Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, anayasadaki köklü değişikliklerin halk oylamasından geçmesiyle birlikte Türkiye'de yerli ve uluslarası yatırımların hızla artacağını belirterek, "Sırf hukuk sistemindeki meseleler sebebiyle bu ülkenin yatırım noktasında çok büyük kayıpları olmuştur. Demokratikleşmeye karşı çıkanlar, anayasanın daha demokratik bir yapıya kavuşmasına karşı çıkanlar, aslında demokratikleşme ile ekmek, anayasa ile emek arasındaki bu doğrudan bağlantıyı görmüyorlar, göremiyorlar. Demokrasi ile ekonomiyi at başı götürmek zorundasınız" dedi.

Başbakan Erdoğan, Akkök Şirketler Grubu'na bağlı Aksa fabrikasının Yalova'nın Çiftlikköy ilçesine bağlı Taşköprü mevkiinde inşa ettiği karbon elyaf tesislerini açtı. Geçmişte dünya ekonomilerine yön veren demir ve çeliğin yerini karbon elyafa bıraktığına dikkat çeken Erdoğan, "AB'nin kuruluşuna baktığınızda iki kelimeyi görürsünüz; demir ve çelik birliğini görürsünüz. İki kelimeyle süreç devam etmiştir. Bugün dünyanın en büyük barış ve dayanışma projesi olarak gösterilen bir sürecin adı olmuştur. Demir

ve çeliğin üretim ve ticaretteki önemi o denli ortaya çıkmış ki, aynı zamanda ülkelerin kalkınmasında belirleyici rol oynamıştır. Ama şimdi artık bu büyük egemenliğini karbon elyafa kaptırdığını, elyafın dünyanın geleceğini şekillendirdiğini görüyoruz. Karbon elyaf çelikten 3 kat kuvvetli, 4,5 kat daha hafif. Uzay ve havacılık sektöründen otomotive, rüzgar enerjisinden inşaat sektörüne kadar hemen her alanda karbon elyaf kullanılmaya başlandı" şeklinde konuştu.

"FATİH SULTAN MEHMET KÖPRÜSÜNÜN HALATLARI KARBON ELYAF"

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün halatlarının karbon elyaftan yapıldığının altını çizen Erdoğan, dünyanın geleceğine yön veren böyle bir sektöre Türkiye'nin de dahil olmasına sevindiğini söyledi. Erdoğan, "Halkımızın büyük kısmının, ben de dahil olmak üzere, Fatih Sultan Mehmet köprüsü halatlarını çekenin karbon elyaf olduğunu hatırlatmak isterim. Dünyanın geleceğine yön verecek böyle önemli bir sektöre Türkiye'nin girmesinden heyecan duyuyorum. AKSA'nın hedefin dünya üretiminin yüzde 10'u olarak belirlenmesinden memnuniyet duydum. Böyle stratejik bir sektörde AKSA'nın büyük bir yatırımı gerçekleştirmesi Türkiye adına gurur vesilesidir. AKSA, 2003-2010 arasında 456 milyon dolarlık bir yatırımı Türkiye'ye kazandırdı. 2009 yılında küresel krizin en ağır seyrettiği bir dönemde AKSA tek işçiyi çıkarmazken, yeni istihdamlar sağladı. AR-GE yatırımlarında da çok büyük başarı kaydetti" diyerek, AKSA yöneticilerini tebrik etti.

"TÜRKÇEDEKİ OLUMSUZ SÖZCÜKLERİN HEPSİNİ SIRALADILAR"

2008 yılında çıkan ekonomik krizi bazı kesimlerin fırsata çevirip ülkeyi felakete döşürmeye gayret gösterdiğini anlatan Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Kriz patladığı andan itibaren, gerek bazı medya kuruluşları, gerek muhalefet partileri son derece karamsar davranıp, bunu kendileri için fırsata, ülke için de bir felakete dönüştürmek için gayret gösterdiler. Türkçe sözlükte ne kadar olumsuz kelime varsa, arka arkaya sıraladılar. Aradan geçen iki yılın ardından manzara şu; en gelişmiş birçok ülke küçülürken, Türkiye 2010'un ilk çeyreğinde büyüme kaydetti. Avrupa'da en hızlı büyüyen ülke konumuna yükseldik. İşsizlikle mücadele konusunda son derece başarılı mücadele verdik. Türkiye'de işsizlik düşmeye başladı. İhracatımız rekor seviyelerde artış kaydediyor. Lütfen gelsinler, kriz döneminde yapılmış bu büyük yatırımları da ziyaret etsinler. Türkiye'de nasıl çarkların işlediğini, sanayicinin, ihracatçının nasıl çok büyük moralle ter döktüğünü ifade etmek istiyorum. Olay, kolaycılığa alışmış olanlar, çok rahat para kazanmaya alışmış olanların sıkıntısı olduğu ortaya çıktı. Finans sektörü bu dönemde kaybetmedi, kazandı ve büyüdü".

