19
Mayıs
2024
Pazar
İNSAN KAYNAKLARI

Ucuza çim püskürtüyorlar

Çim-Tek Hydroseeding’in uyguladığı sistem Türkiye’de pek bilinmiyor. Püskürtme yöntemini kullanarak çim eken Çim-Tek Hydroseeding yüzde 95 oranında başarı sağlıyor. Sistem aynı zamanda çimlendirilmek istenen alana göre hammadde yapma imkánı da sağlıyor.

 

Çim-Tek Hydroseeding, Amerika’da okurken tanışan Kerem Sezen ve Mehmet Kozlu tarafından 2007 senesinde kuruldu. Tam karşılığı girişimcilik olan bir bölümü bitiren Sezen’in önceden çime karşı ilgisi yokmuş. Fikrin ortaya çıkışı da biraz tesadüf olmuş zaten. Sezen, üniversitede derse giderken bu sistemi görmüş. Bir makine aracılığıyla yeşil çamur formunda birşey püskürtülüyormuş. Yaklaşık 15-20 gün sonra da o alanda çim çıkmış. Bundan etkilenen Sezen konuyu araştırmış ve Türkiye’ye döndüklerinde Kozlu’ya bu fikrini anlatmış. Hydroseeding adı verilen bu sistem Türkiye’de çok az kullanılıyor. Fakat Amerika’da 1954 yılından beri çimler bu şekilde ekiliyor. Türkiye’de ise rulo çim kullanımı yaygın.

 

İsteğe göre hammadde

Kurdukları şirketin iki yeni üniversite mezunu için çok küçük olduğunu düşündüklerinden, Kozlu bir gayrimenkul şirketinde proje koordinatörü olarak işe başlamış. Sezen ise Çim-Tek Hydroseeding’i yürütüyor. Şirkette kurucular dışında bir de operatör var. İkinci makinenin alınmasıyla ekibe bir operatör daha dahil olacak. Amerika’dan makinelerle birlikte proje ortaklarından bir de eğitmen gelmiş. Hem operatöre hem de Sezen’e makineyi nasıl kullanacaklarını göstermiş. Sezen, böylece hem sistemi anladığını hem de gerektiğinde makineyi kullanabileceğini söylüyor.

 

 

Hydroseeding sistemi şu şekilde işliyor. Bir makine var ve bu makineye malç denen hammadde konuyor. Hammadde tohum, gübre ve akmaması için yapıştırıcı ve elyaf türü maddelerden oluşuyor. Ayrıca sezona göre, hızlandırıcı, mantar riski varsa ilaç ya da toprağın dengesini düzenlemek için bir takım ek yardımcı malzemeler atılabiliyor. Bu madde, makinenin içinde suyla karıştırılıp hortumla püskürtülüyor. Otomatik sulama olan bir alanda 8 günde çim çıkıyor. Tabii bu filizlenme. Çimin kullanılabilir hale gelmesi 3-4 haftayı buluyor.

 

İşe girerken "tek tabanca" olacaklarını düşünen ortaklar, sistemi kullanan bir kaç firmanın olduğunu görmüşler. "Fiyatından dolayı yaygın olması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak şu an kullanılan sistemi kolay kolay değiştirmek istemiyorlar. Biz bu tabuları yıkmanın daha kolay olacağını düşünmüştük, özellikle de piyasanın 5’te biri fiyatında hizmet verdiğimiz için. Fakat alışkanlıkları kırmak düşündüğümüz kadar kolay olmadı."

 

Yüzde 95 başarı sağlandı

Sezen gelişen bir ekonomide çime bu kadar fazla para harcanmasını yanlış olduğunu düşünüyor. "Hydroseeding Amerika ve Avrupa’da en çok kullanılan sistem. Ekonomileri çok gelişmiş ve onlar bile çime bu kadar para harcamıyorlar." Fikri bulduktan sonra, geliştirme sürecinde önce projeyi kendilerini inandırmışlar ve çalışmaya başlamışlar. Amerika’daki makine ve hammadde üreticileriyle yazışmışlar. Piyasa araştırması yapmışlar. Çim-Tek Hydroseeding için Amerikalı büyük bir makine üreticisinin ve hammaddeyi üreten fabrikaların distribütörlüğünü almışlar. "Hangi endüstriye girersek girelim çok bilmediğimiz birşey olacaktı ama çim hiç bilmediğimiz bir şey" diyen Sezen kendilerini inandırdıktan sonra ailelerini, finansörlerini de ikna ettiklerini belirtiyor. "Toplantıların ilk 15 dakikasından sonra onların gözlerindeki inancı gördükten sonra biz de daha çok inandık. 3-4 ay araştırmasını yaptık diyebilirim. İlk TAV’a iş yaptık. Onlar bize çok destek oldular. Hydroseeding pek bilinmeyen bir sistem. Aslında bir fikri birine 15 dakikada inandırmak zor ama verileri gösterdiğinizde daha açık oluyor herşey."

