27
Mayıs
2024
Pazertesi
YALOVA

Başbakan Erdoğan Yalova'da

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'yi demokratik yollarla tasfiye edemeyenlerin başka yollara başvurduğunu belirterek, "Türkiye'nin hukukunu korumak, tıkanan yolları açmak için bütün azmimizle çalışacağız. Türkiye'nin bahtı inşallah bir daha kapanmayacaktır" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yalova'da AK Parti Kadın Kolları'nın kongresine katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, 80 ilde milletvekili çıkaran tek partinin kendileri olduğunu, Türkiye'nin her yerini aynı muhabbetle kucaklayacak bir başka parti olmadığını söyleyerek, "Bu istikrar çizgisinden, bu huzur tablosundan geriye gidiş olmayacaktır. Etnik milliyetçiliğe karşıyız. Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan 70 milyonun tamamı bizim canımızdır, ciğerimizdir, kardeşimizdir. 16,5 milyon seçmen AK Parti'ye oy vermiş. Bu milli iradedir. Bu milli iradeye herkes saygı duymak zorunda. Biz sadece AK Parti'lilerin iktidarı olmadık, 70 milyonun iktidarı olduk. 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarının iktidarı olduk" dedi.

115 bin derslik yaptıklarını, bütün okulları ADSL ve internet ağıyla donattıklarını, fakir öğrencilere harçlık verdiklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, "Bunların gözü var, kulağı var, dili var. Ancak ne duyarlar, ne görürler, ne gerçeği söylerler. Peki siz laiktiniz, çağdaştınız, bugüne kadar bunları niye yapmadınız? Haydi Kızlar Okula Kampanyası'nı başlattık. 780 bin kızımız okullara gitmiyordu. Şimdi 300 bin kızımız okula gidiyor. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletine inanıyorsan bunları duy, bunları konuş. Eğer bizim günah layihamız buysa, bunu seve seve çekeriz" diye konuştu.

AK Parti'yi sadece başörtüsü meselesine kilitlenmekle suçlayanların ayıp ettiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Son günlerde bir şeyler oluyor. Televizyonlarda çıkıyorlar, tartışmalar yapıyorlar ve bu tartışmalarda AK Parti'yi getirip, sadece başörtüsü meselesine kilitleyenler oluyor. Ayıptır, ayıp. İnsan utanır, insan utanır. Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak bu ülkede 5 yıldır böyle bir şeyi gündeme mi getirdim? Ve 5 yıldır bunu gündeme getirmeyen bir başbakan kusura bakmayın da uluslararası basın toplantısında böyle bir soru sorulduğu zaman, bunda kanaatini açıklamaktan geri mi duracaktı? Peki, bunda kanaatini açıklayan bir başbakana, bir milletvekiline, kusura bakmayın da Türkiye'de de parlamento çatısı altında olan bir başka partinin, 'Biz de bu mutabakatın içinde olmaya hazırız' dediği halde peki bu yaklaşım niye? Bu ikircikli bir yaklaşımdır. Ama çok açık söylüyorum, tarih bunu affetmeyecektir. Zira biz, demokrasi içinde mücadelemizi sürdürüyoruz. Biz, hukuk içinde mücadelemizi sürdürüyoruz. Biz, Türkiye Cumhuriyeti'ni demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak sırtımızda taşıyoruz ve hedefimiz muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak" şeklinde konuştu.

"NÜFUS ARTIŞ HIZIMIZ DÜŞERSE FELAKETİMİZ OLUR"

Nüfus artış hızının düşmesinin felaket olacağını savunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"CHP yanlısı bir medya grubu var. Benim 3 çocuk tavsiyemden rahatsız oluyor. Aynı şeyi yine söylüyorum. Niye? Milletimi seviyorum. Türkiye'nin geleceğini düşünüyorum. Bakınız hanım kardeşlerim. Sizlerin karşısında bunu konuşuyorum. Eğer şu andaki 1,8'lik artışla devam edersek 2037'de durumumuz felaket olur. Nüfusumuz yaşlanacak. Azalırsa daha kısa zamanda yaşlanacağız. Bak şu anda Batı ağlıyor. Niye ağlıyor Batı biliyor musunuz? Nüfusu yaşlandı diye. Para veriyor, para. Doğum başına, yanılmıyorsam Almanya 6 bin euro veriyor. Ondan sonra da belli bir süre maaşa bağlıyor. Ama buna rağmen Alman doğum yapmıyor. Çünkü bu alışkanlık haline geldikten sonra bir kültür oluşuyor. Geçenlerde bir cumhurbaşkanı, eskilerden, diyor ki, 'Çok çocuk olurla tinerci olurlar'. Siz niye tinerci olmadınız? Beyefendi 3 kardeşti, tinerci olmadı. 'Yolsuzluklara, şunlara bunlara bulaşırlar, hırsızlık yaparlar, çalar, çırparlar' diyorlar. Yoksa sizde öyle bir şey mi var? Bu mantık ters çalışıyor. Ben ülkemin 2030'lu yıllarını düşünüyorum. Biz o zaman olmayacağız. Bize düşen görev okullarımızı çoğaltmak, sağlık tesislerimizi çoğaltmaktır. Modern imkanlar neyse, bunları hazırlamaktır. Bunlar geçmişte bunu yapmadılar, yapmadıkları için de şimdi bahaneleri bu. Eski bir milli eğitim bakanı, 'Öğrenciler olmazsa milli eğitimi idare etmek ne kadar kolay olurdu' demişti. Bunlar da 'Eğer nüfusumuz az olursa, ülkeyi yönetmek ne kadar kolay olur' diyor. Yunanistan artık ne yaparsa yapsın kalkınamıyor. Bunun sebebi nüfusu. Kişi başına milli gelirini parametrelerde böyle tutturuyor. 15 milyonda tuttur da göreyim. Biz 2 bin 500 dolardan 7 bin dolara çıkardık. Yan gelip yatmıyoruz."

