Pepsi’nin Güneydoğu Avrupa İK departmanı Türkiye’den yönetilecek
PepsiCo küresel bir değişiklikle operasyon bölgelerini yeniden şekillendirdi. Daha önce Ortadoğu - Afrika bölgesinde yer alan Türkiye de hızla gelişmekte olan büyük ölçekli ülkelerin bulunduğu Güneydoğu Avrupa Bölgesi’ne dáhil oldu; bununla da kalmayıp bu bölgenin yönetim merkezi durumuna geldi. Bu nedenle bazı fonksiyonlar Türkiye’den yönetilecek. Bölge başkanlığına getirilen Ümran Beba’yla yeni bölgeyi ve yönetim alanlarını konuştuk.
1965 yılında kurulan PepsiCo, hazır gıda ve meşrubat alanında hizmet veriyor, 185 binden fazla çalışanıyla, 200’den çok ülkede; Pepsi Cola, Lay’s, Doritos, Ruffles, Cheetos ve Quaker gibi markalarıyla faaliyet gösteriyor.
PepsiCo, hazırlıkları 2 seneden beri süren küresel bir değişiklikle, operasyon bölgelerini yeniden yapılandırdı. Bu çerçevede Güneydoğu Avrupa Bölgesi de yeniden şekillendirildi. Daha önce Ortadoğu-Afrika bölgesinde yer alan Türkiye de, hızla gelişmekte olan ve aynı zamanda tüketici ve kanal yönetimi profili anlamında birçok ortak özelliğe sahip Yunanistan, Kıbrıs, Romanya, Bulgaristan ve Sırbistan gibi büyük ölçekli ülkelerin bulunduğu Güneydoğu Avrupa Bölgesi’ne dáhil oldu ve bu bölgenin yönetim merkezi durumuna geldi.
5.248 kişinin çalıştığı bölgede, daha önce PepsiCo Doğu Akdeniz İş Birimi Genel Müdürü olarak görev yapan Ümran Beba, PepsiCo Güney Doğu Avrupa Bölge Başkanı oldu. Gerek pazar dinamikleri, gerek bölge ülkelerinin tüketici ve kanal yönetimi benzerlikleri göz önüne alınarak değişiklikler yaptıklarını belirten Beba, bu değişikliklerle birlikte PepsiCo olarak daha dinamik bir yönetim yapısı kurgulamayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye’nin bu bölgenin üssü olmasıyla tecrübeli yöneticilerin genişlemiş görevleri olacak.
İK Türkiye’den yönetilecek
Bu değişiklikler çerçevesinde Türkiye’den yönetilecek Güneydoğu Avrupa Bölgesi iş fonksiyonları arasında finans, pazarlama, Ar-Ge, insan kaynakları, bilgi teknolojileri ve operasyon gibi fonksiyonlar yer alıyor. Bu fonksiyonların Türkiye’den yönetilmesinin nedeni ise Türkiye’nin, tüm dünyadaki PepsiCo operasyonları içinde ilk 10, Avrupa’da ise ilk 5 içinde yer alması.
Frito Lay Türkiye’nin son 5 yıldaki başarılarının tüm PepsiCo operasyonları tarafından yakından izlenediğini belirten Beba, yeni yapıda bu bölgede yer alan ülkelerin Türkiye’nin tecrübelerini paylaşacak olmasından dolayı mutluluk duyduklarını söylüyor. Ekonomik krize ve Ortadoğu’daki olumsuz gelişmelere bakıp çok da karamsar olmamak gerektiğini söyleyen Beba: "Genelde tüketimde bir daralma beklemek mümkün. Ancak gerçekçi fiyatlandırma, markalaşmaya yatırım ve inovasyon odaklanması bu dönemde daha da önem kazanacak. Tüm şirket ve markalar farklılaşmak ve tüketici nezdinde tercih edilen, değer sunan şirket ve marka durumuna gelmek zorunda. Daha önceden bu konumunu sağlamlaştırmış olan markalar ise bu konumu korumak ve güçlendirmeye odaklanmalılar" diyor.
