Kadıköy'de yaşayan iki Amerikalı ressamın Kadıköy Protestan Kilisesi duvarına yaptıkları semtin tüm sembollerini içeren dev boyutlardaki rengarenk resim, Kadıköylüler'in gönlünü fethetti. Projenin yaratıcısı Emily Sommers 'İstanbul'da boyanacak daha çok duvar var' diyor.
Son günlerde iskeleye inmek üzere yola koyulan Kadıköylüler her zaman geçtikleri yolda güzel bir sürprizle karşılaşıyor. Bir avuç ressam, ellerinde boyalarla Kadıköy'ün dar ama en işlek sokaklarından birinde, yol boyunca uzanan yüksek duvarlara devasa bir resim yapmakla meşgul. Duvar, eski İSKİ binasının hemen arkasında yer alan Kadıköy Protestan Kilisesi'nin duvarı. Bu geniş duvara yayılan dev boyutlardaki resim ise Kadıköy'ü Kadıköy yapan her şeyin resmi: Bahariye Caddesi, Altıyol'daki Boğa heykeli, Tarihi Moda İskelesi, Kadıköy Çarşısı, tramvay, deniz ve vapurlar... Beklenmedik bir anda karşımıza dikilen bu renkli duvar resmini Kadıköylüler'e hediye edenlerse son yıllarda Kadıköy'e yerleşmiş ve burayı evleri olarak benimsemiş birkaç Amerikalı ressam. Projenin başındaki Emily Sommers ve Justin Eccles'i işbaşında yakaladık ve yaptıkları harika duvar resminin hikayesini dinledik.
- Kilisenin duvarını resimlemek nereden aklınıza geldi?
Emily: 3 yıldır Kadıköy'e yaşıyorum ve ressam olarak çalışıyorum. Kanvas üzerine de resimler yapıyorum ama en sevdiğim şey duvar resimleri yapmak. ABD'de pek çok duvar resmi yaptım, burada da İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampusu'nda ve bir de Ümraniye'de duvar boyadım. Ama üç yıldır sokaklara açılacak bir duvar resmi yapmayı istiyordum. Aklıma bu duvar geldi ve kiliseden izin alarak bu projeye başladık. Hem kiliseye hem de Kadıköylüler'e bir hediye olsun diye gönüllü olarak bu resmi yaptık.
- Neden bu duvarı seçtiniz peki?
Emily: Kadıköy'de yaşayan biri olarak her gün bu duvarın önünden geçiyorum. Uzun zamandır bu duvarda graffitiler vardı. Kilisedekiler bu graffitileri yok etmek için sürekli olarak duvarları boyuyordu, ama sonra yine yazılarlarla doluyordu, sonra duvar tekrar boyanıyordu. Burası yol boyunca devam eden hayli uzun bir duvar olduğundan ben de geçerken hep, bu duvara bir resim lazım, diye düşünüyordum. Kilise cemaatinden birkaç arkadaşım var, bu bağlantıyla hem kiliseyi hem de sokağı güzelleştireceğini düşünerek kiliseye duvarlarını resimlemeyi teklif ettim. Tekliften heyecan duydular. Çünkü hem cemaatleri hem de semt halkı için bir şeyler yapmayı istiyorlardı; böylece onlar da Kadıköy'e bir şey katmış oldu.
YAPIMI 3 HAFTA SÜRDÜ
- Ne kadar zamandır ve kaç kişilik bir ekip olarak bu resmi yapıyorsunuz?
Emily: Duvarı üç haftadır boyuyoruz, resmimiz bu hafta bitiyor. Projeye esas olarak yine Amerikalı bir sanatçı olan ve 5 yıldır Kadıköy'de yaşayan Justin Eccles ile birlikte başladık. Yarı Amerikalı olan Sevgi Elagöz de resmeden üçüncü isimdi. Bir de Amerika'dan bir projede çalışmak, bir şeyleri boyamak amacıyla Türkiye'ye gelecek olan 6 kişilik bir sanatçı grubuyla irtibata geçmiştim. Onlar da gelip kaldıkları iki hafta içerisinde bir yandan şehri gezerken bir yandan da bu duvar resminin yapımında çalıştılar. Biz resmi yaparken fırçayı eline alıp o gün için bize yardım edenler yerel sanatçılar da oldu.
- Resim sokaktan geçenlerin ilgisini anında çekiyor. Zira bu duvarda Kadıköy'ün tüm simgelerini görmek mümkün. Bu da hemen bir sahiplenme duygusu yaratıyor...
Emily: Bu resme başlamadan önce Justin ile birlikte bir ön çalışma yaptık. Sokağa çıkıp Kadıköy halkına 'Kadıköy'de sizin için ne önemli', 'Kadıköy deyince aklınıza ilk ne geliyor' gibi sorular sorduk. Sonra 3 gün boyunca semt sakinlerinin söylediği yerlerin ve sembollerin fotoğraflarını çektik. Hem ressam hem de grafik tasarımcısı olan Justin bu sembolleri fotoshop ile bir araya getirdi. Ve bunu resim olarak duvara boyamaya giriştik.
- Kadıköylüler en çok nereleri söyledi?
