Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının bazı ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla görülen davada esas hakkındaki görüşünü bildiren Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci, iş adamı İbrahim Selçuk'un “cürüm işlemek için teşekkül oluşturduğunu”, dönemin üst düzey bürokratları ile bazı iş adamlarının da teşekküle üye olduklarını iddia etti. Çete suçlamasında milletvekilliğinden istifa eden Cemal Kaya da yer alıyor. İhalelerde bürokratlara kadın temin edildiği de iddia edildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasına, sanıklardan eski Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) Genel Müdür Yardımcısı Servet Üst ile sanıkların avukatları katıldı.

Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci, iş adamı Selçuk'un, Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığı'nda edindiği siyasi güç ve çevre etkisiyle kamu ihalelerine fesat karıştırdığını savunarak, Selçuk'un bu amaçla suç örgütü kurduğu ve yönettiğini ileri sürdü.

Demirci, dönemin EÜAŞ Genel Müdür Vekili Önder Piyade, Genel Müdür Yardımcısı Servet Üst, soruşturma sırasında milletvekilliğinden istifa eden Cemal Kaya, iş adamları Muzaffer Nasıroğlu ve Cemil Kazancı ile diğer sanıklar Fuat Kutsal, Mesut Dal, Yaşar Gireğiz, Erhan Peker, Cengiz Hasmer, Necati Altın ve Niyazi İsmet Erten'in ise suç örgütünün üyesi olduklarını iddia etti.

İbrahim Selçuk'un, ihalelerin gerekirse ertelenmesini, şartnamelerin değiştirilmesini, ilan sürelerinin uzatılmasını sağlamaya yönelik eylemlerde bulunduğunu anlatan Demirci, “örgüt üyesi” olarak nitelediği diğer sanıklara da Selçuk'un, ihalelerde nasıl hareket etmeleri gerektiği konusunda talimatlar verdiğini ifade etti. Demirci, Selçuk'un, ihalelerde diğer firmaların yöneticileriyle teklif edilecek kırımlar konusunda pazarlık yaptığı ve şirketlerin birbirleri arasında anlaşmalarını sağladığını, bürokratları da ihalelerden elenmesi istenen firmalar konusunda yönlendirdiğini iddia etti.

“BÜROKRATLARA KADIN TEMİN ETTİLER”

Selçuk'un, diğer sanıklarla birlikte aldıkları veya katıldıkları ihalelerden elde ettikleri parayı “çıkma” adı altında paylaştıklarını da söyleyen Demirci, Selçuk ile diğer sanıklardan Kazancı, Nasıroğlu ve Altın'ın, Piyade ve Üst'e, kendilerine çıkar sağlamak amacıyla çeşitli hediyeler verdiklerini, ağırladıklarını ve kadın temin ettiklerini öne sürdü.

Sanıkların eylemlerinde baskı, korkutma veya yıldırma yöntemlerine başvurmadıklarına, cebir ve şiddet uygulamadıklarına işaret eden Demirci, davanın 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu kapsamında açılmasına karşın sanıkların eylemlerini, 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 313. maddesinde tanımlanan “Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” kapsamında değerlendirdi.

İSTENEN CEZALAR

Savcı Demirci, eski TCK'daki düzenlemelerin İbrahim Selçuk'un lehine olduğunu belirterek, “cürüm işlemek için teşekkül oluşturma ve yönetme” suçunu düzenleyen 313. maddenin 1 ve 4. fıkraları ile ”ihaleye fesat karıştırma” suçunu düzenleyen 366. maddenin 1. fıkrasına göre 4.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

Demirci, bürokratlar Piyade ve Üst hakkında ise eski TCK'nın 313/1 ve 366/2 maddeleri ile 5237 sayılı yeni TCK'nın “görevi kötüye kullanma” suçunu düzenleyen 257/3 maddesine göre 9 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına hükmedilmesini talep etti.

Cemal Kaya, Muzaffer Nasıroğlu, Yaşar Gireğiz, Erhan Peker, Cengiz Hasmer, Cemil Kazancı, Necati Altın, İsmet Erten, Fuat Kutsal, Mesut Dal ve Cemalettin Tüney hakkında 1 yıl 3 ay ile 6 yıl 6'ay arasında değişen hapis cezaları isteyen Savcı, sanıklardan Bekir Aksoy, Fuat Celepçi, Yalçın Selçuk ve Demet Göktaş'ın ise delil yetersizliğinden beraatlarına karar verilmesini istedi.

Duruşma, sanıklar ve avukatlarına esas hakkındaki savunmalarını yapmaları için süre verilerek ertelendi.