Tüm ülkelere yayılacak
Türkiye’ye bir ortaklıkla giriş yapan PepsiCo, 1993 yılında Frito Lay Türkiye organizasyonunun yüzde 100’ünü satın aldı. Doğru kültürü yaratmanın bir süreç işi olduğunu söyleyen Beba: "Sürekli büyümeye odaklı, yenilikçi, paylaşımcı ve üretkenlik bakış açısına sahip bir organizasyondan söz ediyoruz. Kültürü yaratmak genel müdür, insan kaynakları ve üst yönetimin ana odak alanı olmuştur. Vizyon, değerler ve stratejik odak alanları günün ihtiyaçlarına göre revize edilerek hep yaşayan, gelişen bir kültür yaratıldı" dedi.
2004 yılında ise Türkiye ofisi bir ’İş Birimi Merkezi’ne dönüştü ve bu başarılar daha geniş bir coğrafyada uygulanmaya başlandı. 2004-2008 döneminde Türkiye’nin merkezi olduğu Doğu Akdeniz İş Birimi yiyecek içecek alanlarında çift haneli büyümelerle önemli başarılara imza attı. Lübnan, Ürdün, Suriye ve Irak gibi ülkelerde var olan potansiyel, Türk ve Ortadoğulu yöneticilerin katkılarıyla hayata geçirildi. Bunun sonucunda da bugün Türkiye daha da geniş bir coğrafyanın, Güneydoğu Avrupa Bölgesi’nin merkezi olarak seçildi.
PepsiCo’nun genel olarak insan kaynakları uygulamalarının çok iyi olduğunu belirten Beba bunları yeni ülkelerde uygulama yoluna gideceklerini, lokal bilgi ve hassasiyetleri göz önüne alarak en iyi uygulamaları tüm ülkelere yayacaklarını söylüyor. Şirketin insan kaynakları uygulamalarından bazıları ise şöyle: Seçme ve yerleştirme merkezi, performans yönetim sistemi, kişisel gelişim ve kariyer planlama sistemi, farklılık ve dahil etme yaklaşımı ve eğitimleri, global değerler ve bunların organizasyonda yaşatılması, konuşan ve öğrenen organizasyon, ekip çalışması odaklanması ve proje ekipleri, kritik tecrübe ile öğrenme, fonksiyonlar arası yatay geçişler, 360 derece geri bildirim, organizasyon memnuniyet çalışmaları, yönetici yetkinliklerini ölçme ve geliştirme programları.
Markalar ve insanlar şirketlerin önemli varlıkları
Markalar ve insanların günümüzde şirketlerin 2 önemli varlığı olduğunu belirten Beba: "İkisine de doğru seçilmiş yatırım yaptıkça bu varlıklar gelişir ve değer yaratır. Kriz dönemlerinde de bu varlıklara yatırım yapabilmek ve mümkün olduğunca gelişimi sürdürmek önemlidir. Böyle baktığımız zaman doğru kişileri doğru pozisyonlara yerleştirerek işe başlamak çok önemli, ama bunu takiben onların sesini duymak, fikirlerini almak daha da önemli."
"Bana değer veriliyor", "benim sesim duyuluyor" ve "büyümede katkım var" diyen bir çalışan sizi ileriye muhakkak taşıyacaktır diyen Beba, bu sahiplenmeyi yaratmanın, başarıları ve sıkıntıları paylaşıp çözüme ortak etmenin çok önemli olduğunu söylüyor. "2009 senesinde yeni yapı içinde yine büyüme potansiyeli olan ülkelerimiz mevcut. Türkiye’nin bilgi ve birikimini yeni ülkelerimizde ve özellikle de yeni satın alınmış Balkanlardaki operasyonlarımızda sürdürmek ve çift haneli büyümeleri görmek istiyoruz. Organizasyonumuzun, zor zamanlarda odaklanarak bu sonuçlara ulaşacağına inancım tam. Çünkü kriz tecrübesi olan pek çok yöneticimiz var."