MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, "Dışarıdan hormonlu bir büyüme ile Türk ekonomisi büyümüyor" dedi.
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde partisinin İlçe Teşkilatını ziyaret eden Vural ardından esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayan Vural, "ekonominin nabzını gerçekten burada hissediyoruz, nabız atmıyor milletin nabzı atmıyor" dedi. Vural, "Sayın Başbakan gelsin görsün millet vitrinlere bakıp geçiyor. Millette alım gücü kalmamış. Alım gücü olmayınca esnaf çökmüş, siftahsız açıp kapatıyorlar. Gerçekten hem Çorlu'da hem Tekirdağ'da ben bu tabloyu gördüm vatandaşlar çok ciddi bir sıkıntı içerisindeler. Durgunluğun ötesinde bir durumla karşı karşıyayız. Vatandaş elindeki avucundakini de harcamış hiçbir şeyi kalmamış. Gelecekteki gelirini de bugünden harcamış vatandaşların ekonomik sıkıntılarını esnafı görünce daha iyi anlıyorsunuz. Memura yüzde 2,5 verirsen, emekliye bir simit bir çay verirsen ne alacak bu insanlar. Tarım kesiminde ürün para etmezse ne olacak. İnsanların işlerini elinden alırsan bir milyon işsiz olursa Çorlu gibi bir yerde fabrikalar kapanırsa işsizlik artarsa o zaman bu insanlar nasıl alışveriş yapacak. Dolayısıyla Hükümetin bu ekonomi politikasından vazgeçmesi gerekir. Böyle ekonomi politikası olmaz. Değirmen dönmüyor, değirmen kalmamış, değirmeni sel alıp götürmüş hala Sayın Başbakan Ankara'dan onun cak cakını çalıyor. Cak cak çalmakla değirmenin döndüğünü gösteremezsin ki. Çorlu'ya bak, Tekirdağ'a bak değirmen dönmüyor" diye konuştu.
"Değirmen dönmediği için ne un oluyor ne aş oluyor ne iş oluyor. Milletin değirmenini artık götürdüler bunlar" diyen Vural, "Özellikle bu bölgede üretim gücünün, olduğu bir bölgede bu kadar işsizliğin olması dikkat çekiyor. Üretim giderek ithalata daha bağımlı hale geliyor. Bu ekonomi politikası milletimize hizmet etmiyor milletimizi bunu gördü artık. Dışarıdan hormonlu bir büyüme ile Türk ekonomisi büyümüyor insanlar büyümüyor" şeklinde konuştu.
Vatandaşların 'ne olur bir an önce kurtarın bizi bu durumdan' diye feryat figan ettiğini söyleyen Vural, "Bu ekonomi politikasının oluşturduğu bu mağdur milletimiz gerçekten çok sabırlı, şükretmesini bilen bir milletimizle karşı karşıyayız. Buna da şükretmeliyiz zamanı geldiği zaman bu gidişat hakkında en iyi kararı kendileri verecektir" dedi.
Erken seçim iddialarının sorulması üzerine Vural, "Seçim var, seçimden kaçmak mümkün mü? Seneye seçim var. Başbakan'a seçim dediğin zaman tüyleri diken diken oluyor. Yok işte el hak sonuç gelecek. Bu sene 2010 seneye 2011 zaten seçim yılı. Sayın Başbakan 'erken seçim ihanettir' diyor da 2007 yılında erken seçimi yapan kimdi. Tayyip Erdoğan değil miydi, 3 Kasım da yapılacağına Nisan ayında karar alıp Temmuz ayında seçim yapılmadı mı? Dolayısıyla biz seçimin bu sene olmasını istiyoruz. Çünkü son 3 yılımızı kaybettik artık 2011 yılını da kaybetmek istemiyoruz. Onun için 2010 yılı zaten umut olmayan bir yıl. 2010 yılında seçimi yapalım, milletimiz yeni kadroları göreve getirsin, hiç olmazsa 2011 yılında uygulanacak yeni ekonomi politikalarıyla millete nefes aldıralım. Hep milleti beklentilerle yönettiler, beklentiler bitti, umut bitti. En sıkıntılı durum vatandaşların özellikle umudunun da kalmamasıdır. Vatandaş, esnaf durum daha iyi olur diye malını mülkünü sattı durumu idare etti ama baktı ki tekne dönmüyor umutlar tükendi bu sıkıntılı an da milletin iradesine başvurması gereken bir andır. Seçimleri daha fazla milletin bedel ödemeyeceği, sıkıntılarının azaltılabileceği ekonomi politikalarının uygulanacağı dönemde yapmakta hayır vardır" şeklinde konuştu.
