16
Mayıs
2024
Perşembe
İNSAN KAYNAKLARI

İlk kadın cevaevi müdürü

Türkiye’nin ilk kadın cezaevi müdürü Ümran Yavuzyılmaz gençliğinin ve anne olmanın avantajını mahkumların mutluluğu için kullanacağını söylüyor; “Kadın-erkek fark etmez, her cezaevini aslında bir kadın yönetmeli” diyor.

Sırada 4 kadın cezaevi müdürü daha var. NTVMSNBC’ye konuşan Yavuzyılmaz, Türkiye’nin ilk kadın cezaevi müdürü olmanın kendisine çok büyük bir sorumluluk yüklediğini belirtti. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Kenan İpek de açılması planlanan Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi, İzmir Kadın Kapalı Cezaevi ve halen faaliyette olan Ankara Kadın Kapalı Cezaevi ve Denizli Kadın KapalıCezaevlerine de kadın cezaevi müdürlerinin yakında atanacağını açıkladı.


Ümran Yavuzyılmaz, Türkiye’nin ilk kadın ceza infaz kurumu müdürü olarak göreve başlamadan önce NTVMSNBC’nin sorularını yanıtladı.

Türkiye’nin ilk cezaevi müdürü olarak atandığınızı öğrendiğinizde neler hissettiniz?
Çok büyük bir sorumluluk aynı zamanda çok büyük bir yük demek. AB ülkelerinin tamamında kadın ceza infaz müdürleri var. Bizde yoktu. İkinci müdür olarak da sayımız şu anda 26... Ve bu 26 kişi içinde kurum müdürü niteliği taşıyan ilk kadın benim. Özellikle kadın kapalı cezaevinde başlayacak olmam da farklı bir özellik taşıyor. Kadın ceza infaz kurumları çok daha özel çünkü. Kadın ceza infaz kurumlarında kadın birinci müdürlerin olması gerektiğini düşünen biriyim. Kadınların dili, yöntemi çok daha farklı. Gerek çalışan, gerekse mahkumlar açısından çok özel konumları var. Bir yandan yükümün farkına vardım ama bir taraftan da gurur duydum.

KADIN MAHKUMLAR EN BAŞTA ANNEDİR


“Çok özel konumlar” derken, kadın mahkumlarla erkek mahkumların ne gibi farklılıkları oluyor?
Erkek mahkumlardan farklı olarak, kadınlar en başta annedirler. Çocukları varsa, bu çocuklar 3 ya da 6 yaşına kadar annelerinin yanında bulunmalıdır. Sağlık açısından da biraz daha özenli bir konumda olmaları gerekir. Özellikle de Türk toplum yapısından kaynaklanan nedenler yüzünden kadınlar sağlıkla ilgili bazı problemlerini erkek yöneticilere aktaramazlar. Müdür yardımcısı anlamında da bunu iletecek olan kadın müdür yardımcılarıdır. Erkek cezaevlerinde de yine kadın yöneticilerin olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü onların araya koyacakları mesafe de farklıdır, otorite de farklıdır. Ben bunu çok yaşadım.

Kadın mahukumların erkek müdürlere iletemediği ne gibi sorunları oluyor?
Erkeklerin duymasını istemedikleri şeyler; özellikle ahlaki problemler olabiliyor ya da çocuklarıyla ilgili problemler olabiliyor. Tutuklular veya hükümlüler, özellikle toplum tarafından dışlanabiliyorlar. Eşleri, babaları ya da ağabeyleri tarafından. Bir de kadın hastalıkları ile ilgili sıkıntı ve talepleri olabiliyor.

Alanınızda ilk olduğunuz için projektörler üzerinizde olacaktır. Nasıl bir farklılık yaratmayı hedefliyorsunuz?
Toplum olarak dış görünüşe önem veren bir toplum olduğumuzu düşünüyorum. Öncelikle görünüm olarak biraz daha farklı, dekorasyon yönünden farklı bir şekilde dizayn edilmiş bir kurum. Aynı zamanda temiz ve rahat edilebilecek bir kurum. Şu anda kadın cezaevine gideceğim için kadınlar için özel düşünülmüş bir yer olsun istiyorum. Personelle mahkumlar arasında saygı ilişkisinin doğabileceği, sıkıntıların iletişim yoluyla aşılabileceği bir kurum olmasını istiyorum. Bürokrasi tarafını biraz daha kırıp, işlemlerin seri bir şekilde yapılarak problemlerin halledilmesini istiyorum.

Eşiniz de 2. müdür olarak sizinle aynı yere atandı. Sizin yardımcınız olacak. Bu bir kıskançlık nedeni oluyor mu?
Tam tersi güç alıyorum. Eşim bana destek olacak. Eşimle aynı senelerde işe başladık, aynı tecrübedeyiz.

KENDİLERİNİ DIŞARIDA HİSSETMESİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ
Siz de kendinizi mesai saatleri içinde mahkum gibi hissediyor musunuz?

Burada bulunduğum saatlerde kendimi mahkum gibi hissetmiyorum. Aksine onların kendisini dışarıda hissetmesi için çalışıyoruz. Eskisi gibi koğuş sistemi yok zaten. Mahkumlar da sabah sekiz- öğle arası haricinde- akşam dörde beşe kadar dışarıya çıkabiliyorlar. Bu süre zarfında okuma yazma bilmeyenlere okuma-yazma kursları veriliyor. Yanı sıra meslek edindirme kurslarına ya da çeşitli etkinliklere veya sosyal faaliyetlere katılabiliyorlar. Yani burada boş durmak gibi bir durum yok. Biz içeride kalmaktan ziyade onlara kendilerini dışarıdaymış gibi hissettirip aynı zamanda toplumdan da çok koparmamaya çalışıyoruz. Onların gelişimi için sivil toplum kuruluşlarından da destek alacağız.

YENİ ATAMALAR SIRADA
NTVMSNBC’ye bilgi veren Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Kenan İpek de, ceza infaz kurumlarında 26 bini aşkın personelin 2418’inin kadın olduğunu ve 26’sının 2. müdür olarak görev yaptığını söyledi. İpek, kadın ceza infaz kurumu müdürlerinin kadın hükümlü ve tutuklularla daha kolay diyalog kurabileceğini ve sorunları çözmede daha hassas olacaklarını düşünüyor. Açılması planlanan Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi, İzmir Kadın Kapalı Cezaevi ve halen faaliyette olan Ankara Kadın Kapalı Cezaevi ve Denizli Kadın Kapalı Cezaevlerine de 1.müdür olarak kadın cezaevi müdürlerinin atanacağını açıkladı.

Kaymakamlıktan cezaevi müdürlüğüne...
Türkiye’nin ilk kadın cezaevi müdürü Ümran Yavuzyılmaz, 29 yaşında, evli ve bir çocuk annesi. Yavuzyılmaz, yeni görevine atanmadan önce Ankara Sincan Açık Cezaevi’nde 2. müdür olarak görev yapıyordu. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden 1999’da mezun olan Ümran Yavuzyılmaz, kaymakam olmayı düşünürken Adalet Bakanlığı’nda taşra teşkilatında idare memuru olarak göreve başladı. 5 yıl idare memuru olarak görev yaptıktan sonra Dalaman’da 2. müdür olarak ceza infaz kurumunda göreve başladı. Ardından Ankara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun 2. müdürü oldu.

YASEMİN ARPA/ NTV-MSNBC
Yayın Tarihi : 17 Ekim 2007 Çarşamba 11:59:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?