Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, küresel krizle birlikte 37 ülkenin kredi notunun 98 defa düşürülmesine rağmen Türkiye'nin 4 defa notunun yükseltildiğine dikkat çekerek, "Artık IMF ile her türlü şartı kabul ederek iş yapma günleri geride kaldı. IMF'yi gönderdik. Hazine 1 milyar dolar için ihale açtı, 5 milyar dolarlık talep geldi. Bu Türkiye'nin güçlü hazinesine, dinamik özel sektörüne olan güvenin ifadesidir" dedi.

Avrupa Birliği müzakereleri sebebiyle gerekli her türlü reformu yapmakta kararlı olduklarını hatırlatan Erdoğan, "Yargı bağlı mı? Ben bağımlı olduğu bir yer görmüyorum. Yürütmeye bağlı olduğunu söylüyorlarsa çıksınlar ispat etsinler. Yargı bağımsız da maalesef tarafsız değil. Millet adına icraat yapan biziz. Biz millet adına icraat yaparız, millete gider hesabını veririz. Bizi millet getirir, millet götürür" diye konuştu.

Namet'in Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde kurduğu et işleme tesislerini hizmete açan Erdoğan, ayrıca ÖSS'de başarılı olan öğrencilere otomobil dağıttı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, "Bu tesislerde Avrupa standartlarına uygun, güvenli gıdalar üretilip vatandaşlarımıza ulaştırılacak. Bu tesis, aynı zamanda üretimin yanında istihdama da önemli katkılar sağlayacak. Kocaelili vatandaşlarımız için yeni bir ekmek kapısı. Namet, küresel kriz ortamında yatırım yaparak Türkiye'nin özgüvenini, özel sektörümüzün özgüvenini de ispat etmiş durumda. Gelişmiş ekonomiler çok büyük zorluklar içerisinde iken, Avrupa'da kimi ülkeler iflasın eşiğine gelirken Türkiye'de çarklar İşliyor. Üretim, istihdam, ihracat, küresel krize direnerek yoluna devam ediyor. 6 Şubat'ta Osmaniye'de devasa tesisi hizmete açtık. 1 milyar dolara mal oldu, 2 bin kişi istihdam ediyor. Hemen yanında yeni bir yer daha tahsis ettik, orada da 600 milyon dolarlık bir yatırıma başlayacaklar. Bin 500 kişi istihdam edecekler. Ben diyorum ki, işte AK Parti iktidarı yatırımcıları böyle başının üstünde taşır. İstanbul'da bir alışveriş merkezi ve özel hastanenin açılışını yaptık. Biz kamuda yatırımlara da hız kesmeden devam ediyoruz. Ankara'da 46 sağlık ocağı ve 21 hastane birimi hizmete açtık. 121 tesisin açılışını yaptık" dedi.

"IMF 37 ÜLKENİN KREDİ NOTUNU 98 DEFA DÜŞÜRÜRKEN TÜRKİYE'NİNKİNİ 4 KEZ ARTIRDI"

Küresel krize rağmen, devlet ve özel sektörün el ele verip çalıştığını ifade eden Erdoğan, "Küresel kriz sürecinde 37 ülkenin kredi notu 98 kez düşürülürken, Türkiye'nin kredi notu tam 4 kez artırıldı. Uluslararası kuruluşlar, Türkiye'nin krize karşı son derece önemli tedbirlerle yol aldığını teyit etti. Bu, hükümetin sağlam duruşu sayesinde oldu. Özel sektörümüzün de krize aldırmayıp bir fırsata dönüştürme çabaları sayesinde oldu. Biz millet olunca, millet olarak azmedince evvel Allah başarıyoruz.

Kendimize güvendiğimizde, inandığımızda, gücümüzün farkına vardığımızda her engeli aşıyor her hedefe ulaşıyoruz. Biz tarih boyunca nasıl kendi ayaklarımız üzerinde durmayı başardıysak bugün de bunu yapıyoruz. Bugün de kendi ayaklarımızın üzerinde sapasağlam duruyoruz" diyerek Türkiye'nin krizi iyi yönettiğini kaydetti.

