14
Haziran
2025
Cumartesi
POLİS/ADLİYE

100 gündür içeride

Arkadaşımız Aylin Duruoğlu 100 gün önce gözaltına alındı. Hâlâ neyle suçlandığını bilmeden cezaevinde yatıyor. Avukatı Önder Öztürel, Aylin’in tutukluluğunda makul sürenin aşıldığını söylüyor: “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde adil yargılama ve tutukluluğun makul sürede tutulması ilkeleri vardır. Bu makul süre aşılmıştır. Artık Aylin’in mağduriyeti oluşmuştur. Önemli bir insan hakkı ihlali söz konusudur”

Gazetevatan.com Yayın Yönetmeni, arkadaşımız Aylin Duruoğlu Bostancı’daki çatışmanın yaşandığı 27 Nisan sabahı gözaltına alındı. Ne olduğunu anlayamadı, şaşkındı... “Gerçek anlaşılır, kısa sürede bırakılırım” diye düşünüyordu. Ama tam 3 ay 10 gün geçti. Hangi delillerle “terör örgütü üyesi” yapıldığını ne kendisi, ne de avukatları anlayabilmiş değil. Tanınmış ceza avukatı Önder Öztürel, müvekkilinin tutukluluğunun makul süreyi aştığını söyledi. İşte Öztürel’in açıklamaları: “Aylin ile en son geçen cuma görüştüm. Son derece huzursuz. Davanın ne zaman açılacağını bilmiyoruz. Davaya bakan Cumhuriyet Savcısı şu an izinli 10 Ağustos’ta işbaşı yapacak. Kendisiyle yapılan görüşmede iddianame üzerinde çalıştığını ve en kısa sürede tamamlayacağını söylemişti. Bu sözünden ağustos sonu ya da eylül başı gibi davanın açılacağını tahmin ediyoruz. Aylin 3 ay 10 gündür tutuklu. Bu süre tutukluluk açısından kısa bir süre değil. Savcının başka işleri de olabilir. Ya da dosyayı bizim bilmediğimiz yönleriyle de araştırıyor ve derinleştiriyor da olabilir. Ancak ağustos ı sonu gibi düşünürsek Aylin’in tutuklanmasının üzerinden 4 ay geçmiş olacak ki bu da davanın açılması için gereğinden fazla uzun bir süredir.”

Davanın açılması çok önemli

“Davanın açılması çok önemli. Çünkü dava açıldığı zaman savunma bu hakkını daha rahat kullanılabilir. Yoksa dava açılmadan önce 30 günde bir yapılan tutukluluk durumunun değerlendirilmesi prosedürden öteye gidemiyor. Tutuklular için umut kapısı olan bu değerlendirmeleri sadece o gün nöbetçi olan mahkemeler yapıyor. Bu mahkemeler ise her zaman ’ret’ kararı veriyor. Çünkü işin sahibi bu mahkemeler değil. İşte bu yüzden davanın sahibi mahkeme belli olduktan sonra savunma daha geniş kullanılabiliyor. Bu durum Türkiye için bir sorun. 30 günlük süreler içinde tutuk hallerinin incelenmesi nöbetçi mahkemeler tarafından yapılırken, dosya teknik hukuk açısından yeteri kadar değerlendirilmiyor. Buradan Adalet Bakanlığı’na bir talebimi bildiriyorum. Periyodik incelemelerde tahliye olan tutukluların sayısı açıklasın. Bu şekilde gerçekleri daha iyi görebiliriz. Şu anda sistem otomatik pilota bağlanmış durumda.”

Mağdur duruma düştü

 

“Teknik inceleme yapılmadan hakim taleplerin reddine karar veriyor. Tutukluluk salt koruma önlemi olarak alınan bir karardır. Ancak tutukluluk çok uzun zaman alıyor. Bu durum ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHM) 5. maddesinde belirtilen ”makul tutuklu kalma süresi“ne aykırı. AİHM Sözleşmesi’nde adil yargılama ve tutukluluğun makul sürede tutulması ilkeleri vardır. Aylin’in konumu itibariyle bize göre makul süre aşılmıştır. Aylin’in mağduriyeti oluşmuştur. Önemli bir insan hakkı ihlali söz konusudur.

