2
Mayıs
2025
Cuma
İNSAN KAYNAKLARI

Türkiye'nin mültecileri İranlı

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) 3. ülkeye yerleştirme uzmanı Lerzan Fidanoğlu, Türkiye'ye gelerek iltica talebinde bulunanların yüzde 82'sini İran'dan dini baskılar nedeniyle kaçanların oluşturduğunu söyledi. 

BMMYK tarafından hazırlanan yeni ulusal iltica sisteminin tanıtılması amacıyla bir dizi görüşmede bulunmak üzere Konya'ya gelen BMMYK Dış İlişki Bölge Yerleştirme Kurum Koordinatörü Seda Alp, proje koordinatörü Deniz Bezirgan ve 3. ülkeye yerleştirme uzmanı Lerzan Fidanoğlu, konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Yeni sistemle iltica ve mülteci kabul edilmenin, iltica edilen ülkenin hükümetleri tarafından belirleneceğini belirten Lerzan Fidanoğlu, "Bu yeni sistem çerçevesinde Türkiye'de 5 ilde kayıt büroları oluşturacağız. Ülkemize gelip iltica talebinde bulunanlar bu merkezlere gidip başvuracaklar. Şu an Türkiye'de 8 bin 200 mülteci bulunuyor. Bizler bu mültecileri barındırabilecek potansiyele sahip 26 ili gezerek buradaki potansiyeli, barınma imkanlarını ve sosyal yardım imkanlarını araştırıyoruz. Yerel yönetim ve sivil toplum örgütleriyle görüşüp durum değerlendirmesi yapıyoruz. Konya, potansiyeli yüksek illerden birisi. Şu an Konya'da 481 mülteci bulunuyor. Bunların barınma, sağlık ve diğer ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı konusunda görüş alışverişi yapmak için geldik" dedi. 

Türkiye'nin bir geçiş ülkesi olduğunu ve coğrafi konumu nedeniyle iltica taleplerine olumlu yanıt veremediğini de dile getiren Lerzan Fidanoğlu, "1951 yılında imzaladığımız Cenevre Sözleşmesi'ne göre biz sadece Avrupa'dan ülkemize gelerek iltica talebinde bulunanlara sığınma hakkı tanıyabiliyoruz. Diğer komşu ülkelerden özellikle Ortadoğu ve Afrika'dan gelenlere sadece geçici sığınma hakkı verebiliyoruz. Daha sonra bu mültecileri Birleşmiş Milletler nezdinde mülteci almayı kabul eden ülkelere gönderiyoruz. Mülteci olabilmek için kendi ülkesinde siyasi, dil, din, ırk ve fikir ayrılıkları nedeniyle hayati tehlike içinde olması ve sığındığı ülkede bu tehlikelerden uzak olabilmesi gerekiyor. Ancak geldiği ülkede barışa ve insan hayatına zarar veren ya da mülteci olduğu ülkede yasaları ihlal edenlere, mülteci olma hakkı verilmiyor" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'YE GELEN MÜLTECİLERİN ÇOĞUNLUĞU İRANLI" 

Türkiye'deki mülteciler hakkında da bilgi veren Fidanoğlu, "Türkiye'de bulunan mültecilerin yüzde 82'sini İranlılar, yüzde 5'ini Iraklılar, yüzde 5'ini Somalililer ve yüzde 3'ünü Afganlar oluşturuyor. İran'dan ülkemize kaçıp iltica hakkı isteyenlerin büyük çoğunluğu, dini baskılar sebebiyle hayati tehlike içinde bulunan ve işkence gören insanlar. Irak'tan gelenlerin ise çoğunluğu oradaki töre baskılarından ve cinayetlerinden kaçan yalnız kadınlar. Afrika'dan ise kabile savaşları, iç savaş ya da açlık nedeniyle ülkemize geliyorlar. Bize gelerek iltica talebinde bulunanların yüzde 54'ünü üçüncü bir ülkeye yerleştirebiliyoruz. Ancak geri kalanların çoğunluğu ya ülkesine geri dönüyor, ya kaçak yollarla Avrupa'ya gidiyor. Şu an mültecileri kabul eden ülkeler Amerika, Kanada, Avustralya ve Finlandiya. Bu ülkelerin dışındaki hiçbir Avrupa ülkesi mülteci kabul etmiyor" dedi. 

Türkiye'ye gelen mültecilerin 'mülteci hakkı' kazanması için belirli prosedürlerin yerine gelmesi gerektiğini de vurgulayan Fidanoğlu, "Ülkemize gelerek iltica talebinde bulunanların mülteci hakkı kazanabilmesi için 6 aylık bir inceleme süresi gerekiyor. Bu incelemenin ardından eğer mültecilik hakkı kazanılırsa üçüncü bir ülkeye gönderilmesi için çalışmalarımız başlıyor. En geç 7-8 ay içinde talebimize yanıt geliyor. Ancak bu taleplerimizin sadece yüzde 54'ü üçüncü bir ülkeye kabul ediliyor. Türkiye'de şu an 8 bin 200 mülteci var ve her yıl 100 bin insan ülkemizi kullanarak başka bir ülkeye gidiyor. Bu yüzden Türkiye bu konuda çok hassas bir ülke" şeklinde konuştu.


iha
Yayın Tarihi : 31 Ekim 2006 Salı 18:00:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?