22
Mayıs
2024
Çarşamba
OTOMOBİL

Bagajına kadar duvara yapışıyorlar

Bir otomobilin sadece 60 kilometre hızla bu hale gelebilmesi, tüm otoriteleri şaşkın bıraktı. Söz konusu testin ardından, güvenlik kriterlerinin asgari unsurlarını bile karşılayamayan Çin modellerinin satışına kesinlikle izin verilmemesi gerektiği yorumları yapılıyor.


En büyük avantajları ucuzluk olan Çin otomobillerinin, diğer modellerle aralarındaki farklar yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Çok tutulan modellerin ucuz birer kopyası konumundaki bu araçlar, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Avrupa ülkelerinde satılmak üzere devlet kurumlarının kapısını aşındırırken, satışına izin verilen ülkelerden Çin otomobillerine yönelik ilginç haberler gelmeye devam ediyor. Son olarak, Avrupaída satış izni alabilen Brillance BS6ínın, bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan güvenlik testleri model açısından kelimenin tam anlamıyla fiyasko ile sonuçlandı.

BS6 ÇARPILDI

2006 yılında yan çarpma testinde yine sıfıra yakın bir koruma puanıyla ayrılan BS6, bu kez ön çarpma testine tabi tutuldu. Saatte yaklaşık 60 kilometre ile yapılan testlerde araç tam anlamıyla paramparça oldu. Çarpışmanın sürücüye yansıması için araç içine yerleştirilen mankenler ise sadece 60 kilometre hız yapılmasına rağmen tamamen pert (gerçek insan olsa ölmüştü) oldu.

FİRMA GERİ ALACAK

Bu sonuçların ardından, araçların Almanyaída satışını yapan Lüksemburg merkezli HSO Motors, bugüne kadar sattıkları 350 adet BS6'yı müşterilerden geri alabileceklerini açıkladı. 2005 yılında da bir başka Çinli marka Landwind, çarpışma testlerinden aldığı sonuçlar doğrultusunda (bir başka fiyasko yaşanmıştı) pazardan çıkma kararı almıştı.

İki Çinli otomotiv şirketi ile anlaşma imzalayan Bisan şirketinin Genel Müdürü Abidin Dursun Kaleli de, aynı durumdan şikâyetçi. Dayanıksız Çin arabalarının Türkiye piyasasına sürülmesi halinde korkunç sonuçlar doğabileceğini ifade eden Kaleli, araçları yarı mamul olarak getirip, kendi fabrikalarında geliştirmek istediklerini belirtiyor. Kaleli, "Mercedes otomobillerin kaportasını matkapla bile delemezken Çin otomobiline sıradan bir çivi bile giriyor. Duvara çarpma testlerinde Çin araçları bagajına kadar duvara yapışıyor." diyor.

Şu anda Avrupa standartlarını yakalayamadığı ve otomotiv firmalarının çıkarına ters düştüğü için ithalatına izin verilmeyen Çin otomobillerinin 2008 başında Türkiye'de satışa sunulması bekleniyor. Bu çerçevede Türkiye'den bazı firmalar Çinlilerle anlaşma imzalarken, 50 kadar şirketin de imza aşamasında olduğu belirtiliyor. İki firma ile ithalat için el sıkışan Bisan'ın genel müdürü Abidin Dursun Kaleli, bu ülkede üretilen bütün malların kalitesiz olmadığını, standartları yakaladığı takdirde Avrupa'nın baskılara dayanamayacağını ve AB'nin standartlarına uygunluğunu gösteren Euro-4 belgesi vereceğini ifade ediyor. Kaleli'nin verdiği bilgiye göre, Çinli firmalar belge almak için Avrupa'ya gittiklerinde her seferinde 'Crash' denen dayanıklılık testine takılıyor. Testte, Mercedes ve BMW 80 kilometre hızla bir duvara çarptırılarak içindeki insanı temsil eden maketin ne kadar zarar göreceği ölçülüyor. Bu iki marka testleri çok hafif hasarlarla atlatıyor.

Aynı teste katılan Çin arabaları her seferinde bagajıyla birlikte duvara yapışıyor, içindeki maketin de adeta 'pestili' çıkıyor. Matkapla yapılan testte ise belirli bir basınçla kaportalar delinmeye çalışılıyor. Yukarıdaki iki markanın kaportası çok zor delinirken, Çinli arabada çivi bile kaportayı delmeye yeterli oluyor. Dursun Kaleli, testi her seferinde geçemeyen Çinlilerin kaporta kalınlığını artırmasının ve kullandığı malzemeyi kaliteli hale getirmesinin şart olduğuna işaret ederek, "Arabalar bu haliyle trafiğe çıksa ve bir ciple ya da kamyonla çarpışsa üzerinden silindir geçmiş gibi olur. İçerisindeki insanları da kurtarmanız imkansız hale gelir." diyor.