Emily: Büyük çoğunluğu Boğa Heykeli'ni söyledi, denizi söylediler, Tarihi Moda İskelesi'ni, yeni restore edilen Süreyya Operası'nı, Kadıköy Çarşısı'nı, iskeleyi, vapurları saydılar. Biz de duvar resmine bunların hepsini taşıdık. Çünkü bu resim sadece kilise için değil esas olarak burada yaşayanlar için yapıldı. Semt sakinlerinin hoşuna giden bir resim olsun istedik. 'İşte burası benim yaşadığım yer' gibi bir his yaratmasını amaçladık.
Justin: Bizim burada yaptığımız çalışmanın temel amacı, buranın yerel kültürünü yansıtmak ve kutlamak, Kadıköy'ü ve halkını ihya etmekti. Çünkü burada kimse bu tarz bir iş yapmıyor. Yerel kültürü kutlayacak çalışmalara pek önem verilmiyor. Ama yaptığımız çalışmayla amacımıza ulaştık. İnsanlar resme baktığında 'Aa bizim çarşı', 'Aa bizim cadde' gibi tepkiler veriyor. Demek ki en doğru yerleri resme taşımayı başarmışız.
TEK OLUMSUZ TEPKİ, BAŞÖRTÜLÜ KADINLARA
- Nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Justin: Herkes bayıldı! 'Bize böyle bir hediye verdiğiniz için teşekkür ederiz' diyorlar. Son derece pozitif ve güzel şeyler duyuyoruz. Ancak şaşırtıcı bir negatif tepki de aldık. Resimde başörtülü üç kadın da yer alıyor. Kadıköy halkından birçok kişi 'neden bu resme başörtülü kadın da koydunuz' diyerek tepki gösterdi. Biz bu resmi, çektiğimiz fotoğraflardan yola çıkarak yaptık. Ne gördüysek onu resmettik. İnsanların buna negatif tepki göstereceği hiç aklımıza gelmemişti. O kadar tepki aldık ki, başörtülü kadınların olduğu bölümde değişiklik yapmayı bile düşündük. Hala da düşünüyoruz. Onun haricinde pek çok kişiden de duvarlarına resim yapmamız için iş teklifleri alıyoruz.
- Üzerine resim yapmak için gözünüze kestirdiğiniz başka duvar var mı?
Emily: Kadıköy'de, İstanbul'da boyanacak pek çok duvar var. Hangisi olursa resimlemeye hazırız.
Onlar artık Kadıköylü
Üç yıl önce bir arkadaşının tiyatro projesinde kostüm ve dekorları hazırlamak üzere ABD Iowa'dan İstanbul'a gelen duvar ressamı Emily Sommers, Türkiye'ye aşık olmuş ve yerleşme kararı almış. O zamandan beri Kadıköy'de oturuyor. Nisan ayında burada bir de kişisel resim sergisi açan Sommers, 'Kadıköy'de sanatsal ve kültürel açıdan tam bir patlama yaşanıyor' diyor. 5 yıl önce aldığı bir iş teklifiyle ABD'den Türkiye'ye gelen ressam Justin Eccles de İstanbul'u çok sevince ailesiyle birlikte buraya yerleşmiş. Daha güvenli ve daha sakin olduğu için Beyoğlu yerine Kadıköy'ü tercih etmiş. Eccles'in şu anda Bahariye'de The Art Studio adlı bir sanat stüdyosu var. Artık birer Kadıköylü olduklarını söyleyen iki sanatçı da zaten birbirini 'mahalleden' tanıyor.
Duvarları birlikte boyayalım!
- Duvar resmi yapmanın cazibesi nedir?
Duvara resim yapmayı seviyorum çünkü çok daha fazla insana ulaşabilen, sokaktan gelip geçenlerde heyecan yaratabilecek, duygularını etkileyebilecek bir şey duvar resmi. Kanvasa resim yaptığınızda onu bir salonda sergilersiniz, insanlar içeriye girer ve eserinizi görür. Ama duvarı boyadığınızda oradaki sokağı, bahçeyi, o bölgeyi ve oradaki hayatı tamamen değiştirebilir. Çünkü yaşam alanının içine dahil olur. Sokakta yürürken yanından gelip geçenlerin ruh haline etki edebilir, gününü güzelleştirip onları mutlu edebilir.
- Ama duvara resim yaptığınızda eserinizin güvenliğini sağlamak zor olmalı...
Evet, resmi o duvara çizdikten sonra artık üzerinde kontrolünüz kalmıyor. Birileri üzerini karalamayı tercih ederse bunu durduramazsınız. Yaptığımız bu çalışmayı bir sanat eseri olarak görüp saygı göstereceklerini ve graffitilerle bozmayacaklarını umuyorum.
- Buradaki graffiticilerden hiç tanıdığınız var mı?
Tanımıyorum. Ama sokaklarda, duvarların üzerinde yaptıklarını görüyorum, bence aralarında çok yetenekli graffiticiler var. Duvarlara resim yapmayı seviyorlarsa, tür projelere dahil olmayı isteyen graffiticilerle ve yerel sanatçılarla pekala birlikte çalışabilir, onlarla birlikte yeni projeler de yapabiliriz. İsteyen graffitileri, isteyen çizimleriyle katılır. Bu gerçekten çok hoşuma gider. Hatta hemen buradan duyuralım. İlgilenenler bana sommersinsanati@gmail.com mail adresimden ulaşsın. Boyanmayı bekleyen daha çok duvar var, haydi hep birlikte bir şeyler yapalım!