Mevlana, Esenler'de anılıyor

Esenler Belediyesi ile Esenler Çevre Kültür ve Ahlak Derneği işbirliği ile ünlü düşünür ve mutasavvıf Mevlana Celaleddin Rumi, ölümünün 729. yıldönümünde Esenler’de düzenlenecek bir törenle anılacak.

19 Aralık 2004 Pazar günü Esenler Hakkı Başar Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenecek “Mevlana’yı Anma Sevgi ve Hoşgörü Gecesi” saat 19.30’da Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Uzun’un “Mevlana’da sevgi ve hoşgörü”yü anlatmasıyla başlayacak. Gecede, sema gösterisi, Mevlana ile ilgili sinevizyon gösterisi de yer alacak. Programda ayrıca, değişik tarihlerde Kur’an-ı Kerim Okuma yarışmasında dünya birinciliğini kazanan Türkiye’den Hafız Selman Okumuş, Mısır’dan Yaser Abdülsamet ve İran’ndan Mehdi Adili de davetlilere Kur’an ziyafeti verecekler.

Ünlü sanatçı Ahmet Özhan da sevilen eserleriyle “Mevlana’yı Anma Sevgi ve Hoşgörü Gecesi”ne renk katacak.
GEL GEL
“Mevlana’yı Anma Sevgi ve Hoşgörü” gecesine kalbinde sevgi olan herkesi davet ettiklerini belirten Esenler Belediye Başkanı Mehmet Öcalan, “Sevgi ve hoşgörüyü insanlığa sunan Hz. Mevlana’yı anlamada bir katre katkımız olması dileğiyle bu geceyi tertip ettik. Bu davetimiz herkesedir. Gönlünde sevgi olan herkesi gecemize bekliyor ve Mevlana’nın sözüyle (Gel, gel, ne olursan ol yine gel) diyoruz” dedi.

KISACA MEVLANA
Mevlana, 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan Ülkesi’nin Belh şehrinde doğmuştur. Mevlâna’nın babası Belh Şehrinin ileri gelenlerinden olup, sağlığında "Bilginlerin Sultânı" ünvanını almış olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahâeddin Veled’tir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin’in kızı Mümine Hatun’dur.
Hayatını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 Pazar günü Hakk’ ın rahmetine kavuştu. Mevlâna’nın cenaze namazını Mevlâna’nın vasiyeti üzerine Sadreddin Konevî kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevî çok sevdiği Mevlâna’yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun üzerine, Mevlâna’nın cenaze namazını Kadı Sıraceddin kıldırdı.
Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman sevdiğine yani Allah’ına kavuşacaktı. Onun için Mevlâna ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen "Şeb-i Arûs" diyordu ve dostlarına ölümünün ardından ah-ah, vah-vah edip ağlamayın diye vasiyet ediyordu.