Polis otoları elektrikli oluyor

Elektrikli otomobilleri kamunun destekleyeceğini ve kullanımda yüzde 20 avantajlı olacağını söyleyen Ergün, araçların ilk etapta Emniyet ve posta teşkilatı gibi kamu kurumlarında kullanılacağını söyledi

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, elektrikli otomobillerin başta Emniyet ve posta teşkilatında olmak üzere kamu kurumlarında kullanılarak teşvik edileceğini açıkladı.

Ergün, Renault’nun Türkiye’de üretmeyi planladığı elektrikli Fluence ile aynı elektrikli motor sistemini kullanan Renault Kangoo Be Bop Zero Emision’u Frankfurt’ta test etti. Elektrikli araçların piyasaya çıktığında diğer araçlardan daha cazip hale gelmesi gerektiğini vurgulayan Ergün, “Kamunun bu araçları kullanımının daha öncelikli hale gelmesiyle desteklenecek. Artık çevresel etkiler vergi politikasında önümüzde olacak” dedi.

Türkiye’de benzin ve motorinli otomobillerde ÖTV’nin yüksek olduğunu hatırlatan Ergün, dünyada ise çevreye duyarlı araçlarda vergi oranı düşürülerek teşvik verildiğini söyledi. “Türkiye’de de elektrikli araçların vergi avantajı olacak. Yüzde 20’lik fiyat farkını vergi avantajıyla temin etmek mümkün olacak” diyen Ergün, bunun için ilk etapta bazı kamu kurumlarının bu araçları kullanacağını, Emniyet ve posta teşkilatındaki bazı araçların elektrikli olanlarla değiştirileceğini vurguladı.

‘Vergide ters durum var’
“Bizde şu an eski araçların vergisi düşük. Bu ters bir durum. Eski aracı teşvik eden bir sistem var” diyen Ergün, aracını yenisiyle değiştirmek için imkânı olmayan kişiler için yeni bir sistem oluşacağını belirtti. Ergün bunun için de düşük faizli yeni bir finansman sistemi oluşması gerektiğini anlattı. Ergün, “16 yaş üzeri araçların nasıl trafikten çekileceği konusunda yaygın çalışmalarımız var” diye konuştu.
Beş yıllık dönemde vergi sisteminin değişeceğini ifade eden Ergün, “Elektrikli araçların vergisi dizel ve benzinliye göre düşük olacak. Türkiye beş yıllık dönemde bu tür bir vergilendirme sistemine geçecek. Devletin gücünü kullanıp zorlamak yerine bunu teşvikle yapmak istiyoruz” dedi.

İstasyon için çalışılacak
Elektrikli aracın 160 km’lik menzili olduğunu hatırlatan Ergün, bu rakamın sabah evinden çıkıp işe gittikten sonra tekrar evine dönenler için ideal olduğunu söyledi. Şehirlerarası yolculukta ise şarj istasyonlarından yararlanılacağını anlatan Sanayi Bakanı Ergün şöyle konuştu: “Şimdi her yerde bunun çalışması yapılıyor. Türkiye’de belediyeler, merkezi yönetim, karayolları, trafik ve enerji dağıtım firmaları birlikte çalışıp şarj istasyonlarının nerede kurulacağını kararlaştıracak. Aküyü değiştiren istasyonlar kuruluyor. Sistem bazı desteklerle yaygınlaşacak.”

Üç dakikada batarya
Renault’nun dört farklı elektrikli araç üretme planı bulunuyor. Frankfurt’ta Bakan Ergün’ün test ettiği Kangoo Be Bop Zero Emision da Fluence Zero Emision ile aynı sistemi kullanacak. Kangoo’da bulunan 65 beygirlik motora karşı Fluence 85 beygir olarak üretilecek.

Araçta üç farklı şarj seçeneği olacak. Bunlardan biri her türlü prizde şarj yapılabilen altı saatlik seçenek. Diğeri ise şarj istasyonlarında olacak yarım saatte dolum yapan hızlı şarj sistemi olacak. Yine şarj istasyonlarında üç dakika içinde diğerlerinden pahalı olmakla birlikte batarya değiştirilecek.
Nihat Ergün ile Renault standında basın toplantısı düzenleyen Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ise merakla beklenen ÖTV indirimi konusunda şunları söyledi:

“Ergün ve ben EKK üyesiyiz. EKK’da yeri gelince yeniden indirim görüşülecek. Şu an söylenecek bir gelişme yok. Projeksiyonlar yapıldı tekrar yapılacak. Yoğun ihracatın Avrupa’ya yapılması ve Avrupa’da pazarın düşmesi üretimde yüzde 40 daralma yaşattı. 30 Eylül’ü bekleyin o tarih gelince süre geçmeden EKK olarak tüm detaylarıyla konuşuruz alınacak kararı Başbakan ve Bakanlar Kurulu’na getiririz.”

