ZİMMETLİ AŞKLAR, SOYGUN YAPAN KADINLAR...

İskenderun'da çalıştığı bankayı soyan Sakine Cihat vakası ilk değildi. Birlikte oldukları erkekler yüzünden çalıştıkları bankaları soyan kadınların sayısı azımsanmayacak bir oranda...

İskenderun'da tanınan ve sevilen biriydi Sakine Cihat. Almanya'da doğup büyümüştü, ailesinin maddi durumu iyiydi, çalıştığı bankada müdür yardımcılığına kadar yükselmişti, üstelik bankası bütün şubeler içinde perfomansıyla sürekli birinci oluyordu, kendisine ait bir evi ve arabası vardı. Ancak birdenbire onu bütün Türkiye tanıdı, tıpkı birazdan isimlerini öğreneceğiniz ya da belki de anımsayacağınız diğer kadınlar gibi. Onları isimleriyle, yaşamlarıyla ve yaptıklarıyla aynı sayfada görseniz bile, hiçbiri birbirini tanımıyor aslında. Üç ortak yönleri var sadece: Kadın olmaları, bankacı olmaları ve kendilerini baştan çıkaran erkeklerin yalanlarına kanarak ekmek yedikleri tekneye ihanet etmeleri. Ve tabii ne büyük tesadüf ki, hem yaşamlarıyla hem de objektiflere yansıyan görüntüleriyle birbirlerine sanki aynı kalıptan çıkmış gibi fazlasıyla benziyorlar.

Yayın yönetmenimiz Elçin Yahşi kadın bankacıların suç profillerini araştırmamı isteyince, ilk işim hemen SABAH'ın arşivine inmek oldu. Epey titiz bir şekilde 'dolandırıcılık', 'zimmet', 'soygun' gibi anahtar sözcüklerle yaptığımız araştırmaların bizi bu kadar kolay ilerleteceğini tahmin bile etmiyordum. Arşivimizin çalışkan elemanlarının kısacık bir zaman içinde epeyce kabarık dosyaları tek tek inceleyerek önüme koyduğu gazete sayfaları çoğaldıkça, şaşkınlığımı gizleyemedim. Sadece gazete arşivleri bile, kadın bankacıların zimmet suçunu erkeklerden daha fazla işlediğini gözler önüne seriyor. Kadın bankacıların önemli bir kısmı zimmet suçunu bir erkeğin talebiyle ya da onu kaybetme korkusuyla işliyor. Ve bir kere başlandı mı, ne paranın sıcak yüzünün ne de zimmetin sınırının sonu geliyor. Hikâyelerin zamanları farklı, yerleri farklı, kahramanları farklı olsa da ana tema belli. Kadın bankada çalışmaktadır, erkek onunla sevgili ya da evlidir; işleri bozulur, iflas eder ve kadın, bankasının kasasındaki başkalarına ait paraları ona yardım etmek için düşünmeden ayaklarına serer. Yakalanmazsa, dünyalar onundur. Yakalanırsa elveda aşk, elveda kariyer ve elveda özgür hayat... Erkek mi? Onlar birkaç istisna dışında, çoğunlukla yakayı sıyırmanın bir yolunu buluyor.

Kandırdı, paraları karısıyla yedi
ADVİYE TEPECİKLİ
Denizbank'ın Etiler şube müdürüydü. Hayatı Fatih Deveci'yle tanıştığı 1999 yılından sonra altüst oldu. Kapalıçarşı'da döviz kuryeliği yapan Deveci, kendisini borsacı olarak tanıttığı banka müdiresini kısa bir süre sonra baştan çıkardı. Evliydi ama bunu gizledi. Adviye Hanım'a evlenme teklifi yaparak gönlünü tamamen fetheden Deveci, acilen 1 milyon dolara ihtiyacı olduğunu söyleyerek sevgilisinden yardım istedi. Hiçbir şeyden şüphelenmeyen kadın, müşteri hesaplarından çektiği parayı sevgilisine EFT yoluyla gönderdi. Deveci paraları alıp karısıyla ABD'ye kaçtı. Tutuklandığında büyük şok yaşayan genç kadın, "Aşkım için kariyerimi harcadım, hayatım karardı," dedi. Tepecikli, bankayı zarara uğratmak suçundan iki yıl iki ay hapisle cezalandırıldı, bir yıl cezaevinde yattı ve 50 milyar tazminata mahkûm edildi.

Akraba çetesi kazığı
FUNDA ARI
Toprakbank'ın Taksim Şubesi'nde Cari Hesaplar Yetkili Yardımcısı olduğunda mesleğinin yedinci yılındaydı. Onun hayatı da 1996 yılında sevgilisi Turgay Köse yüzünden değişti. "Akrabalarım sizin bankaya yüklü miktarda para yatırmayı düşünüyorlar, onlarla ilgilen," diye planını yürürlüğe koyan Köse'nin akrabası olduğunu söyleyen 15 kişi paralarını repoya yatırdı. Bu işlemlerin ardından Turgay Köse, genç kıza parasal durumunun iyi olmadığını, acilen paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. Köse, Funda Arı'dan, akrabası olan 10 kişinin repodaki paralarından kendisine borç vermesini istedi. Arı da bu teklifi hiç düşünmeden kabul etti. Sevgilisine 180 milyarı bulan paraları veren genç bankacı, bu paraların geri gelmemesi üzerine yakayı ele verdi.

