"Kentsel dönüşüm " günümüzün büyülü sözlerinden. Gecekondular yıkılacak. O bölgelere parklar, bahçeler, modern konutlar yapılacak.
Kentlerin görüntüsü değişecek. "Söz" güzel, "niyet" güzel de... "Uygulama " ne alemde? Kentsel dönüşümün en çok konuşulduğu yerlerden biri Pendik.
Kimseye haber vermeden Pendik’e gittik.


Aydos tepesi, İstanbul’un en yüksek yeri.
Tepenin " aşağılarında " modern bir kent fışkırıyor.
1833 gecekondu sahibi " gönül rızasıyla " gecekondusunu yıkmış.
Gecekondusunu yıkanın karşısında iki alternatif var: 1. Al sana altyapılı arsa... Al sana proje... Buraya 2 katlı ev (135 metrekare, artı bodrum) yapabilirsin... 60 metrekare de bahçen olacak... Arsa bedeli 2 milyar... Onu da 4 yılda ödeyebilirsin. 2. Al sana bitmiş apartman katı... On yıl vadeli. (20 milyara pek çok kişi daire sahibi olmuş Yıllık faiz yüzde 5)...


Belediye Başkanı Erol Kaya " Büyükşehir’de toplantıdaymış. " Pendik’te olduğumuzu duyunca, geldi.
- 1994’te belediye başkanı seçildiğim zaman 9.881 gecekondu vardı... Ondan sonra tek gecekondu yaptırmadım... Mevcutları da yavaş yavaş yıktırıyorum... Tabii içindekileri ikna ederek... Onlarla uzlaşarak... Kırmadan, dökmeden.


Kentsel dönüşüm sadece "gecekondu yıkma, yerine ruhsatlı bina yapma" olayı değil.
Konunun "çevre boyutu" var. "Sosyal boyutu" var. Açıkçası "insan boyutu" var. Belediye Başkanı’nı bu konuda "duyarlı" bulduk:
- Kişi başına 19 metrekare yeşil alan... Ayrıca kültür merkezleri... Sosyal tesisler... Rahat ulaşım... Bunlarsız kentsel dönüşüm düşünülemez.

Nüfusu 2000 sayımına göre 400 bin olan, bugün 450 binin üzerine çıkan Pendik’e, kentsel dönüşüm bakımından "artı" verdik.