140 bini nakit aldı
Nihat Ergün de ÖTV indirimi konusunda etki analizi yapmaları gerektiğini söyledi. Otomotivdeki gelişmelerin sadece vergi indirimiyle olmadığını bunlardan birinin de hurda teşviki olduğunu anlatan Ergün, “Bunun katkısı nedir onun çalışması sürüyor. Şimdiye kadarki otomotiv satışına baktığımızda 180 binden fazla araç satıldı, 140 binden fazlası nakit parayla satılan araçlardan oluştu. 40 bini krediyle alındı. Demek ki yastık altında biriken parayı cebine koyup bayiden araç aldılar. Bu enteresan bir finansman şekli oldu. Yeni dönemde kredi mekanizmasında nasıl gelişme olacak ona bakmak lazım” dedi.

Made in Germany’yi kullanalım’
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Türkiye’de sanayinin yapısını değiştirme konusunda büyük çalışmaları olduğunu söyledi. Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Bakanlık olarak ihracat için tedarikçi geliştirme programı oluşturacaklarını anlatan Çağlayan planlarını şöyle açıkladı: “Otomotive ve yan sanayi ihracatının daha da artırılması çok önem arz edecek. Almanya otomotivde üretim üssü. Yılda yarısı Almanya’da olmak üzere 12 milyon araç üretiyor. Ancak hayatını devam ettiremeyecek durumda birçok KOBİ var. Türk şirketleri buradaki şirketleri alarak dünyaya ün salmış ‘Made in Germany’ markasını kullanabilir. Almanya ve Türkiye’yi birleştirince çok büyük ihracatçı yapabiliriz. Türkiye üretici Almanya dağıtıcı olabilir.”

Chery’den 500 milyon dolar
Sanayi Bakanı Nihat Ergün ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Çinli otomotiv üreticisi Chery’nin 500 milyon dolarlık yatırımla Sakarya bölgesinde otomobil fabrikası kurmak istediğini açıkladı.

“Otomotivde Çinliler de Türkiye’ye girmek istiyor. Chery’i Türkiye’den dünyaya açmak istiyorlar” diyen Ergün, 500 milyon dolarlık yatırımın yüzde 50’sinin Chery’nin Türkiye’deki distribütörü Mermerler Grubu tarafından yapılacağnıı açıkladı. Yeni teşvik sistemi için başvuran Chery, yer arayışını sürdürüyor.
Çağlayan ayrıca, Çin’den yatırım yapma noktasına gelmiş üç firmanın da yatırım için piyasanın durulmasını beklediğini belirtti.

‘Peugeot vazgeçmedi’
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Fransız PSA Peugeot Citroen Grubu’nun da üretim yatırımından vazgeçmediğini, yatırım fikrinde piyasadaki gelişmeleri beklediklerini açıkladı.

Hyundai, dört yeni modelini tanıttı
Hyundai, 63’üncü Frankfurt Otomobil Fuarı’nda dört yeni modelinin dünya tanıtımını gerçekleştirdi. Fuarda Hyundai’nin yeni arazi aracı ix35, yenilenen Santa Fe, sadece elektrikle çalışan i10 ve çevre dostu ix-Metro konsepti ilk kez fuarda ziyaretçilerle buluştu.

Hyundai’nin SUV-C segmentinde yer alan Tucson modelinin yerine geçecek olan ix35, bu yıl mart ayında gerçekleştirilen Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilenen ‘ix-onic’ konsepti üstünde çok az değişiklik yapılarak seri üretime alındı. ix35’te yokuş kalkış desteği, iniş frenleme kontrolü, geri görüş kamerasıyla dikiz aynasındaki LCD ekrana yansıtılan arka alan görüntüsü gibi özellikler bulunuyor.

2010’da Türkiye’de
Hyundai’nin fuarda sergilediği diğer bir modeli ise önümüzdeki yılın ikinci yarısından itibaren sınırlı sayıda seri üretimine başlanması planlanan elektrikli i10 oldu. 49 kw’lık motoru ve 16 kwsaat’lik Lityum İyon Polimer bataryasıyla sıfır emisyon açığa çıkarıp çevreye hiç zarar vermeyen ve prizden şarj edilen i10 Electric, tek bir şarjla 160 kilometre yol kat edip 130 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. Evlerde kullanılan 220V’luk prizlerle en fazla beş saatte şarj edilebilen araçta ayrıca hızlı şarj özelliği sayesinde 15 dakikalık şarjla yüzde 85 oranda dolum yapılıp ulaşılmak istenen yere gidebilmek için yeterli şarj sağlanmış oluyor. Hyundai, standında B-segmentindeki küçük crossover konsepti ix-Metro’yu da meraklıların beğenisine sundu.