Dizele kaçış hızlandı

Birmot Genel Müdürü Çimen, yükselen petrol fiyatları nedeniyle dizel araç satışının hızla arttığını belirterek, “Satılan araçların yüzde 51’i dizel. Bu oran Avrupa’daki gibi yüzde 70’e çıkar” dedi.


Otokoç ve Birmot Genel Müdürü Cenk Çimen, dizel araçlara olan ilginin önümüzdeki dönemde daha da artacağını söyledi. Çimen, yılın 10 aylık bölümünde otomobil ve ticari vasıtalar dahil 460 bin adetlik satışı yakalayan Türkiye’de, bunun yüzde 55’lik kısmının otomobil, yüzde 45’lik kısmının da ticari araçlardan oluştuğunu bildirdi.

VERGİ YÜKÜ YÜKSEK

Cenk Çimen şunları söyledi: “Türkiye, Avrupa’nın en büyük ticari vasıta pazarı. Dizel araçların önemi artıyor. Bundaki etkenlerden biri de dizel motorların son dönemde çok daha performanslı, benzinli motorlar kadar sessiz, bakımının da kolay olmasıdır. Önümüzdeki dönemde yükselen petrol fiyatlarına paralel, dizel araçlara olan talep daha da artacak. Birçok Avrupa ülkesinde dizel araçlara talebin yüzde 60-70’lerde olduğunu görüyoruz. Bunun Türkiye’de de oluşacağını düşünüyorum.” Çimen, Türkiye’deki araçların ÖTV ve KDV ile fiyatlandırıldığını, ÖTV’nin 1600 CC’ye kadar olan araçlarda yüzde 37, 1600 ile 2000 CC’ye kadar olan araçlarda yüzde 60, 2000 CC’nin üzerindeki araçlarda ise yüzde 84 düzeyinde olduğunu anlatırken, bunun üzerine yüzde 18 KDV eklendiğini bildirdi. Dolayısıyla 1600 CC’ye kadar olan araçlarda yüzde 61’e varan toplam vergi yükü bulunduğuna dikkati çeken Cenk Çimen, “2000 CC’nin üzerindeki araçlardaki vergi yükü yüzde 120 seviyesine kadar çıkıyor. Bu oldukça yüksek. Araçlar üzerindeki yüksek vergi yükü satışları negatif anlamda etkiliyor. Avrupa ülkelerinde genellikle KDV var. Bu da yüzde 18’ler seviyesinde. Türkiye’deki vergilendirme sistemi oldukça yüksek” dedi.

ANADOLU BÜYÜYOR

Cenk Çimen ayrıca, Türkiye otomotiv sektörünün çok yüksek gelişim potansiyeli bulunduğunu, 70 milyonun üzerinde nüfusu olan ülkede Anadolu kentlerinin hızla geliştiğini söyledi. Otomotivde geleceğe yönelik talebin, bin kişiye düşen araçla ölçüldüğünü anımsatan Çimen, şunları kaydetti: “Türkiye’nin bu oranı, ABD ve Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında hala çok düşük. Bu oran Türkiye’de gelir seviyesi arttıkça, talep de artacaktır. Özellikle Anadolu’da otomotive olan talebin daha da gelişeceğine inanıyorum. Anadolu kentlerinde otomotiv yatırımları ve talebin daha da artacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.”

2010 HEDEFİNİ 15 YIL ÖNCE DUYSAM DÜŞER BAYILIRDIM

Toyota Türkiye CEO’su Tamer Ünlü, Türkiye’nin ulusal bir otomobil markası çıkarması konusunun unutulması gerektiğini söyledi. Uluslararası İstanbul Otomotiv Kongresi’nde (AutomotivıST) konuşan Ünlü, teknolojinin sürekli değiştiğine işaret ederek, “Böyle bir yatırıma sıfırdan başlamak imkansız” yorumunu yaptı. OSD’nin 2010 yılında koyduğu 2 milyon adet üretim hedefini hatırlatan Ünlü, “Bu hedefi 15 yıl önce duysam düşüp bayılırdım. Sakıp Sabancı’nın deyimiyle ‘Atma Recep’ derdim” diye konuştu. Tamer Ünlü, otomotiv sanayininde ihracat ithalat dengesin bu yıl ihracat lehine gelişme göstereceğini de ifade ederek, bunun büyük bir başarı olduğunu vurguladı. Oyak Renault Genel Müdürü Alain Gabillet ise marka yaratmanın zorluklarına işaret ederek, bunun pahalı bir süreç olduğunu ve ulusal ilgi gerektirdiğini anlattı.

TÜRKİYE’YE GÜVENİYORUZ

Rekabet konusuna da değinen Gabillet, yatırımların Türkiye’den geçip başka bölgelere kaymasının bir tehlike olabileceğini, Çin ve Hindistan’ın önemli rakipleri olduğunu dile getirdi. Gabillet, “Ancak biz Türkiye’ye Renault olarak güveniyoruz. Kapasitesi var, yan sanayisi yeterli...” görüşünü aktardı. Tofaş CEO’su Ali Pandır ise neden bir Türk otomotiv markasının yaratılamadığının cevabının geçmişte aranması gerektiğini söyledi. Bunun denemelerinin yapıldığını, ancak ticari hale getirecek iç ve dış piyasanın yaratılamadığını ifade eden Pandır, “İstenirse neden olmasın, ancak ticari olarak çok büyük yatırım gerekiyor. Şu anda hiçbir üretici bunun altına girmiyor” görüşünü dile getirdi. Üretim adetlerinin 1 milyon 200 bini bulduğunu, ihracatın 20 milyar dolara ulaşacağını vurgulayan Pandır, “2010 yılında 2 milyon adetlik üretim için başka yatırımlara ihtiyaç var. Organik büyümenin sınırlarına geliyoruz” dedi. Ford Otosan Genel Müdürü Michael Flewitt de Türkiye’de araç üretme konusunda gerekli uzmanlık mevcut olduğunu ifade ederek, Türk şirketlerin ortaklıklar kurarak çok başarılı çalışmalar gerçekleştirdiklerini bildirdi.