Bostancı Operasyonu üzerinden şunca zaman geçti. Düşündüm, "Gidip o dehşet anlarını yaşayanlarla görüşeyim, çatışma sırasında 1 alt katta 1 üst katta, yan dairede çoluk çocuk mahsur kalanlarla yüz yüze konuşayım" dedim. Lakin ne mümkün? Ekip araçları karşı köşelere konuşlanmış, bahçe kapısı önünde devriyeler var. Ayrıca apartman bahçesindeki kameriyede çay- bisküvi eşliğinde "nafile nöbeti" tutan başka polisler mevcut.

APARTMANA GİRİŞ
3 hafta geçmesine rağmen Bostancı Operasyonu'nun yapıldığı Emanet Sokak'taki Hisar Apartmanı'na giriş hâlâ yasak. Evde oturanların dışında hiç kimse bahçe ve kapı önünde 24 saat nöbet tutan polis ekipleri uygun görmedikçe içeri giremiyor. Gazeteciler ise bırakın apartmana girmeyi sokaktan bile geçerken sorgulanıyor, fotoğraf çekilmesine mani olunuyor.

KAMERAMANA KIZMIŞLAR
Uzak köşelerde sokak sakinleriyle konuşuyorum.

Nasıl mahallede durumlar?
Nasıl olacak görüyorsunuz. Sebep ne acaba hâlâ bu önlemlere? Kızgınlık galiba. Delik deşik olan kapı eskiciye satılmış. Gazeteciler kapıyı alıp filmini resmini yayınlayınca amirler kızmış. Bölge karakolunun polislerini burada gece gündüz nöbet tutturuyorlar. Gazeteci girse ne olur ki? Yaralı kameraman da vali yetkililerini mahkemeye verdiği için buraya gazeteci sokmuyorlar. Allah Allaaah! Çoluk çocuğumuzun da bizim de olayı unutmamız, travmayı atlatmamız lazım. Hâlâ polis ekipleri hâlâ sirenler, telaşlı koşuşmalar, kimlik sormalar, durdurup aramalar psikolojik bozukluğumuzu taze tutuyor.
Yakında kalkar sanırım. Mutlaka bir sebebi vardır. Sorsaydınız
Sordum. Hiç kimse bilmiyor. "Emir var" yukarıdan diyorlar. Hadi gazeteci giremiyor ya diğerleri ne olacak Savaş Bey? Hangi diğerleri? Postacı, elektrik, su, doğalgaz tahsildarı, kurye, pizzacı bile geldiğinde ahret sorgu suali yapılıyor. Bunlara anlam veremiyoruz.

KOMŞU DAİRELER NE OLACAK?
Söz konusu daire onarıldı. Pencerelere pimapen takıldı. Kurşun delikleri sıvandı. "Parayı valilik ödedi" deniyor. Hasar gören komşu dairelerin onarımı ise daire sahiplerine kaldı. Onlar da "Yapan ödesin" deyip bekliyor. Oradaki polis arkadaşları zor bela ikna ettim. İçeri girmeyeceğim garantisiyle ancak bahçeye kadar girebildim. Sokaktan bile çekmemi istemediler ama direndim, "Bu yasal hakkım evlatlar" dedim. Amirlerine haber verdiler. Onlar da gelince meramımı söyledim, baktım ki sıkı emir almışlar. Onları güç duruma düşürmemek için fazla zorlamadım. Sokağın ötelerinden uzak mesafeden 5-10 kare fotoğraf çektim.

Genç garson öldü, işler battı

OLAYDA gazetecilerin arasında operasyonu izleyen bir genç garson ölmüş, yanındaki NTV kameramanı kulağından hafif yaralanmıştı. O delikanlının vurulup düştüğü yer bir pastanenin bahçe duvarı önüydü. Milyonlarca kişi dehşeti saniye saniye TV'lerin canlı yayınlarında izlemişti. O günden beri yan yana iki pastanenin bahçe masaları sinek avlıyor. Esnaf, "Hiç kimse 1 adım ötede can veren genci hatırlarken dondurma, sütlaç, muhallebi börek yemek istemiyor" diye konuşuyordu. Dönüşte genç polis muhabiri arkadaşlara rica ettim, sorup soruşturdular. Bir emniyet yetkilisi, "Orada olay yeri incelemenin işi bitmedi" demiş. Tadilat bitti, inceleme bitmedi demek. İlginç...

Savaş Ay - Sabah

Yayın Tarihi : 15 Mayıs 2009 Cuma 17:37:59