"TSK'NIN YIPRATILMAMASI LAZIM"
Asker üzerinden siyaset yapmanın doğru olmadığını da sözlerine ekleyen Vural, "Yazıktır, günahtır. Bu milletin kurumlarını bu tür tartışmalarla yıpratmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Bu bakımdan gerek Genelkurmay Başkanı gerek Başbakan'ın asker üzerinden kısa vadeli günlük polemiklerle askeri siyaset malzemesi yapmaktan çekinmelerini diliyorum. Ellerini çeksinler askerden. Ordu da kurumsal kimliğini koruyarak güvenilirliğini arttıracak çaba içerisinde olmalıdır. Siyasetçiler olarak, demokrasiye, milliiradeye müdahaleye kesinlikle uygun görmüyoruz. AK Parti'yi bitireceksek biz bitiririz, bitireceksek millet bitirir. Onun için AK Parti'nin değirmenine su taşıyan 27 Nisan bildirisi gibi 28 Şubat ürünü olan bir partinin 27 Nisan bildirisi ile tekrar millet içinde bitmiş itibarını canlandıran süreçleri çok dikkatli takip etmek lazım. Asker-sivil gerilimi üzerinden bir siyaset üretmek yerine asker ve sivilin bu ülkenin, milletin menfaatleri için sağlıklı çalışabileceği bir ortam oluşturmak lazım. Bu bakımdan
TSK'nın yıpratılmaması lazım. Türk milletinin birlik ve bütünlüğünü koruyacak en önemli gücümüzün bu şekilde yıpratılmasının kime ne faydası var. Herkes aklını başına alsın. Sayın Genelkurmay Başkanımızda muhakkak ordu üzerinde oynanan bu hususlar karşısında bu güvenilirliğini zedeleyen bu gelişmeler karşısında tüm bunların açığa çıkartarak gerçekten milletin sevgisini kazanmış bu kuruma yönelik bu iddialar karşısında çok kararlı bir tavır oluşturmalıdır. Sayın Başbakan da ordu üzerinden siyaset yapmaktan
vazgeçmelidir. MHP olarak hiçbir zaman asker-sivil gerilim üzerinden siyaset oluşturmayı düşünmedik, askerin ya da ordumuzun millet iradesine müdahalesini uygun görmüyoruz ama asker üzerinden siyaset oluşturulmasını da uygun görmüyoruz. Bu konuda Sayın Başbakan özellikle bu tip tehditlerle millet iradesini aynı zamanda tehdit etmektedir. Bırak da sen kendi işine bak. 7 yıldan bu yana Türkiye'yi yönetiyorsun 7 yıldan bu yana Türkiye'yi yöneten bir kimse halen bu planlar üzerinden siyaset üretiyorsa demek ki millete verdiği bir husus kalmamıştır.
"Millet iradesini kimse tehdit etmesin. Millet ne yapacağını bilir" diyen Vural, şunları kaydetti:
"Ordu müdahale etmesin, siyasetçiler de bir takım darbe planları ekseninde milletin iradesine mieğil miydi, 3 Kasım da yapüdahale etmesin. Bu müdahaleyi de uygun görmüyoruz, maniple etmesinler. 28 Şubat ürünü olan bir parti, 28 Şubat süresince 28 Şubat'ın istediği gibi siyasi kimliğini değiştiren bir parti daha sonra da 27 Nisan e-muhtırası çerçevesinde bunu siyaset malzemesi olarak kullanıp 4 Mayıs`ta da o e-muhtıranın müellifi ile mezara kadar gidecek sırları paylaşan bir parti asker-sivil gerilimi üzerinden üreteceği başka bir post kalmamıştır. Uyarıyoruz, bunun hayrı da yoktur faydası da yoktur. Sayın Başbakan oturun Genelkurmay Başkanı ile bu iddiaların arkasındaki bütün gerçekleri ortaya çıkartalım, çıksın ama ordumuzda günlük polemiklerle günlük siyasetin malzemesi haline dönüştürmemekte büyük fayda vardır. Burada ülkemizin ve milletimizin faydası vardır."
Öte yandan, esnaf ziyareti sırasında Cumhuriyet Meydanı'ndan Atatürk Meydanı'na kadar partililer birlikte yürüyen Vural'ın yolunu kesen bir bayan, "Ben sizin hayranınızım, parti olarak değil ama size hayranım. Cüretinize, konuşmanıza, yürekli oluşunuza, çok beğeniyorum. Kılıçdaroğlu ve sizi çok beğeniyorum. Ne olur bizim haklarımızı arayın" dedi.
Vural ise, "Ben söylemiyorum aslında siz söyletiyorsunuz ben yüreğinizdekini dile getiriyorum, desteğiniz daha fazla olsun" şeklinde yanıt verdi.
![]() |
![]() |
![]() |