HEM YARGIYA HEM İKTİDARA UYARI

Türkiye’de gerilimin yükseldiği bir dönemde konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, hükümeti, “Yargı reformunu ancak siyasi kavgaların ortamında hatırladılar” diye eleştirirken yüksek yargı kurumlarını da “Yargı, toplumun bir kesiminde sosyal, siyasal ve duygusal kopuş yaratacak davranışlara neden olamaz” hatırlatmasında bulundu.

Yargının zirvesi dün ‘Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi’nin açılış töreninde buluştu. Projenin açılış konferansına yüksek yargı kurumları başkanları dışında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya ile TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin katıldı. Programda konuşmacı olarak görünmesine rağmen Adalet Bakanı Sadullah Ergin toplantıya gitmedi.

Gerçeker: Reform yetmez
İlk söz alan Danıştay Başkanı Mustafa Birden yargının diğer erklere karşı yargının bağımsızlığının teminatı olduğunu söyledi. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının içtihatlarında kullanma konusunda özen gösterdiklerini de ifade ederek, “Temel hak ve özgürlükler ile demokrasi kültürü alanında standartların yükseltilmesi için sadece mevzuat değişiklikleri yapılması yeterli olmamaktadır. İstenilen standartlara ulaşılmasının ancak yapılan mevzuat değişikliklerinin uygulamada hayata geçirilmesi ile mümkün olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç hem yargıyı, hem hükümeti eleştirdi. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı verilmesini isteyen Kılıç , yargı bağımsızlığı konusunda gerekli adımların atılmadığını belirtti. Kuvvetler arasında yaşanan sınır çatışmasında yargının taraf olmaya zorlandığını belirten Kılıç, şöyle konuştu:

Kuvvetler arasında yaşanılan sınır çatışmalarını büyüterek, toplumu taraf olmaya zorladık. Gerilimsiz bir ortamda yargının sorunlarına ilişkin yapılması gerekenler yapılamadı. Sorunları çözmesi gerekenler de yargı reformunu ancak siyasi kavgaların ve siyasi sonuçların sıcak ortamında hatırladılar. Bu sıcak ortamda yargının sorunlarını tartışan başka odaklar ise yargıyı ele geçirmeye yönelik ithamları arasında çözümsüzlüğü güvence altına aldılar. Bu kadar farklılıkların yaşandığı bir ülkede birlikte yaşama ortamını sağlayacak tek gücün yargı olduğu bilinmeliydi. Taraf olamaya zorlanan bir yargının bu görevi yerine getirmesi düşünülemez. Yargının taraf olması ya da bu görüntüy vermesi asla kabul edilemez. Yargı toplumun bir kesiminde sosyal siyasal ve duygusal kopuş yaratacak davranışlara neden olamaz. Tarafsızlığını korumayan bir yargı bu nedenle mağdur ettiği insanların ancak öfke ve isyan duygularını kopartır. Yargının kapısında hak isteyeni haklamak, hiç kimsenin hakkı olamaz.”

Yandaş için yargı eleştirisi
Toplumun yargıçtan adil yargılama yapmasını ve tarafsız kalmasını istediğini belirten Kılıç şöyle devam etti: “Kendi yandaşlarına inancına ya da ideolojisine daha iyi servis yapabilmek için, yargı bağımsızlığının arkasına saklanmak hukuk ahlakının kabul etmeyeceği bir büyük onursuzluktur. Devlet gücünü kullanan kim olursa olsun hukuk dışına çıktığında hesap vermek zorunda olduğunu bilmelidir. Bu güç hukuk dışına çıkılarak toplumu hizaya getirme aracı olarak kullanılamaz. Yargının baştan buyrukları hukuk içine çekmesi için güçlü olması gerektiği tartışmasızdır. Hukuka bağlı olmayan kirlenmiş vicdanlarla bu görevi yerine getirmesi beklenilemez. Kamu gücünün emanat edildiği görevliler, bunu kullanarak toplumu tehdit etme korkutma sindirme hakkına sahip değildir. Türk milleti adına kullanılan yargı yetkisinin hiç kimseden esirgemeden ve geciktirmeden kullanılması yargısal sorumluluğun bağımsızlıktan ayrı düşünülmemesini zorunlu kılmaktadır.”

Kimileri salonu terk etti
Kılıç’ın konuşması salonda soğuk duş etkisi uyandırırken, Yargıtay Başkanı Hasan gerçeker ve Danıştay Başkanı Birden, kendisini alkışladı. Kılıç’ın konuşması sırasında bazı katılımcılar salondan ayrılırken, konuşmaların ardından yargı organlarının başkanları ve TBMM Başkanı Şahin biraraya geldi. Basına kapalı yapılan toplantıda, son günlerdeki yargı krizine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığı ifade edilirken, Kılıç ve Şahin toplantıdan erken ayrıldı. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, toplantının sonuna kadar salonda kaldı.