İflas eden kocaya
EDA YAMAK
Halk Bankası Gaziosmanpaşa Şubesi'nin kredi kartlar kontrol müdürüydü. 2004 yılında bankanın geçici hesaplar havuzunda toplanan 1 trilyon 286 lirayı, iflas eden müteahhit eşi Gürol Yamak'ın hesabına aktardı. Karı koca bankanın başvurusu üzerine gözaltına alındı. Gürol Yamak, "Eşimin paraları bankadan alacağını veya aldığını bilmiyordum, ben onun birilerinden borç bulduğunu sanıyordum," dedi. Karı koca dolandırıcılık yaptıkları iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.

Her şey asker sevgili için
AYFER YURDAGÜL
Türk Ticaret Bankası Adapazarı Şubesi'nin krediler şefiydi. 2001'de aniden ortadan kayboldu. Yapılan incelemede mudilerin hesaplarında bulunan yaklaşık 800 bin YTL'yli sevgilisi emekli binbaşı Kenan Özdemir'in adına açtığı hesaba yatırdığı tespit edildi. Üç gün sonra polis tarafından gizlendiği evde yakalanan Yurdagül, kendisini suça Kenan Özdemir'in yönelttiğini ileri sürdü. Özdemir'in kendisini bayıltarak tecavüz ettiğini iddia etti. Özdemir suçlamaları reddetti ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yargılamaların sonunda Ayfer Yurdagül 17.5 yıl hapis, 2 milyon 200 bin YTL de para cezasına çarptırıldı.

Evleneceğim dedi, çaldı
AYNUR ÇEKİÇ
Büyükçekmece Belediyesi'nin veznesinde memure olarak çalışıyordu. 2001 yılından başlayarak tam iki yıl boyunca bilgisayar sistemine müdahale ederek yaklaşık 400 bin YTL'yi zimmetine geçirdi. Ayrıca hiçbir hırsızdan umulmayacak ve herkesi fazlasıyla şaşırtan bir itiraf yaparak, suçunu da üstlendi kayıplara karışmadan önce. Gitmeden önce dönemin belediye başkanına ona hitap eden bir dilekçe bıraktı. Dilekçesinde şunları söyledi: "Sayın başkanım, ben Aynur Çekiç. Zimmetime belediye kasasından 400 bin YTL geçirdim. Bu parayla evlendim, araba ve ev aldım. Parayı geri ödeyeceğim." Daha sonra hırsızlıktan sabıkalı kocası Kutlay Çekiç'le Avşa adasında yakalanan Aynur Hanım tutuklandı. Aynur Çekiç'in Hadımköy'de aldığı dairenin tapusunu annesinin üzerine yaptığı ortaya çıktı

Paralar iki sevgiliye
SİBEL BULUŞ
Emlak Bankası'nın Beyoğlu Şubesi'nde mevduat hesapları şefiydi. İki sevgilisi vardı. 1997 yılında zimmetine geçirdiği iki trilyon lirayı çapkınlık ve hovardalık yolunda harcadı. 20 yaşındaki kuaför kalfası sevgilisi ve servis şoförü olan ikinci sevgilisini hediyelere boğdu. Sevgililerinden birine otobüs, diğerine ise ev ve araba hediye etti. Kendisine son model Toyota otomobil ve Acıbadem'den o dönem 20 milyara lüks bir daire aldı. Hatta evin tadilatı ve dekorasyonu için de 10 milyar harcadı. Vurgun ortaya çıkınca kaçtı. Kayseri'de genç sevgilisiyle yakalandı, 12 yıl hapse ve çaldığı paraların üç katı ağır para cezasına çarptırıldı.

Cezası 10 yıl hapis
SELMA HANDIRI
Esbank Tekirdağ Şubesi'nde müdür yardımcısıydı. Sahte imza kullanarak müşterilerin hesaplarından zimmetine 53 milyar lira geçirdi. Bu suçu işlemesinin nedeni, 2000'de Kıbrıs'ta binbaşı olan eşinin gönderdiği paraları borsada kaybetmesi ve bunu itiraf edememesiydi. 10 yıl hapse çarptırıldı, üstelik işini, kariyerini ve kocasını da bu uğurda kaybetti.

Kocanın lüks tutkusu
ÇAĞLAN ÇETİNKAYA
Bir kamu bankasında memurdu. Kocası ise Aliağa Tüpraş Tesisleri'nde kimya mühendisi olarak çalışıyordu. Çağlan Çetinkaya, 1998 yılında müşteri hesaplarından 60 milyarı kendi hesabına geçirdi. Bunu kocasının lüks merakını tatmin etmek için yapmıştı. Borçlarını ödedikten sonra müşteri hesaplarında yeniden oynamalar yapan genç kadın, periyodik aralıklarla para çekmeye devam etti. Tatillerini beş yıldızlı otellerde geçiren genç çift, iki adet lüks otomobil ve Kawasaki marka bir motosiklet de edindi. Çağlan Çetinkaya'nın hamile kalması gerçekleri ortaya çıkardı. Doğum iznine çıkmasıyla birlikte, banka yöneticileri müşteri hesaplarındaki açığı fark ettiler. Genç kadın her şeyi kocası için yaptığını söylediyse de cezaevinden kurtulamadı.