Prensip olarak direkt ithalat yerine yarı mamul ithal etmeyi ve yüzde 40-50 oranında yerli mamul kullanmayı tercih ettiklerini anlatan Kaleli, şu bilgileri veriyor: "Kore, Tayvan veya Çin'den daha önce de mal getirdik. Her seferinde yarı mamul olarak getirip kendi yan sanayimizde geliştirdik. İçindeki parçaların önemli bir kısmı Türk yan sanayiinden alınıyor. Otomotivde de bu aynı şekilde olacak. 3-4 bin dolara Çin'den ithal etmek yerine kendi montaj fabrikalarımızda geliştirip yerli esnafa da iş imkanı sunacağız." Firma, Türkiye'de geliştirdiği araçları Bisan-Li Fan ve Bisan-Cyile markalarıyla piyasaya sürmeyi planlıyor. Dünya Ticaret Örgütü kurallarına göre hiçbir ülkenin malının gümrük duvarlarıyla engellenemeyeceğine dikkat çeken Kaleli, AB'nin belge vermesi halinde Gümrük Birliği anlaşmaları gereği Türkiye'nin de bunu kabul edeceğini vurguluyor. Kaleli, "Hindistan Euro-4 belgesini aldı. Çin de alacaktır." diyor.

Çinli iki büyük otomotiv üreticisiyle ön distribütörlük anlaşması imzaladıklarını belirten Abidin Dursun Kaleli, BMW motoru taşıyan numune araçları İzmir'e getirdiklerini, ancak bu firmalara Avrupa ve Türkiye'ye otomobil giriş vizesi verilmesinden sonra piyasaya girebileceklerini ifade ediyor: "Çinlilerle binek ve ticari araçlar konusunda anlaştık. Li Fan ve Cyile otomotiv şirketleriyle ön distribütörlük anlaşmalarımızı yaptık. Çin arabalarının Türkiye'ye girebilmesi için önce Avrupa'da dolaşması ve Euro 4 belgesini almaları lazım. Aldıktan sonra da Türkiye'nin onu tasdik etmesi şart. Yani Avrupa normları ve standartlarını tamamlamaları gerekiyor. Türkiye'de ortalama 20 bin dolara satılan bir arabanın Çin'deki fiyatı 3 bin 500 dolar. 4 bin dolar verdiğiniz zaman şahane lüks arabalar alabiliyorsunuz. Siz buna ne kadar, nasıl dayanabilirsiniz? Türkiye'de bütün vergileri üzerine koyunca bu arabaya 12 bin dolara binmek mümkün. Bence 2-3 seneden daha fazla dayanamazlar."


Tedbir alınmazsa Türkiye motosiklet çöplüğü haline gelir

İzmir'de bisiklet ve motosiklet üretimi yapan Bisan'ın Genel Müdürü Abidin Dursun Kaleli, eğer tedbir alınmazsa Türkiye'nin motosiklet çöplüğüne döneceği endişesini taşıyor. Geçen yıl 400 bin motosiklet satıldığına işaret eden Kaleli, bunun 350 bininin Çin başta olmak üzere Uzakdoğu ülkelerinden getirildiğini ifade ediyor. Kaleli, "2005'te 105 firma dışarıdan motor getirdi. 50'si satıp kaçtı. Vatandaş, elindeki bozuk motoruyla kaldı. Hiç kimse, 'İthalat yapan firmanın garantisi var mı?' diye sormuyor." diyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın Uzakdoğu'dan mal ithalatına yeni sınırlamalar getirilmesi yönünde çalışmalar yaptığını vurgulayan Kaleli, ocak ayı itibarıyla yeni müeyyideler beklediklerini kaydediyor. Bisan olarak Çin ve Uzakdoğu'dan etkilenmediklerini anlatan Genel Müdür Kaleli; kalite, servis hizmetleriyle ve yaygın bayi ağıyla AB standartlarında üretim yaptıklarını vurguluyor.

Ajanslar
Yayın Tarihi : 2 Temmuz 2007 Pazartesi 22:21:13
Güncelleme :2 Temmuz 2007 Pazartesi 22:59:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?