BILL GATES'TEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM

Şirket yönetimi, iş geliştirme, uluslararası açılım ve yatırımlar konusunda bağımsız danışmanlık yapan Emre Berkin'in isim önü sıfatlarına bir yenisi eklendi: 'Yaşam Boyu Hizmet Ödülü' sahibi. Microsoft’un dünyadaki sayılı önemli bölge merkezlerinden birini İstanbul’a taşıyarak bir ilke imza atan ve diğer şirketlere örnek teşkil eden Berkin, bilişim sektörünün gelişmesine katkıları ve yaratmış olduğu katma değerin yanı sıra gelişmekte olan pazarlarda eğitime verdiği büyük önemle de Bilişim Sanayicileri Derneği ve Türkiye Bilişim Derneği tarafından verilen ödüle layık görüldü.

Oscar ya da Nobel Ödülü almış kadar mutlu olduğunu söyleyen Berkin, "Bu ödül bana değil, yapılan işlere verilmiş bir ödül ve bunların hiç birini ben kendi başıma yapmadım, yapamazdım" diyor.

İLK İŞİNİ KOLAY BULMADI

Berkin'in başarılarla dolu kariyeri eğitim hayatında şekillenmeye başlamış aslında. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra Chicago DePaul Üniversitesi'nde master yapan Berkin, master’ını okul birincisi olarak tamamlamış. Ancak buna rağmen ilk işini bulması sanıldığı kadar kolay olmamış. "60'a yakın iş başvurusunda bulundum. Sadece 4 tane kabul aldım. Ama bu 4'ten 3'ü AT&T, IBM ve Digital gibi büyük ve öncü şirketlerdi" diyor ve şöyle devam ediyor: "22 yaşında, yabancı bir ülkede yılmadan, yenilgi kabul etmeden mücadele etmenin öneminin ilk tecrübesini edindim. O zaman dünyanın ikinci büyük bilgisayar şirketi olan Digital'de çalışmaya başladım. Kendimi başarmış ve şanslı olarak görüyordum. Bunun verdiği özgüvenle iş hayatında çok ataktım. Digital'in Türkiye'de ofisi yoktu ve ben devamlı en üst yönetime mektuplar yazıyordum; Türkiye pazarını anlatıp niye girmek gerektiğini açıklıyordum. Ya benim mektuplarımdan ya da artık zamanı geldiğinden Digital, Türkiye ofisini açma kararı aldı."

Amerika'da 6 yıl çalışan Berkin, Digital'in Türkiye ofisiyle görevli olarak Türkiye'ye gelmiş. Kariyerine 4 sene daha Digital'de devam eden Berkin, Microsoft'tan gelen Türkiye operasyonlarını başlatma teklifiyle 1993'te Microsoft'un ilk ve kurucu genel müdürü olarak göreve başlamış.

'ÇILGIN GENÇ TÜRKLER'

Microsoft'taki ilk 4 senenin 2 senesinde takımıyla birlikte -ekonomik krizlere rağmen- üst üste dünyada en hızlı büyüyen ülke olmayı başarmış. Türkiye takımı olarak Microsoft içerisinde sınır ve bütçe hedefi tanımayan, zorluklardan yılmayan 'Çılgın Genç Türkler' olarak da namları yürümüş. 4 senenin sonunda Ortadoğu bölgesinin direktörü olarak Dubai'ye atanan Berkin, 2 sene sonra Dubai'den Ortadoğu ve Afrika direktörü olarak, merkezi de İstanbul'a taşıyarak, Türkiye'ye geri dönmüş. Daha sonra bölge başkanlığı ile tüm Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'nın başkan yardımcılığı görevlerini üstlenmiş. 79 ülke İstanbul merkezinden yönetilir hale gelmiş.

20 yıllık iş hayatına sığdırdığı onca başarının arkasındaki formül hep aynı Berkin için: "Çok iyi ve motive bir takımla çalışmak. Müdürlük taslamayıp liderliğe soyunmak. Yenilgiyi hiçbir zaman kabul etmemek. Hep atak olmak, iyi ilişkiler kurup yürütmek."

'BELKİ BİRAZ BENCİLLEŞTİM'

Berkin'e göre Microsoft'ta geçen 13 yıl 'rüzgâr' gibiymiş. Berkin, "Her şeyden önce Microsoft'ta sıradan patronlarla hiç çalışmadım. Bir Bill Gates, bir Steve Ballmer'la çalıştım. Onlardan çok şey öğrendim" diyor. Berkin'in ABD'den Türkiye'ye dönüşünü sağlayan iyi bir kariyer fırsatı, özlem ve ailevi kaygılar olmuş. Berkin 'Neden hiç yerli bir şirkette çalışmadınız' sorusunu ise "Hiç zaman ve fırsat olmadı" diye yanıtlıyor. Bugün bağımsız danışmanlık yapan Berkin, bu seçimini de şöyle açıklıyor: "2 kişilik bir takımla da olsa, 3 kıtaya yayılmış 2 bin kişilik büyük bir organizasyonla da olsa hep kendi işimin başındaymışım, kendi kendimin patronuymuşum gibi çalıştım. Kariyerimde hep kendimin en büyük eleştirmeni oldum. Sonra bir zaman geldi ki tecrübelerimi, bilgi birikimimi daha çeşitli sektörlerde, kendi belirlediğim formatta, kendi seçtiğim coğrafyalarda, kendi istediğim şekilde, zamanda ve miktarda paylaşmak istedim. Belki bir yerde de biraz bencilleştim."