"DEMOKRASİ İLE EKONOMİYİ AT BAŞI GÖTÜRMEK ZORUNDAYIZ"

Türkiye'de her vilayette özel sektör yatırımlarının kamu yatırımlarıyla yarıştığını ifade eden Erdoğan, bir ülkedeki hukuk sistemi evrensel normlar üzerinde ilerliyorsa o ülkede yerli ve ulaslararası yatırımın da olduğunu kaydetti. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ekonomide devletçilik anlayışı yok. Bu gerçeği artık çok net görmek durumundayız. Eğer bir ülkede demokrasi varsa, girişim vardır, özgürlük varsa üretim vardır. Bir ülkenin hukuk sistemi sağlam temeller ve evrensel normlar üzerinde ilerliyorsa, o ülkede yerli ve uluslararası yatırım vardır. Demokratikleşmeye karşı çıkanlar, anayasanın daha demokratik bir yapıya kavuşmasına karşı çıkanlar, aslında demokratikleşme ile ekmek, anayasa ile emek arasındaki bu doğrudan bağlantıyı görmüyorlar, göremiyorlar.

Demokrasi ilerde, ekonomi geride, böyle bir mantık yok. Demokrasi ile ekonomiyi at başı götürmek zorundasınız. Eğer bunu başaribilirseniz netice alırsınız, başaramazsanız netice almanız mümkün değil. Milletten bu gerçekleri saklamaya gerek yok. Sırf hukuk sistemindeki meseleler sebebiyle bu ülkenin yatırım noktasında çok büyük kayıpları olmuştur".

"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YATIRIMI ARTIRACAK"

Anayasa değişikliğinin ekonomiyi de olumlu yönde etkileyeceğini söyleyen Erdoğan, "Büyük firmaların temsilcilerini dinliyoruz. Uluslararası yatırımcıların Türkiye ile ilgili tereddütleri konusunda maalesef hukuk sistemi ilk sırada yer alıyor. Anayasada yaptığımız bu köklü değişikliğin halkımız tarafından karara bağlanmasının ardından, göreceksiniz, Türkiye'de yatırım noktasında da ilerleme olacak. Türkiye dünyanın daha güçlü, daha zengin, daha itibarlı bir ülkesi olacak" dedi.

TÜRKİYE KARBON ELYAF ÜRETEN 7. ÜLKE OLDU

NASA'nın bazı araçları ile Formula 1'de yarışan araçlarda kullanılan ve inşaat sektörü tarafından da son yıllarda kullanılmaya başlanan karbon elyaflar, Yalova haricinde dünyada 6 yerde yapılıyor. Son teknoloji tesiste ihracata yönelik de üretim yapılacak. Dünyada sadece 35 bin ton üretilebilen ve stratejik öneme sahip bir ürün olarak kabul edilen karbon elyaf, global pazarda sadece Japonya, ABD, Almanya, Fransa, İngiltere Macaristan, Çin ve Tayvan tarafından imal ediliyor. NASA'nın yanı sıra Boeing ve

Airbus gibi havacılık firmalarının da uçaklarında kullandığı karbon elyaf teknolojisi diğer ülkelere satılmayarak sır gibi saklanıyor. Ürün portföyünü genişletmek ve katma değerli ürünlerini artırmak maksadıyla karbon elyaf yatırımı yapan AKSA, dünyada sadece 8 ülkede üretilen uzay çağı teknolojisinin hammaddesi karbon elyafı Türkiye'de üreterek, ülkemizin adını dünya karbon ligine yazdırdı. Kendi teknolojisini oluşturan ve bunu bir ilke haline getiren AKSA'nın 2006 yılında pilot üretimine başladığı karbon elyaf yüzde 100 Türk mühendislerinin ürünü. AKSA, 2009 yılının ikinci yarısı itibariyle yılda 1500 tonluk üretim kapasiteli hattında AKSACA markası ile dünya pazarı için karbon elyaf üretimine başlamış durumda.