"DEMOKRASİNİN ÇITASINI DÜŞÜRMEK, MİLLETİN BOYNUNU YENİDEN BÜKMEK MÜMKÜN OLMAYACAKTIR"

Türkiye'nin bahtının bir daha kapanmayacağına işaret eden Erdoğan, "Bu iktidar milletin iktidarı. Millet yönetiyor şimdi. Türkiye'de demokrasinin çıtasını yeniden düşürmek, milletin boynunu yeniden bükmek inşallah mümkün olmayacaktır. Zira Türkiye'nin hukukunu korumak kollamak için bütün azmimizle çalışmaya, özellikle bütün tıkanan yolları açmaya devam edeceğiz. Herkesin güven içinde olmasını, emniyet içinde olmasını istiyorum. İstisnasız bütün vatandaşlarımızın başı dik, alnı açık olsun. Türkiye'nin bahtı inşallah bir daha kapanmayacaktır. AK Parti, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ilkesinden doğdu; milli iradeyi iktidara taşımaktan başka muradı olmayan bir partidir. Bu ülkeyi zaafa düşürmek, istikrar tablosunu zedelemek mümkün değildir" dedi.

AK Parti'nin zaman geçtikçe değeri daha iyi anlaşılacak başarılar kazandığını, bunlardan en önemlisinin huzur ve istikrar ortamı olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu 5 yıl içinde milletimizle duygu ve el birliği içinde çalışarak hedeflerimize tek tek ulaştık. Türkiye'nin ağır bir ekonomik siyasi krizin, uçurumun kenarından kurtarılmasına vesile olarak AK Parti bugünleri yakaladı. Bu huzur ve istikrarla Türkiye sürekli büyüdü. 23 dönem üst üste büyüme başarısıyla Türkiye bir rekora imza attı. Başta siyasi rakiplerimiz olmak üzere kimse AK Parti iktidarının Türkiye'yi geri götürdüğünü söyleyemez. Kimse AK Parti iktidarıyla Türkiye'nin itibarının yara aldığını, halkın ekmeğinin küçüldüğünü, insan hak ve özgürlüklerinde geri gittiğimizi, ülkemizin rekabet gücünün zaafa uğradığını iddia edemez."

"ETNİK VE BÖLGESEL MİLLİYETÇİLİĞE KARŞIYIZ"

Etnik milliyetçiliğe, bölgesel milliyetçiliğe karşı olduklarını, ülkenin doğusuyla, batısıyla her yerine hizmet götürdüklerinin altını çizen Erdoğan, "Ey rakip partiler! Siz bugüne kadar neredeydiniz? Niçin bu illere, bu bölgelere uğramadınız? O insanlar orada istediklerini bulamadıkları için Yalova'ya, İstanbul'a, İzmir'e, Ankara'ya geldi. Niçin bu göç zeminini önlemediniz? Biz şimdi oraları ayağa kaldırıyoruz. Altyapısıyla, üstyapısıyla. Git Varto'ya, git Malazgirt'e, o gelişmeleri görürsün. Git Erzurum'a, görürsün. Erzurum'u tanıyamazsın. Sadece Erzurum Havalimanı bile orada nelerin olduğunu, duble yollar orada nelerin olduğunu gösteriyor. Vatan topraklarımızın tamamını seviyoruz. Benim için Yalova neyse Muş da odur. Erzurum neyse İstanbul da odur. Böyle bakıyoruz biz bu topraklara. 780 bin kilometrelik vatan topraklarımızın modern hale geldiği bir Türkiye'yi kuruyoruz" diye konuştu.

Her kesime eşit mesafede olduklarına işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Laikliğin gereği, her inanç grubuna eşit mesafede olmak, onların inançlarını güvence altına almaktır. Biz, laik, sosyal, hukuk devleti olarak, onların inançlarını güvence altına alıyoruz. Bunları yaparken tek arzumuz var. İnsanlarımızın bu ülkede öz güven içinde yaşamasını istiyoruz. Biz medeniyetler ittifakına dahil olduk. İspanya Başbakanı'yla medeniyetler ittifakı projesini yürütüyoruz. Niye? Farklı milletler, farklı diller, farklı kültürler birbirinin düşmanı olmasın. Bizim medeniyetimizde kesrette vahdet var ya, çoklukta birlik var ya, işte biz bunu tarihte gerçekleştirdik, bugün de gerçekleştirelim, yarın da gerçekleştirelim istiyoruz."

