Altaylı: İşim yok, işsizim

TMSF'nin Ciner'in sahibi olduğu Sabah ve ATV'yi almasından sonra hiç bir görev vermediği Fatih Altaylı Ciner'e nasıl mesajlar gönderdi?

Fatih Altaylı Yeniharman Dergisinden Kutlu Esendemir ile yaptığı röportajda Turgay Ciner'e ince mesajlar gönderdi.

Fatih Altaylı sözü döndürüp dolaştırıp Hiç Bir işin başında değilim, işsizim... dedikten sonra bu sözlerine de bir açıklık getirdi. Bugüne kadar Ciner ile bu konuyu hiç konuşmadıklarını ve kendisine hiç bir teklifte bulunmadığını laf arasında açıklayan Ciner'e teklif beklediğine dair ince bir mesaj da göndermiş oldu.

Ancak Üsküdar'daki Ciner Holdingin üst katlarından sızan bilgilere göre de Ciner ile Altaylı'nın arasında bir süredir soğuk rüzgarlar esiyor. Sabah ve ATV'ye TMSF el koymasına engel olamayan Altaylı'nın önümüzdeki dönemde bu kadar aktif rol verilmeyeceği konuşuluyor.

İşte o röportaj;

Hiçbir işin başında değilim, işsizim


Medyada da sular durulmuyor... Ciner Grubu, beklendiği gibi medyaya geri döndü. Siz de işiniz başındasınız Fatih Bey. Şu anda yaptığınız görev tam olarak nedir?

Hiç bir işin başında değilim.

O ne demek? Kanal 1'in başında değil misiniz?

Hayır değilim. Kanal 1'in başında sevgili dostum, ağabeyim Faruk Bayhan var.

Onu kim getirdi? Siz değil misiniz Faruk Bey'i getiren?

Şöyle oldu: Turgay Ciner Kanal 1'i birinci lige çıkarmak istiyor. Bunun için bir genel müdür arıyordu. Ben de kendisine, “Bu işi yapabilecek nitelikte tek bir genel müdür var. Hem Kanal 1'i bir kurum haline getirecek, hem de birinci lige taşıyacak tek kişi Faruk Bayhan'dır” dedim. “Tamam” dedi. Bunun üzerine Faruk Bayhan'ı aradım. Genel müdürlüğü bırakmıştı. Bir yapım şirketi kurmuştu ve işleri iyiydi. Dönmek istemiyordu. Çok ısrar ettim. Araya ortak dostlarımız girdi. Onlar da ısrar ettiler. Sonunda bir akşam Faruk Abi'nin evinde buluştuk. Gece 01.00'e kadar. 2 şişeye yakın viski içtik. Sonunda ikna ettim. Ertesi gün bana, “Beni sarhoş edip kandırdın” diye takıldı. O gece için Semra Bayhan'dan özür dilerim. Gece 01.00'de balık aldırıp bize pişirdi. İki gün sonra Faruk Bayhan'la sözleşme imzaladık. O da şirketini kapadı ve yeniden sahalara döndü. Sonra da Turgay Ciner'le Faruk Bayhan'ı tanıştırdım. Benim Kanal 1'deki görevim de böylece sona ermiş oldu.

Kanal 1'in, Kanal D'den “Yaprak Dökümü”nü, Show TV'den “Doktorlar” ve “Hepsi 1”i transfer edeceği yazılıyor, çiziliyor. Doğru mu bu?

Bu yazılanların doğru olduğunu zannetmiyorum. Faruk Bayhan'ın bana gösterdiği iş planında bu dizilerin hiç birinin adı geçmiyor. Zaten dizi transferi kolay iş mi? Milyon dolarlık cezai şartlar var. Bence müşteri kızıştırıyorlar. Üstelik bunlardan biri Medyapım'ın işi. Fatih Aksoy'u tanırım. Sözleşmesi varken, milyonlarca dolar fazladan verseniz bir yere gitmez.

Kanal 1'in anchorman'i Jülide Ateş kanaldan ayrıldı. Sizin bu işe soyunacağınız söylense de siz bu söylentileri doğrulamadınız. Peki Kanal 1'in yeni anchorman'i kim olacak?

Turgay Ciner'in ve Faruk Bayhan'ın kendi kuracakları bir ekiple çalışmak istemeleri ve TMSF izlerini silmelerinden daha normal bir şey olamaz. Zirveye oynayacak bir kanal kurmak istiyorlar. Ciner'in azmi, Bayhan'ın bilgi ve deneyimiyle bu en geç 1, bilemediniz 2 yıl içinde olur diye düşünüyorum. Şu anda mantalite olarak Kanal 1 zaten birinci lige çıktı bile. Şimdi ratinglerinin çıkması gerekiyor. Benim anchormanliğime gelince. Turgay Ciner'in medyadaki üst yönetiminden böyle bir teklif almadım. Ancak anchorman olmaya çok sıcak bakmadığımı medyadakiler bilir. Daha önce Aydın Doğan böyle bir teklifte bulunmuştu ve hiç düşünmeden reddetmiştim. Böyle bir teklif bizzat Turgay Ciner'den gelirse ne yanıt veririm bilemiyorum. Turgay Ciner'i bir medya patronu olarak değil, bir dost olarak görüyorum.

Bu sözleriniz hayli ilginç. Sanki Turgay Ciner'in kuracağı medya grubunda yönetici değilmişsiniz gibi konuşuyorsunuz. Oysa herkes biliyor ki, Turgay Bey'in en yakınındaki, en güvendiği isimlerden birisiniz. Siz ve Kenan Tekdağ.

Bunda bir yanlış yok. Kenan Bey ve ben bu dönemde Turgay Bey'in en yakınındaydık. Bundan sonra da öyle olur. Fakat ben bu dönemde biraz da kendimle ilgilenmek istiyorum. Elbette Turgay Bey'in yanındayım ama yanında olmak için yönetici sınıfında olmak gerekmiyor. Ben gazeteci sınıfındayım. Herkes ait olduğu sınıfta daha mutlu, daha başarılı olur. Sınıf atlamak isteyen gazetecilerin hali ortada. Bununla ilgili görüşlerimi geçen röportajda söylemiştim. Tabii bunlar benim fikirlerim. Turgay Bey ne düşünür; bilmiyorum.