Geçtiğimiz yıl Türkiye’ye sarı kart gösterip İstanbul için ‘kara liste’ uyarısında bulunan UNESCO’nun ‘Ayasofya kadar önemli dediği’ Zeyrek cephesinde değişen bir şey yok.

Fatih Belediyesi, acilen kurtarılması gereken 60 tarihi evi belirledi, ama henüz bir çivi bile çakılmadı. Çünkü, ortada hala bir proje olmadığı gibi projeyi destekleyecek sponsor da bulunamıyor.

UNESCO, ısrarla ’kurtarın’ diyor

Üfleseniz iskambil kağıdı misali dağılacak gibi duran Zeyrek evleri, bir dönemin tanıkları... Eğri büğrü yollarda birbirine yaslanan ahşap evler, bir kentin tarihini anlatıyor aslında... Tabii anlayana...

Zeyrek, Bizans’ın surlarla çevrildiği ilk dönemlerde Pantokrator Manastırı’nın kurulmasıyla gözde bir semt olmuş. Fatih Sultan Mehmet de fetihten sonra ilk olarak Zeyrek’i Türkleştirmiş. Semti şimdi de UNESCO sahipleniyor.

Kentin hikayesini anlatan Zeyrek evlerinin değerini Türkiye’den çok önce keşfeden UNESCO, hiç yılmadan ve ısrarla ‘Zeyrek’i kurtarın’ diyor. UNESCO’nun ısrarına karşın, Türkiye cephesinde birkaç kişi dışında kayıtsızlık aynen devam ediyor.

Türkiye cephesinde değişen bir şey yok

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, “beş ay içinde göz göre göre yok olanları şahsen ben gördüm. Uluslararası areneda sıkıntıya düşüceğiz” sözleriyle Zeyrek evlerinin yok oluşunu anlatıyor.

Bir Zeyrek sakini ise, “sözde burası yapılacaktı. Her yer dökülüyor” diyerek Fatih Belediyesi’ni eleştiriyor.

Semtte acil olarak kurtarılmayı bekleyen 60 ev belirlendi, ancak ortada daha bir yenileme projesi bile yok.

Fatih Belediye Başkanı Demir, kurtarılması gereken evlerden bazılarının tespit edilmesine rağmen, yerlerinde olmadığını söylüyor. Demir, “önce projelendirmemiz gerekiyor. Valilik beşini üstlendi ama ona sunacak evlerin bitmiş halini gösteren bir projeyi başlatamadık. Bu konuda sivil toplum örgütleri ve kurum, kuruluşlaradan destek istiyoruz” diyor.

UNESCO, İstanbul’u ‘Dünya Mirası Listesi’nden çıkarıp kara listeye alıp almayacağına 2005 yılnda karar verecek. Çok zaman kalmadı ama yapılacak daha çok iş var...