SON yıllarda gerek üretim, gerek iç pazar ve ihracatta hızlı bir büyümenin yaşandığı otomotiv sektörü farklı sektörlerde yer alan şirketleri de cezbetmeye başladı. 20’nin üzerinde gemisi ve 400’ün üzerinde TIR’ıyla yılda 1 milyar dolarlık ciroya sahip Türkiye’nin taşımacılık devi Arkas Holding, büyümenin yolunu otomotivde gördü. Otomotiv şirketi kurarak 6 markanın yetkili satıcılığını alan Arkas Holding, 2010 yılında Türkiye çapında sahibi olacağı 20 otomotiv bayisinde 25 bin araç satmayı hedefliyor.

50 MİLYON DOLAR YATIRIM:

Arkas Otomotiv Grubu Başkanı Erkut Kızılırmak, ilk aşamada Ford, Renault Trucks, Opel, Volvo, Peugeot, Citroen ile yetkili satıcı sözleşmesi imzaladıklarını belirterek, "İstanbul, İzmir ve Bursa’da 6 adet yetkili satıcıyı açtık. Bayi sayısını yıl sonuna kadar 13’e çıkarmayı hedefliyoruz. 2010 hedefimiz ise toplamda 20 bayiye ulaşmak" dedi. Otomotiv sektörünün en büyük bayi ağını oluşturacaklarını kaydeden Kızılırmak, bunun için ilk etapta 50 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını söyledi. Kızılırmak, Arkas Grubu’nun otomotiv sektörüne yatırım yapma kararını ise şöyle anlattı: "Arkas, bugün Türkiye’nin en büyük taşımacılık şirketi. 4 bin kişinin üstünde çalışanı var. 37 şirketimiz, 20’nin üstünde gemi, 400’ün üstünde TIR’ımız var. Malport İstanbul limanını işletiyoruz. Aynı zamanda İzmir limanı ihalesine, Mersin ve İskenderun ihalelerine katıldık. Fakat bir yol ayrımındaydık. Taşımacılıktan başka bir sektöre girmemiz lazım diye düşünüyorduk. Çünkü taşımacılıkta artık en üst noktaya gelmiştik. Oturup hangi sektöre girebileceğimize baktık. Türkiye’nin otomobilde büyüyeceğine inandığımız için bizde otomotiv sektörünü seçtik."

OTOMOTİVDE ÜÇ SEÇENEK VARDI:

Otomotiv sektöründe önlerinde üç seçeneğin olduğunu kaydeden Kızılırmak, "Elimizde maddi bir güç var. Bunun için ya üretim yapacaktık, ya bir markanın distribütörü olacaktık ya da çoklu markalı en büyük bayi teşkilatını kuracaktık" dedi. Şu anda Türkiye’de toplam 7 otomobil fabrikasının olduğunu söyleyen Kızılırmak şöyle konuştu: "Dünyada hiç bir ülkede bu kadar fabrika yok. Yani otomotivde üretim şu an için cazip gelmedi. Diğer taraftan bir markanın distribütörü olarak sadece o markayla sınırlı kalmakta istemedik. Zaten biz grup olarak otomotiv sektörüne de çok uzak değildik. Kendi TIR’larımızın ihtiyacını karşılayan bir Renault Trucks bayimiz ve İstanbul Maslak’ta bir Opel bayi operasyonumuz vardı. Aynı zamanda İzmir’deki Volvo’nun çoğunluk hissesini alarak, bir başka binaya taşıdık. Buradan yola çıkarak, otomotivde çok markalı bayiliğe yönelmeye karar verdik."

İNGİLTERE’YE GİDİP İNCELEDİK:

İlk yaptıkları işin dünyanın en büyük bayi ve satış organizasyonlarının bulunduğu İngiltere’ye gitmek olduğunu kaydeden Kızılırmak, "Çünkü bu işin geleceğinde bayi ve satış organizasyonları büyük rol oynuyor. Sadece temsil edilen marka değil, bayi ve satış örgütü tüketici için de önemli" dedi. Otomotiv Grubu Başkanlığı kurulduğundan bu yana hızla büyüme kaydettiklerini anlatan Kızılırmak, Ocak ayında 106 kişi olan çalışan sayısının 2007 sonunda 400’ü bulacağını kaydetti. Kızılırmak, "Pazar yılın ilk üç ayda yüzde 33 daraldı. Ancak, bizimiz satışlarımız yüzde 103 arttı. Tabii bu her zaman bu hızla devam etmeyebilir. Ama, biz başarı grafiğimizi devam etmeyi hedefliyoruz" dedi.

Yabancılar Türkiye’de bayi satın alabilir

Kızılırmak, Türk otomotiv pazarının yabancılar içinde cazip olduğunu belirterek, yakın bir zamanda yurtdışında da yatırımcıların Türkiye’ye geleceğini söyledi. Kızılırmak, İngiltere’deki en büyük bayi organizasyonunun tüm dünyada ABD’de dahil olmak üzere 286 adet bayii olduğunu belirterek, büyük bayilerin Türkiye’de de satın alma faaliyetlerine başlayacağının altını çizdi.Kızılırmak, Türk otomotiv pazarının yabancılar içinde cazip olduğunu belirterek, yakın bir zamanda yurtdışında da yatırımcıların Türkiye’ye geleceğini söyledi.

Eski günlerini arayan bayiler kapımıza geliyor

Arkas’ın otomotiv sektörüne bayilik satın alıp girdiğinin duyulmasının ardından, birçok bayiden teklif aldıklarını belirten Kızılırmak, "Otomobil satışında eski büyük kárlar yok. Bu yüzden bayiler eski günlerini arıyorlar. Bizim bu sektöre girdiğimizi duyanlar ve sektörde mutlu olmayanlar bizim kapımızı çalıyor" dedi. Kızılırmak, "Eski kárlar yokken siz niye bu alana girdiniz" sorumuza ise şu cevabı verdi: "Şu anda hala Türkiye’de bayilerin kárı Avrupa ortalamasının üzerinde. Bu alana büyük yatırımlar yapıp hemen geri dönüş beklenirse yanlış olur. Birden fazla sayıda markanın yetkili satıcısı olmanın birden çok avantajı var. Biz öncelikle, bayi organizasyonumuz tek bir yerden yönetileceği için maliyet avantajına sahibiz. Bunun yanı sıra çoklu markayla müşteriye hem satış hem de satış sonrası servis hizmetinde daha iyi hizmet verebileceğiz. Müşteriye, danışmanlık yapıp en uygun çözümü bulabileceğiz. Doğru iş planı yapıldığında o bahsedilen küçük kár marjlarıyla sağlıklı bir büyümenin yakalanacağını göstereceğiz." Kızılırmak, sektöre yeni girmelerine rağmen en büyük avantajlarının ise Grup Muafiyeti’yle birlikte uygulanmaya başlayan yeni kurallara uyum sağlayabilecek en yeni organizasyon olmaları olduğunu söyledi.