İstanbul-Pendik: Başkan Kaya: İstanbul yeni baştan planlanmalı
Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya, İstanbul’un yeni baştan planlanması gerektiğini, kültürel, sosyal, ekonomik temellerde bir konsepte oturtulmasının şart olduğunu söyledi.
Mazbatasını aldıktan sonra, belediyenin sitesinde bir açıklama yapan Erol Kaya, Yerel yöneticilik anlayışının, değişen konjöktürle farklı bir boyuta geldiğini, beledeyelerin artık bölgenin ekonomisinden de sorumlu tutulur hale geldiğini dile getirdi.
Kaya, "Fakat bu sorumluluk, yerel yönetimlerin bizzat kendilerinin ticaret yapması biçiminde değildir. Serbest teşebbüsün önündeki bürokratik engellerin kaldırılması, onlara gerekli bilgi desteğinin sağlanması ve üniversiteler aracılığı ile eğitim hizmetlerinin verilmesi biçimindedir" dedi.
Pendik Belediyesi olarak, başlattıkları 'Yerel Kalkınma Projesi' hakkında bilgi veren Erol, şöyle devam etti:
"Bu sayede kent ekonomilerinin gelişmesi, daha karlı yatırımların desteklenerek katma değer üretiminin artırılması, ilave istihdam oluşturularak işsizliğin azaltılmasının amaçlandığını ifade eden Kaya. "Pendik Belediyesi olarak başlattığımız "Yerel Kalkınma Projesi" de bu anlayışın ürünüdür. Sabancı Üniversitesinin yanı sıra TÜSİAD, MÜSİAD, İTO ve İSO’nun destek verdiği proje, ülkemiz açısından pilot uygulama olarak değerlendirilmelidir.
Günümüzde kentler arası yaşanan rekabette ülkemizi bu gün için başarı ile temsil etme kabiliyeti olan tek kent ise İstanbul’dur. İstanbul sadece kıtaların buluştuğu bir kent değil, aynı zamanda medeniyetlerin de buluşma noktasıdır. Tarihi mirası, doğal güzellikleri ve ticaret kapasitesi ile bu yarışta önemli avantajlara sahip bulunmaktadır.
İstanbul’un küresel kent olabilmesi için turizm, kültür, ekonomi, finans alanında önemi atılımları gerçekleştirmesi gerekmektedir. Özellikle finans sektörü, katma değerinin yüksek oluşu ve ekonomiyi yönlendirmesi ile ayrı bir öneme sahip bulunmaktadır. Finans sektörü sadece bankacılık müesseselerini kapsamamakta, bunun yanı sıra sigorta hizmetleri ve aracı kurumları da bünyesinde barındırmaktadır.
Dünyanın ilk borsası İstanbul’da kurulmuştur. Beyoğlu-Galata, tarihteki ilk borsadır. Ne yazık ki zaman içinde bu özelliğini kaybetmiştir. İstanbul yeni baştan planlanmalı ve kültürel, sosyal, ekonomik temellerde bir konsept oluşturulmalıdır. Bu konsept dahilinde finans merkezi olması da sağlanmalıdır. Galata, sembolik olarak tekrar uluslar arası finans merkezi olarak yapılanmalı ve burada merkezleri bulunacak finans kuruluşlarının ana gövdelerinin yer alacağı bir finans bölgesi kurulmalıdır. Bu bölge "serbest bölgeler" gibi özel statüde oluşturulmalı ve Galata ile iletişimi sağlanmalıdır. Özellikle kentin dengeli gelişimini temin açısından bu bölgenin Anadolu yakasında yer alması kaçınılmazdır. Sabiha Gökçen Havaalanına yakın, örneğin Tuzla’da kurulacak bu bölge sayesinde İstanbul, dünyanın en önemli finans kentlerinden biri olabilir. Ortaasya ve Ortadoğu ile batı arasında köprü ola İstanbul, aynı zamanda finans ve dolayısıyla da ticari alanda da köprü vazifesi görebilir. Böyle bir gelişme hem ülkemize hem de kentimize önemli kazanımlar sağlayacaktır"
