgulayan Er, Sultanahmet Meydanı gibi üç bin yıllık bir meydanı korumanın tüm vatandaşların görevi olduğunu kaydetti.

İSMAİL MAŞUKİ KİMDİR?

Üçler Mescidi olarak anılan bölgede yer alan kabirde yatan İsmail Maşuki, Kanuni Sultan Süleyman dönemi din adamlarından. “Oğlan Şeyh” olarak da tanınan İsmail Maşuki, dönemine göre aykırı dini yorumlarıyla dikkat çekmiş ve bazı kesimlerin tepkisini toplamıştı. Ulemanın da “dinsizlik” suçlamasında bulunduğu İsmail Maşuki’yle ilgili tepkilerin saraya kadar ulaşması üzerine genç din adamı yargılama sonucu idam edilmişti. Bazı tarihi kaynaklar, vaazları ve şiirleriyle dönemin İstanbul’unda hayli etkili olan Maşuki’nin kafası kesildikten sonra cesedinin İstanbul Boğazı’na atıldığını ileri sürmektedir. Sultanahmet Meydanı’nın hemen yanına defnedilen İsmail Maşuki’nin kabri daha sonra vatandaşlar tarafından ziyaret edilmeye başlanmış ve Üçler Yatırı olarak da anılmaya başlanmıştır.