Kumarbaz sevgili uğruna
BEHİYE EBRU ONAR
Bir bankanın Taksim şubesinde portföy yöneticisi olarak çalışıyordu. Kıbrıs'ta tanıştığı sevgilisi Cüneyt Aktürkler iflah olmaz bir kumarbazdı. Behiye Hanım 2004 yılında bir müşterinin 470 bin dolarını sevgilisinin hesabına aktardı. Genç kadına iş kurduğu için teminat yatırması gerektiğini söyleyen Aktürkler, onu zimmete teşvik etti. Sevgilisinin havale ettiği paralarla Kıbrıs'ta kumar oynuyordu. Daha sonra çıktığı mahkemede şunları söyleyecekti Behiye Hanım: "Beni bankama şikâyet edeceğini söylüyor, tehdit ve baskıyı artırıyordu." İki sevgili de 5'er yıl 10'ar ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca 649 milyar liranın sanıklardan tahsil edilmesine karar verildi.

ARŞİVLERE SIĞMIYORLAR

Esra Aktaş: 2002 yılında Samsun'da çalıştığı bankanın müşterilerine ait 245 milyar lirayı zimmetine geçirdi. 11 yıl sekiz ay hapis ile 613 milyar para cezasına çarptırıldı.

Buket Soytürk: İzmit'te repo bölüm şefi olarak çalıştığı bankanın kasasından 200 milyar lirayı zimmetine geçirdi.

Hatice Zerrin Aydoğan: Türk Ticaret Bankası Bakırköy Şubesi müdiresiyken mudilerinin hesaplarından zimmetine 1.5 trilyon lira geçirdi.

Yeşim Över: 2005'te Pamukbank'ın Çukurova Şubesi'nin müdiresiyken zimmetine 950 milyar lira geçirdi. Yedi yıl dokuz ay hapis cezasına ve 352 bin YTL para cezasına çarptırıldı.

Elif Bağgül Omuzluoğlu: Yapı Kredi Bankası'nın Bahçelievler Şubesi'nde bölüm şefiyken zimmetine 500 bin dolar geçirdi. Mahkemede "Kimseden gizlemedim," dedi.

Zehra Ülman: Akbank'ın İstanbul-Şaşkınbakkal Şubesi müdiresiyken 13 müşterinin hesabından bir milyon 840 bin YTL'yi zimmetine geçirdi. 12.5 yıl hapis ve iki milyon 211 bin 180 TL para cezasına çarptırıldı.

Şerife Özçelik: Çorum Ziraat Bankası'nın merkez şubesinde müşteri hesaplarında oynama yaparak zimmetine sekiz milyon YTL geçirdi. Yargılandı ve ceza aldı.

Gülperi Sevim: Bir kamu bankasının İstanbul Şubesi Muhasebe Müdür Yardımcısıydı. Personel giderlerini yüksek göstererek dört yılda yüz milyarlarca lira haksız kazanç sağladı.
Kefaletle serbest kaldı.

Ayşe Tokay: İş Bankası Şaşkınbakkal Şubesi müdiresiyken, banka müşterilerinin dört buçuk milyon dolarını zimmetine geçirdi. 11 yıl dokuz ay hapis cezasına çarptırıldı.

Dilek Dizdaroğlu: Ziraat Bankası Caddebostan Şubesi'nde müdür yardımcısıydı. 97 hesaptan yedi trilyon lirayı zimmetine geçirdi. Uzun yıllar arandıktan sonra iki yıl önce yakalandı.

Arzu Alpsu: Şeker Yatırım'ın hisse senetlerinden sorumlu müdürüydü. Müşteri portföyünde bulunan yaklaşık dört trilyon liralık hisse senedini satarak ortadan kayboldu.

Sanem Tuygun Şahlıoğlu: Müşterilerin hesaplarından yaklaşık iki trilyon lirayı eşi Mehmet Nezih Şahlıoğlu'nun hesabına aktardı. 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Betül Kurt: EGS Bank'ın Gaziantep Şubesi'nde bir bankada muhasebe elemanıyken müşteri hesaplarıyla oynayarak bir trilyon lirayı zimmetine geçirdi. Çıkar çıkmaz yakınlarına ait döviz bürosu aracılığıyla piyasadan yüksek faiz vaadiyle topladığı 10 milyon dolarla kayıplara karıştı.

Billur Güzide Balyemez: Toprakbank'ın yönetim kurulu üyeliğine kadar yükseldi. 2001 yılında usulsüz kredi verdiği ve zimmetine para geçirdiği iddialarıyla tutuklandı. Yeraltı dünyasına 2 milyon 850 bin dolar usulsüz kredi verdi.