"NEREDE GAZA, NEREDE FRENE BASACAĞIMIZI BİLİYORUZ"

Nerede gaza ve frene basacaklarını çok iyi bildiklerini anlatan Erdoğan, "Biz sıradan bir ülke değiliz. Krizin başladığı zamandan itibaren bir IMF'dir diye tutturdular. 'Türkiye IMF ile anlaşma imzalamazsa iflas eder' dediler. Bu arada da yoğun bir gaz verme süreci başladı. Ben ne dedim? 'Bize kimse gaz vermesin. Biz nerede gaza basacağımızı, nerede frene basacağımızı iyi biliriz. İşimize gelirse, şartlar uygun olursa, anlaşırsak, IMF ile stand by anlaşmasını yaparız' dedik. 'Anlaşamaz isek, hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam ederiz' dedik. 2 yıldır biz bu süreci başarı ile yürüttük. Türkiye artık böyle yürüyecek. Bizden önceki iktidarı da gördük. Gitti IMF kapısına, el pençe divan durdu. 30 milyar borç aldı. Biz onların borcunu ödüyoruz. Utanmadan, sıkılmadan konuşuyorlar. Türkiye güçlü bir ülke, 2 yıl geçti, anlaşamadık, işi bitirdik. 'Anlaşamıyorsak siz yolunuza, biz yolumuza' dedik. Türkiye özel sektörü ile özel sektörün dinamizmi ile güçlü bir ülke. Dün hazine 1 milyar dolar için ihale açtı, 5 milyar dolar talep oldu. 'Bulamaz' diyorlardı. Mesele nedir? Mesele şudur: Güven, güven. Artık Türkiye güçlü bir ülke, güvenilir bir hazinemiz var. Bu noktada bir sıkıntı yok. O eski istikrarsız görüntüleri yok. IMF ile her türlü şartı kabul ederek anlaşma imzalama günleri geride kaldı. Türkiye, kendisinin üretmediği, dahil olmadığı bir krizi kendi imkanları ile öz değerleri ile politikaları ile aşma iradesi gösterdi. Ben buradan, Çayırova'dan, Kocaeli'nden, Türkiye sanayiinin kalbinden tüm özel sektörümüze

şükranlarımızı iletiyorum. Sağlam duruşlarından dolayı özel sektörümüzü tebrik ediyorum. Türkiye, ne mutlu, bugün olabildiğince açık. Ekonomisi ile dış politikası ile sadece bölgesel değil, küresel bir aktör haline geldi. Daha güçlü bir atılım, sıçrama yapma arifesindeyiz" diyerek Türkiye'nin büyümeye devam edeceği mesajını verdi.

"REFORMLARI ŞAHSİ BEKLENTİLER İÇİN YAPMIYORUZ"

Reformların hızla devam edeceğine işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'yi, ekonomiyi büyütürken, ülkemizin itibarını, gücünü artırırken, demokrasimizi, hukukumuzu, kardeşliğimizi güçlendiriyor, her noktada standartlarımızı daha yukarı çekiyoruz. Bizimle, milletimizle aynı vizyonu paylaşamayanlar, maalesef engel çıkarmak için her yola başvuruyor. 7.5 yıl boyunca ne tür badireler atlattığımızı sizler çok iyi biliyorsunuz. Milletin iradesini yok saymak için her yola başvurdular. Çetelerle, hukuk dıdrkiye'nin kredi notu tam 4 kez artşılıkla üzerimize geldiler,

hiçbirine boyun eğmedik. Milletin emanetine hiçbir şekilde halel getirmedik. Türkiye'ye, milletimize güç katacak reformları yapmak için kolları sıvadık. Yapacağımız reformlar, düzenlemeler, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu reformlar, düzenlemelerdir. Şahsi beklentiler, makam mevki hırsı bizim politikalarımıza 7.5 yıl boyunca yön vermedi. AB ile katılım müzakerelerini yürüten bir ülke ne reformlara ihtiyaç duyuyorsa onu yapıyoruz. Büyüyen bir ülke hangi politikalara ihtiyaç duyuyorsa onları yapıyoruz. Şahsi

düzenleme, kişisel reform bizim kitabımızda yazmaz."

"YARGI BAĞIMSIZ ANCAK TARAFSIZ DEĞİL"

Yargının bağımsız olduğunu ancak tarafsız olmadığını belirten Erdoğan, "Biz gücümüzü milletimizden alıyoruz, sadece 72 milyon için çalışıyoruz. Yargı, yürütme, yasama. 'Yargı, bağımsızlığını istiyor, yargı bağımlı.' Nereye bağlı acaba? Yargı bağlı mı? Ben bağımlı olduğu bir yer görmüyorum. Yürütmeye bağlı olduğunu söylüyorsa çıksınlar ispat etsinler, 'Şu konuda bizi bağladınız' desinler. Yargı bağımsız da maalesef tarafsız değil. Sıkıntı burada. Yargının hesap vereceği bir makam var mı? Soruyorum var mı?

