20
Mayıs
2024
Pazertesi
POLİS/ADLİYE

ADALET YERİNİ BULMAZSA CANLI BOMBA OLUR, ÜZERLERİNE DÜŞERİM


Bir kadın düşünün... Kocası öldürülüyor. Bu sırada hamile...

Olayın şokuyla çocuğunu düşürüyor. Eşini o kadar çok seviyor ki, spermlerini alarak yeniden hamile kalmak istiyor. Ancak doktorlar “Bu iş için iki kişinin rızası gerek” diyerek kadına izin vermiyor. Şu an tek isteği var adaletin yerini bulması. İşte Aynur Akın’ın hikayesi...

İstanbul eski Emniyet Müdürü Şükrü Balcı’nın oğlu Ertuğrul Balcı, 17 Mayıs günü Galatasaray’ın şampiyonluğunu kutlamak için gittiği Gayrettepe’deki Discorium’da alkollü olduğu için içeriye alınmak istenmedi. Belinden silahını çıkararak zorla girmek isteyince güvenlik personeli, şefleri Necmi Akın’ı çağırdı. Necmi Akın müşterisinin sarhoş olduğunu görünce içerisinin çok kalabalık olduğunu söyledi ve kendisine bir sigara ikram ederek beklemesini önerdi. Akın, Ertuğrul Balcı’ya verdiği sigarayı yakacakken, Balcı tabancasına doğruldu ve Akın’ın önce karnına ateş etti. Necmi Akın yere yığıldıktan sonra da kafasına bir el sıktı. Olayı sabah saatlerinde duyan eşi hastaneye koştu ve girdiği şoktan dolayı aynı gün bebeğini düşürdü. Bir günde kocasını ve bebeğini kaybeden Aynur Akın, zaman geçirmeden hastaneden kocasının spermlerinin kendisine verilmesini istedi. Ama sonuç alamadı. 24 saat içinde hayatı tamamen değişen genç kadının yaşadıklarını anlattı.

Eşinizle nasıl tanıştınız?
Bir arkadaş ortamında. İşkembe çorbası içiyordu ve onunla biraz dalga geçtim. Ben sakatatlardan hiç hoşlanmam, o da bana zorla içirmeye çalışmıştı. Normalde erkeklerle kolaylıkla iletişim kuramam, ama Necmi’yle tanıştığımda inanılmaz bir samimiyet kurdum.

Sonra görüşmeye başladınız?
O da benden çok hoşlanmış, arkadaşımdan telefonumu istemiş. Ben onun numarasını alıp aradım. Telefonu hiç kapatmak istemedik, öyle güzel diyalog kurmuştuk ki... İlk buluşmamızda ona aşık olmuştum, o da bana. Sonra birlikte olmaya başladık. Ben hiç evlenmem diyen biriydim, evlilik bana göre değildi ama Necmi’yle her şeyi yapabilirdim. 2005’in başında nişanlandık, Aralık’ta da evlendik.

Yani evliliğiniz daha çok tazeydi.
Evet, üstelik daha birbirimize doyamamıştık, doyarmıydık onu da bilmiyorum. İki buçuk yıldır evliyiz ama o ilk aşk heyecanı vardır ya, gördüğünüzde yüreğiniz hop hop eder, hâlâ öyleydik. Evlendikten sonra balayına bile çıkamadık, hiç vaktimiz olmadı. Necmi gece çalışıyordu. O yüzden ben eve geldiğimde o olmuyordu, o geldiğinde ben olmuyordum.

Gece çalışması ilişkinizi yıpratıyor muydu?
llişkimizi yıpratmıyordu ama biz birbirimize zaman ayıramadığımız için gece çalışmasını istemiyordum. Olayın olduğu günün sabahı bana söz vermesini istedim, sezon bittikten sonra bir daha gece çalışmayacağına dair...

O ne söyledi?
“Mayıs ayının son haftası sezonun kapanacağını ve bir daha gece çalışmayacağını, bir de beni ilk defa tatile çıkaracağını” söyledi. Karadeniz turu yapacaktık.

Spermleri alabilmem için eşimin onayı gerekiyormuş

Hamile kalmak için tedavi gördünüz, öyle değil mi?
Evet, şimdi diyorum ki keşke başka bir kadınla evlenseydi de çocuğunu kucağına alabilseydi. Benim sağlık sorunlarım yüzünden çocuk yapamadık. Çok fazla çocuk istiyordu. Baba olmanın keyfine varmak istiyordu, hatta bir defasında onun ağladığını bile gördüm. Tüp bebek yöntemiyle hamile kaldım ve doktor kontrolünde her şey harika gidiyordu. İstirahat ederek hamilelik geçiriyordum ve doktorum bu sefer hiçbir sorun çıkmayacağını söylemişti. Necmi mutluluktan ne yapacağını şaşırıyordu. Ama her şey boşaymış...

