3
Mayıs
2025
Cumartesi
İNSAN KAYNAKLARI

Çocuk değil iş ortağı yetiştiriyorsunuz

Her aile şirketinin karşılaştığı veya karşılaşacağı bir soru bu: İkinci kuşak şirket yönetimini devralacak mı? Kimi şirketlerde çocuk yönetimi büyük bir istekle devralıyor, kimisinde şirkete hiç ilgi duymuyor, kimisinde ise çok istemesine rağmen babası bir türlü güvenip şirketi ona teslim edemiyor. Çünkü şirket işlerine bir de aile duygusallığı eklenince, işler daha da karışıyor.Bengi Semerci Enstitüsü’nün kurumlara yönelik hizmetlerinin konularından biri bu.

Psikiyatr Prof. Dr. Bengi Semerci, ileride şirketin başına geçmesi istenen çocuğun yetiştirilmesinde, hassas dengelere dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.

Aile şirketleriyle psikoloji veya psikiyatri arasında nasıl bir bağlantı var?

- Aile şirketlerindeki çalışanların birbirleriyle ve yönetimle ilişkileri ve bunun verime etkisi, bizim alanımıza giriyor. Herhangi bir şirkette sadece iş içi ilişkiler önemliyken, aile şirketlerinde aile içi ilişkiler söz konusu. Aynı insanların şirket içinde farklı, aile içinde farklı bir ilişkiyi sürdürebilmeleri kolay bir şey değil. Kimlik şapkalarını değiştirmek zor. Zamanla gelinler, damatlar işin içine girdikçe durum daha da karmaşık hale geliyor. Bir de, aile şirketlerinde, şirketin kurucusu olan ebeveyn, genellikle yönetimi sonraki kuşaklara devretmek istiyor. Ancak bazen 5 çocuğu olsa da hiçbiri şirkette çalışmak istemeyebiliyor. O zaman, şirketi çocukların devralabileceği bir şekilde planlama yapılabilir mi, çocuk yetiştirilirken bunun için neler yapılabilir konusu gündeme geliyor. Bu da ikinci konumuz.

İleride çocuğun işin başına geçmesi için, yetiştirilmesi sırasında neler yapılabilir?

- Örneğin baba evde sadece iş konuşuyorsa, çocuğa devamlı misyon yükleniyorsa, bu bir çocuğun taşıyabileceği bir şey değil. Çocuklar bu durumda, genellikle küçükken, demek ki beni sevmelerinin tek nedeni bu, bunu yapamazsam beni sevmezler, diye düşünürler. Gittikçe işten uzaklaşan, hatta nefret eden bir çocuk yetiştirme olasılığı ortaya çıkar. O çocuğun, babasıyla iyi ilişki kuramamasının nedeninin bu iş olduğunu düşünerek tam tersi bir yöne gitme olasılığı da var. Diğer yandan o çocuğu sistemin içine hiç sokmayıp, şirketin ona sadece para getirdiğini, kendisinin dışarıda kalmasının gerektiğini hissettiren bir yetiştirme tarzı da, şirketi durduk yerde ona para kazandıran bir yermiş gibi algılamasına neden olabilir. Onun için bu ikisini iyi dengelemek lazım. En önemli noktalardan biri de, işin babayı ondan çalmadığını çocuğa göstermek gerekiyor. Hem babayı sevebilmesi, hem de iyi bir iş ortağı olabilmesi amaçlanmalı. Çünkü burada aslında sadece çocuk yetiştirmiyorsunuz, sağlıklı bir iş ortağı yetiştiriyorsunuz. Aslında bir şanstır bu.

Bazı durumlarda yönetimi devralması beklenen çocuk, kendisine yetki verilmemesinden şikayet eder. Bunun nedeni, anne-babanın gözünde çocukların hiç büyümemesi midir?

-Anne-babanız, sizin o yaşa ve olgunluğa geldiğinizi bilmesine rağmen, örneğin sokağa çıkarken üstünüze bir şey almanızı, üşüyebileceğinizi söyler. Aile şirketinde baştaki kişi, o şirketi bir kuşağa teslim etmek için yetiştirmesi gerektiğini bilir. Ama öbür tarafta kendi yarattığı bir şeyi ona tam vermek için güvenmez. Baştaki kişi, profesyonel yöneticiye devrederken de aynı hisle davranabilir. Ama profesyonel yönetici getirirken sınırları koymak daha kolay. Baba-çocuk ilişkisinde sınır koymak zor. O zaman duygusallık o çatışmayı çok daha artırıyor. Onun için iki kuşağın da hazırlanması lazım. Sadece gelecek kuşağı yönetim için değil, yönetimden gelen kuşağın da bırakmak için hazırlanması lazım. Ayrılmak da zor bir iştir çünkü.

Gelin ve damatlar işin içine girdiklerinde nasıl bir psikolojiyle davranılıyor?

- Kızlar evlendiği zaman erkek ailesine dahil olur, erkekler ise olmaz gibi bir sistem var. Bu artık değişiyor. Kadınların da çalışmada etkin rol almasıyla birlikte, gelen kişinin şirkette çalışması, görev alıp almayacağı, görev alırsa da ne tür bir görev alacağı, bunların hepsi çatışmalara neden olabiliyor. Bunların hepsi doğru iletişim, etkileşim ve doğru kararları verebilmekle ilgili. Aile şirketleri daha önceden kurallarını beklentilerini belirler, olabilecek her türlü süreci göz önüne alarak sistem kurarsa o zaman tüm bunları yönetmek daha kolay oluyor.

Eşler birlikte çalışınca çatışma eve taşınıyor

Her şirkette çalışanlar arasında çatışmalar, anlaşmazlıklar, sorunlar olabilir. Bu durumda çözüm için tek bir çaba sarf etmek gerekiyor. Karı-kocanın aynı şirkette çalıştığı durumlarda ise, çatışmanın çözümlenmesi zorlaşıyor. Evlilik zaten kendi içinde birtakım süreçler yaşayan ve her sürecinde partnerlerin birbirlerini tanıma açısından zorlukları olan bir kurum. Bu süreçleri yaşarken bazen insanların kişiliklerinin birbirlerinden ayrı olması, farklı alanlarda olmaları, onları paylaşıp bölüşmeleri çok daha sağlıklı oluyor.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 14 Ocak 2008 Pazartesi 12:00:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?