Yok. Yargı kararı alırken, en sonunda 'millet adına' der. Hangi millet adına? Milletin aldığı karardan haberi var mı? Milletin kararından haberi var mı? Millet adına icraat yapan biziz. Biz millet adına icraat yaparız, millete gider hesabını veririz. Bizi millet getirir, millet götürür. Biz millete karşı asla saygısızlık yapamayız. Yaptığınız zaman geldiğiniz gibi gidersiniz. Biz yapıyoruz diye reforma karşı çıkmak, muhalefet değildir. Böyle bir muhalefet tarzı çağın gerçeklerine uzaktır. Türkiye genelinde

suça itilmiş çocuklar için bir adım atıyoruz. Muhalefetin adım atacağını düşünüyoruz. Yapıcı tavrın her aşamada gösterilmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz. Mahiyeti belli olmadan karşı çıkmak sağduyu ile izah edilemez. Ne olacağı belli olmadan Anayasa Mahkemesi'nin yolunu tutmak, yapıcı muhalefet ile uyuşmaz" ifadelerini kullandı.

DEPREMİN YARALARI SARILACAK

Elazığ depreminden de bahseden Erdoğan şunları söyledi:

"Deprem bölgesini dolaştım, 41 kardeşimizin vefatını, isyan etmeyen vatandaşımızı gördüm. Bu ne tevekküldür? Övünülecek millet bu millettir. 2 bin 770 küçükbaş hayvan telef oldu, 200 büyükbaş telef oldu. TİGEM'den hemen küçükbaş hayvanları veriyoruz, büyükbaşları da ister ücretlerini verip isterse küçükbaş hayvanla takas ederek zayiatı telafi edeceğiz. Hayvan barınaklarını da 6 ayda yapıp bu meseleyi gidermiş olacağız. Zemin etütlerini de yapacağız. Depremi Kocaeli çok iyi biliyor. Deprem konusunda

Kocaeli azami tedbirlerini aldı."

Musibetlerden ders aldıklarını dile getiren Erdoğan, "Bir musibet, bize ağır bedeller ödeterek nasihat verdi. Türkiye deprem kuşağında yer alıyor. Birçok il ve ilçe, köy, fay hatlarının üzerinde inşa edilmiş. Bilim ilerledikçe deprem haritamızı oluşturduk. Bu harita üzerinde çalışma devam ediyor. Evleri gördük. Bu evlerin büyük çoğunluğunun depreme dayanıklı olduğuna inanmıyorum. Halkımızla anlaşalım, bu binaları zemin etütlerini yapmak suretiyle yıkıp yeniden yapalım. Kentsel değişim, dönüşüm sağlanmış

olsun. Benim vatandaşım insanca yaşamaya layıktır. Onlara kazandıralım. TOKİ bu konuda gereken talimatı aldı. Bunu süratle gerçekleştireceğiz. Bu konularda hiçbir zaman halkımızı yalnız bırakmayız. Çünkü deprem öldürmüyor, çürük, kaçak bina, bilgisizlik öldürüyor. Biz şüphesiz kaza ve kadere inanmış insanız. Bizim medeniyetimizde var. Bunun farkındayız. Bu afetleri, tedbirleri alırsak en az bedelle atlatılır" diyerek gerekli tedbirlerin alınacağını dile getirdi.

Erdoğan, konuşmasının ardından Namet'in 68 milyon dolar yatırımla Çayırova'da kurduğu et işleme tesislerini hizmete açtı.

Namet, Avrupa Birliği standartlarında üretim yapacak. Bilgisayarlı iklimlendirme sağlanacak, üretimden sevkiyata kadar bütün süreçler el barkodu ve el terminaliyle geriye dönük izlenebilecek. 34 bin 600 metrekare kapalı alana sahip tesis, yılda tek vardiyada 22 bin 500 ton kemiksiz et işleme, 10 bin ton şarküteri, 3 bin ton donuk köfte ve burger, 5 bin ton işlenmiş ürün kapasitesine sahip. Tesis 700 kişiye istihdam imkanı sağlayacak.

ÖSS'DE BAŞARILI ÖĞRENCİLERE OTOMOBİL DAĞITTI

Başbakan Erdoğan, ayrıca Kocaeli genelinde ÖSS'de 2009 yılında ilk yüze giren 8 öğrenciye Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen sıfır kilometre ve kaskolu Hundai Getz otomobilleri dağıttı. Erdoğan, "29 Aralık 2009'da Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ilkokul öğrencilerine 26 bin diz üstü bilgisayar dağıttı. 5 yıl içinde 130 bin öğrenciye bilgisayar dağıtılmış olacak. 29 bin öğrencimiz kırtasiye yardımlarından yararlandı. SBS'de ilk ona girenler ve OKS'de ilk yüze girenlere bilgisayar, ÖSS'de ilk yüze

girenler otomobille ödüllendiriliyor. Ben başkanımıza söyledim, artık otomobil vermeyeceğiz, parasını vereceğiz. Üstüne biraz daha koyup parası ile ev alırlar. 8 tane de Safahat veriyorum. Bugünün anısına, otomobilin yanında vermiş olacağız" dedi.

Törene Tarım Bakanı Mehdi Eker, Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Namet Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Kayar ile çok sayıda yetkili katıldı.