 

2 senede 650 dönüm

2 sene içinde 650 dönüme yakın alan ekmişler. Ekilen bu alanların en önemlileri TAV olmuş. Ankara ve İzmir havaalanlarını yapmışlar. Sonra Lykia Links’in 150 dönümlük golf sahasını yapmışlar. Çimin çok farklı kullanıldığı alanlarda iş yaptıklarını söyleyen Sezen, bina bahçelerine, golf sahalarına, havaalanlarına ve otoyol kenarlarına çim ektiklerini ve yüzde 95 oranında başarı yakaladıklarını belirtiyor. "Her zaman yüzde 90 çim çıkışı beklenir. Sulamayla alakalı bizden kaynaklanmayan sorunlar da var tabii. Çim ekildikten sonra herşey bitmiyor. Çimin yaşaması için sulamanız lazım. Otomatik sulama olmayan, elle sulanan alanlarda bu sorunu yaşıyoruz. Özellikle de büyük alanlarda elle sulamak zorlaşıyor. Çalıştığımız şirketle bir defa değil daha fazla çalışmayı hedefliyoruz. Çok iyi servis vermeye çalışıyoruz. Bizden kaynaklanmayan bir sorun olsa bile gidip onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu çimde çıkan bir mantar olabilir, ot olabilir, yine de yardımcı olmaya çalışıyoruz."

 

Ek kaynak sağlıyor

Bu sistemi anlatırken insanların başta ’sadece otoyol kenarında kullanılır’ gibi kafalarında değişmeyen bir düşünce olduğunu söylüyor Sezen. TAV ve son yaptıkları golf sahasından sonra 150 dönümlük alana çim ekildiğini görenler de fikirlerini değiştirmeye başlamış. Çime neden bu kadar para veriyorsunuz, böyle sistemlerle daha ucuza gelir dediklerinde ’moda’ diye cevap verenler de olmuş.

 

Hydroseeding sistemi kullanıldığında proje başına 100 dönümde 400.000 TL gibi ek kaynak yaratıyor. Genelde inşaat şirketleriyle çalıştıklarını söyleyen Sezen belediyelerin rulo çimi tercih ettiğini belirtiyor. "Amerika’da çok lüks yerlerde, villa bahçelerinde uygulanıyor rulo çim sistemi. Ayrıca çok pahalı. Reklam panolarında 19 milyon metrekare yeşil alan yapıldığı yazıyordu. Yeşil alanların yüzde 90’ı çim olur. Yani bunun 17 milyon metrekaresi çim olmuş. 6,5 TL’den hesapladığınızda 110 milyon TL yapıyor. Biz bunu 1,5 TL’den 25,5 TL’ye yapıyoruz. Arada 85 milyon TL fark oluyor. Krize rağmen 2’nci makineyi aldık, yatırımdan kaçınmadık. Geçen senelere göre azalma olsa bile talep devam ediyor."

 

Hydroseeding yöntemi çim görülen her alanda kullanılabiliyor. Rulo çimin hydroseeding’den farkı, rulo çimin farklı bir yerde yetiştirilmesi, daha sonra çimi kesip başka bir yerde yayıp tekrar orada yaşatılması. Bu sistemde çim başka bir yerde yetiştirildiği için daha sonra götürülen yerin iklimine, hava şartlarına ya da toprağa uymayabiliyor. Hydroseeding yönteminde önceden alana gidip, alanı inceleyip o alana göre karışım hazırlayıp, tohum kullandıklarını söyleyen Sezen bu sistemin başarı yüzdesinin daha fazla olduğunu belirtiyor. "Rulo çimde, o anda çim çıkmış gibi görünüyor ama bu çimin oraya uyum sağlayacağı ve yaşayacağı anlamına gelmiyor. Şu anki makinemiz büyük projeler için. 2’nci makinemiz daha küçük. Villa bahçeleri ya da daha küçük yerlerde çalışabilmemiz için öyle bir makine aldık."

Hürriyet
Yayın Tarihi : 13 Nisan 2009 Pazartesi 11:35:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?