Tutuklama tedbirden çıktı

“Tutuklama tedbir olmaktan çıkmış ve öne çekilmiş bir ceza haline gelmiştir. Tutuklu beraat ettiğinde ne olacak? AİHM kanalıyla tazminatlar mı alınacak? Tazminatlar özgürlüğü geri getirir mi? Tatil, dosya yoğunluğu gibi nedenler bir insanın özgürlüğünden mahrum bırakılmasının nedeni olabilir mi? Bu şartlarda şunu sorgulamalıyız: Hukukumuz 21’inci yüzyıl koşullarını taşıyor mu?”

Yavrum suçsuz yere hapiste, yüreğim yanıyor

Aylin Duruoğlu’nun yakınları çaresiz bir bekleyiş içinde. Her hafta kızını görmeye giden anne Aynur Duruoğlu ile ziyaret dönüşü görüştük. Aynur Hanım kızının suçsuz yere hapiste tutulmasına isyan ediyor: “Adalet Bakanı’nın bir sözü sürekli aklımda: ’Gecikmiş adalet, adalet değildir.’ Kızım 100 gündür tutuklu, özgürlüğü elinden alındı. Suçlu olduğunu bilsem bir nebze üzülmem. İspatlasınlar suçlu olduğunu, 20 yıl yatsın. Ama bu şekilde özgürlüğünü yitirmesi çok ağrımıza gidiyor. Yüreğim yanıyor. Hatta kızım bile ’Bundan daha kötü ne olabilir?’ diye soruyor. Adalet geciktikçe de mağduriyet artıyor. Kızımla her salı görüşüyoruz. ’Bu günleri atlatacağız, geçecek’ diyorum. İlk başlarda ’Evet, atlatacağız’ diyordu. Ama zaman geçtikçe psikolojisi bozulmaya başladı. Benim üzülmemi istemediği için duygularını saklıyor. Ama bugün çok kötüydü. Sinirden telefon ahizesini tutamayacak hale gelmiş. Ben kızımı bu şekilde gördüm, benim yüreğimi yaktılar, daha ne diyebilirim? Aylin 9 yıl önce babasını kaybetti. Buna çok üzülüyordu. Bana ilk kez ’Babam iyi ki ölmüş ve bu günleri görmemiş’ dedi. İçine düştüğü psikolojik durum bu. Artık lütfen bu feryadımı duysunlar. Perişan olduk. Kızım, operasyonda polis tarafından ölü olarak ele geçirilen kişiyle yemek yedi diye tutuklandı. O ta üniversiteden tanıdığı eski bir arkadaşını kıramayıp, herkesin gittiği Astoria Alışveriş Merkezi’nde yemek yemiş. Nereden bilsin terörist olduğunu! Burası kızımın işyerinin hemen yanı. Hatta biz de orada buluşup yemek yiyorduk. Buradan yola çıkarak nasıl kızımı aylardır tutuklu tutuyorlar? Adam o kadar televizyona gitmiş, kanal kanal dolaşmış ve bunlar yayınlanmış. Kızım sadece yemek yemiş, haber bile yapmamış. Bu durumu mantığım almıyor. Savcılardan, hakimden tek isteğim var. Adaletin yerini bulması için haklarındaki iddianame hemen hazırlansın ve yargılama süreci başlasın. Kızımın mağduriyeti en kısa sürede sona ersin.” 100'üncü günde Aylin'in ailesini ziyaret ettik


ARKADAŞI ŞEMİME TÜRKER: Dava bir an önce başlamalı

“Aylin’in yakınları olarak adaletin en kısa sürede tecelli etmesini istiyoruz. Ailesi ve yakınları perişan oldu. Psikolojimiz bozuldu. Bu noktada en kısa sürede iddianamenin hazırlanmasını istiyoruz. Bu sürecin başlamasıyla birlikte adaletin yerini bulacağına inanıyoruz. Tek dileğimiz Aylin’i tekrar aramızda görmek.”

15 YILLIK GAZETECİ

Meslek hayatına İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 1994’te İzmir’de Yeni Asır gazetesinde başladı. Yeni Yüzyıl, Star, Yeni Binyıl ve Sabah gibi Türkiye’nin en iyi gazetelerinde yazıişleri editörü olarak çalıştı. 2002’de VATAN ailesine katılan Aylin, önce yazıişleri editörlüğü yaptı, ardından gazetemizin haftasonu eklerinin Yayın koordinatörlüğü’ne getirildi. 3 yıldır da gazetevatan.com’un Yayın Yönetmenliği’ni yapıyor.

vatan
Yayın Tarihi : 5 Ağustos 2009 Çarşamba 16:52:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?