Eşinizin başına gelenleri ne zaman öğrendiniz?
Sabah 06.00’da eve gelecekti ama onun yerine abisi geldi ve barda minik bir olay çıktığını, hastaneye kaldırıldığını söyledi. Apartopar hastaneye gittim, ama herkes farklı şeyler söylüyordu. Doktor buldum konuşmak için, bana; “Necmi’nin karnındaki kurşunun kemiğe saplandığını, kafasındaki kurşunun da zarar verecek bir yerde olmadığını” söyledi. Bir süre sonra başka bir doktor “Kurşunu çıkarsak da çıkarmasak da yaşamaz” dediğinde hayatım orada son buldu sanki. Delirmiş gibiydim, kendimi kaybettim...

Bebeğinizi de o sırada mı kaybettiniz?
Evet, ne düşüneceğimi, ne yapmam gerektiğini bilemedim. Tek bildiğim şey Necmi’nin bir bebeği olsun isteğiydi. Ve onun spermlerini alarak yeniden hamile kalmam gerekliydi. Kendi doktorumla konuştum ve bana böyle bir hakkım olduğunu, spermleri 24 saat içinde alırsam gerekli işlemleri yapabileceklerini söylediler. Ancak doktorlar sperm vermek istemedi.

Neden?
Başhekimin bana, “Kocamın adli bir vaka olduğunu, Adli Tıp’a gideceği için tırnağının bile kesemeyeceğini” söyledi. İlk önce söylediği mantıklı geldi, ama kocamın beyin ölümü gerçekleştiğinde aynı kişi bana gelip, “Organ nakli için eşinizin organlarını bağışlar mısınız” diye sorunca çılgına döndüm. “Hani Adli Tıp’a gideceği için tırnağını bile kesemezdiniz” diye sordum, kem küm ettiler. Bana spermleri verebilmek için eşimin onayı olması gerekiyormuş, organları için onayı gerekmiyor mu! Hepsini dava etmek istiyorum. Kocamdan bir çocuk dünyaya getirmek istedim, bunu bana çok gördüler. Şimdi ben ne yapacağım?

Benim kocam ne yaptı ona!

Dava hangi aşamada?
Yarın mahkeme günü belli olacak. Şükrü Balcı’nın oğlu olduğu için az cezayla ya da ceza almadan kurtulacak mı bakalım. Bu ülkede nüfuslu insanlara genellikle bir şey olmuyor, ama unutmasınlar cezaevlerinin de kendi kuralları var. Erkek olsaydım, ardından ben de onunla cezaevine girer ellerimle parçalardım. Babası emniyet teşkilatından olduğu için çok tanıdığı vardır, devlet bu işi görmezden gelirse yani ucuz kurtulursa canlı bomba olarak üstlerine düşerim!

Nasıl duygular barındırıyorsunuz?
Soruyorlar, “Balcı’nın ailesinde başsağlığı dileyen oldu mu” diye. Gelmediler, gelmesinler de! 48 yaşında barlarda belinde silahla gezen bir adamın ailesi benim karşıma çıkmasın. Benim kocam ne yaptı ona!

Şimdi ne yapıyorsunuz?
Evden çıkamıyorum, yemek yiyemiyorum, su içemiyorum, uyuyamıyorum, tek yaptığım sigara içmek ve fotoğraflarımıza bakmak. Ağlamaktan yoruldum. Ölümü kocama yakıştıramıyorum, daha yapacak çok şeyimiz vardı. İçimde öyle büyük bir nefret var ki, canım öyle yanıyor ki, Balcı denilen o adama ölüm bile az gelir.

Bu saatten sonra başka bir erkeğe elimi sürmem

Aynur Akın bir an önce bir çocuğu evlat edinmek istiyor: “Kocam, ’Eğer çocuğumuz olmazsa üzülme sevgilim, evlatlık alırız’ diyordu. Ama içi kan ağlıyordu biliyorum, hep oğlu olsun istiyordu. Ben bu saatten sonra başka bir erkeğe elimi dahi sürmem. O defter benim için kapandı, bir oğul evlat edineceğim, onu büyüteceğim, Necmi yukarıdan izleyecek bizi.” Akın, eşiniz olmadan evlat edinebilecek misiniz sorusunu ise şöyle cevaplıyor: “Devlet sefil olmamız, insanlar hayata daha da küssün diye elinden gelen tüm kuralları koymuş. Gerekirse yurtdışına çıkacağım ama evlatlık alacağım. Sperm bankalarından elalemin spermleriyle çocuk doğurmak istemiyorum.”

Zeynep Bakır /Vatan
Yayın Tarihi : 2 Haziran 2008 Pazartesi 13:45:39
Güncelleme :2 Haziran 2008 Pazartesi 13:56:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?