"KRİZE RAĞMEN DİMDİK AYAKTAYIZ"

Milli geliri ve ihracatı artırdıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, "Dünyadaki bütün krizlere rağmen biz yıkılmadık, dimdik ayaktayız. Fakat 90'lı yıllarda iktidar olanlar çöktüler. 2000'li yıllarda iktidar olanlar çöktüler. Paramızın değeriyle oynadılar. 6 tane sıfır ilave ettiler. Biz sıfırları attık. Enflasyon patladı mı? Çatladı, çatladı. Biz bitirdik" şeklinde konuştu.

AK Parti'yi demokratik yollarla tasfiye edemeyenlerin başka yollara başvurduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"AK Parti ile demokratik usullerle mücadele edemeyenler, demokratik yöntemlerin dışında mücadele etmeyi seçtiler. Türkiye demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğuna göre, Türkiye'de özgürlükler olduğuna göre, niçin sandık değil de başka yollar? Zannediyor musun bunları millet affeder? Hayır, affetmez. Milletin artık özgürlüklerden taviz verme gibi bir lüksü yok. Ben milletimde bunu görüyorum."

"YAN GELİP YATARAK DEĞİL, ÇALIŞARAK KAZANIYORUZ"

Dış borçları erittiklerini kaydeden Erdoğan, "Türkiye'nin egemenliğini tehdit eden borç dağları eriyor. Geldiğimizde 100 liranın 78 lirası borçtu. Şimdi 100 liranın yaklaşık 38 lirası borç. Nereden nereye geldik. Niye? Kazanıyoruz. Yan gelip yatarak değil, çalışarak, üreterek kazanıyoruz. Hep beraber kazanıyoruz. Merkez Bankası milli bankamız, biz göreve geldiğimizde kasasında 26,5 milyar dolar vardı. Şimdi 71 milyar dolar var. Amerika'daki, dünyadaki mortgage krizi Türkiye'yi vuramıyorsa, bizim sigortamız var. Bu nedir? TOKİ. 250 bin konut inşa ediyoruz. Şu ana kadar 160 bin konutu teslim ettik. Kentsel dönüşüm bunlar devam ediyor. 15, 20 yıl vadeyle benim vatandaşım konut sahibi oluyor. Bunları AK Parti iktidarı sağlıyor. Biz neyle meşgulüz, bunlar neyle meşgul Allah aşkına? Soruyorum size. Bütün bunların yanında, geleceğe yürürken attığımız önemli adımlardan bir tanesi de enerjide. Çok yoğun adımlar atıyoruz. Gerek tarımda, gerek prim desteğinde, gerek gübrede bire beş, bire on desteklere vardık. Sadece Ziraat Bankası bizden önce yüzde 59 faizle kredi veriyordu. Şimdi yüzde 7 ila 13 arasında faiz uygulaması yapıyoruz. Esnaf kardeşim. Halk Bankası yüzde 46 ila kredi veriyordu, şimdi yüzde 13 faiz uygulanıyor" dedi.

Türkiye'nin başarısına sevinemeyenler olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Tabii ki AK Parti'yi kıskananlar olacak, AK Parti'nin bu demokratik mücadelesine gölge düşürmek isteyenler olacak. Ama durmak yok, yola devam. Aşık Veysel gibi, 'Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece' demiştik. Gideceğiz gündüz gece. Hakkı teslim etmeyenler, Türkiye'nin başarısından mutlu olamıyorlar. Bütün bu atılan adımlar maalesef bunu gösteriyor. Bu ülkede ne tür siyasetler yapıldığını hep birlikte yaşadık, hep birlikte gördük. Ama bunların hepsi iflas etti, etmeye de devam edecek" şeklinde konuştu.

BOMBA UZMANI NEÇO OTOBÜSTE VE MAKAM ARACINDA ARAMA YAPTI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Yalova ziyaretine eşi Emine Erdoğan da iştirak etti. Yalova'da Başbakan Erdoğan'ın bineceği makam aracı ile otobüs, önceden bomba uzmanı köpek Neço tarafından ayrıntılı bir şekilde arandı.

Helikopterle Yalova'ya gelen Başbakan, saat 12.45'te Atatürk Stadyumu'na indi. Erdoğan'ı burada, Yalova Valisi Yusuf Erbay, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin Yalova Belediye Başkanı Barbaros Birincioğlu, milletvekilleri ve Futbol Federasyon Yönetim Kurulu üyeleri Levent Kızıl ile Yunus Egemenoğlu karşıladı. Erdoğan, daha sonra kongrenin yapılacağı Yalova Kapalı Spor Salonu'na yürüyerek geçti. Erdoğan'a, vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Sevgi seli arasından ilerleyen Başbakan Erdoğan, kongrenin ardından Yalova Valisi Yusuf Erbay'ı makamında ziyaret ettikten sona helikopterle Bursa'ya hareket etti.

.
Yayın Tarihi : 30 Mart 2008 Pazar 16:19:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?