Hakime cinsel taciz suçlaması

İstanbul'da boşanma davasına baktığı kadına telefon açıp "Bakışlarınızdan çok etkilendim. Mümkünse sizinle görüşmek istiyorum" diyerek taciz ettiği iddia edilen hâkime 'cinsel taciz' suçundan dava açıldı. Hâkimin 2 yıla kadar hapsi ve memuriyetten atılması isteniyor.

İddiaya göre, 23 Şubat 2009'da Bakırköy Adliyesi'ndeki boşanma davasından çıkan 28 yaşındaki B.A., aynı akşam saat 19.45'te davasının hâkimi A.S. tarafından cep telefonundan arandı.

Hâkim A.S., "Bugünkü duruşmada bakışlarınızdan çok etkilendim. Mümkünse sizinle görüşmek istiyorum" dedi. Şoke olan kadın durumu avukatına anlattı. Avukat da bunun üzerine yeni duruşma yapılmadan hem reddi hakim talebinde bulundu, hem de hakim A.S.'yi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na şikayet etti.

İhbar üzerine şikayetçi kadın B.A. ve hâkim A.S. ile tanıkların ifadelerini alan Adalet Bakanlığı müfettişleri hazırladıkları rapor ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Metin Şentürk de hâkim A.S. hakkında 'cinsel taciz' suçlamasıyla iddianame hazırladı. TCK'nın "Cinsel dokunulmazlıa karşı suçlar" başlıklı 105 ve "Belli haklardan yoksun bırakma" başlıklı 53'üncü maddeleri gereğince 3 aydan 2 yıla kadar hapsi istenen hâkim A.S.'nin yargılanmasına önümüzdeki günlerde ağır ceza mahkemesinde başlanacak.

"ABA ALTINDAN SOPA"

Hâkimi tacizle suçlayan B.A.'nın dilekçesi şöyle: "Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmak için Aile Mahkemesi'ne dava açtım. İkinci duruşmadan evime döndüm. Saat 19.45'te telefonum çaldı. Karşımdaki erkek sesi 'Merhaba. Ben bugünkü duruşmanıza bakan hâkimim. Size söylemem gereken bir şey var. Duruşmada bakışlarınızdan çok etkilendim, mümkünse sizinle görüşmek isterim' dedi.

Ben de bu cüreti nereden bulduğunu sordum, söylediklerinin bir hâkime yakışmadığını belirterek telefonu kapattım. 4 dakika sonra yeniden arayarak gayet lakayt biçimde talebini tekrar etti. Hatta davama baktığı için aba altından sopa gösterdi." Şikayetçi kadın, boşanma davasının ikinci celsesi olduğuna ve bir hâkime iftirayı gerektirecek durum bulunmadığına da işaret etti.