30 Aralık Cuma günü, hakime hakaretten dolayı tutuklanan Bayburt Devlet Hastanesi Müdürü ve hasta kabul memuru bugün akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
30 Aralık cuma günü Bayburt Devlet Hastanesi'ne çocuğunu muayene ettirmek için giden Bayburt Asliye Hukuk Hakimi Ahmet Kırkale ile hasta kabul memuru Murat Ağırman (22) arasında yaşanan sözlü münakaşanın ardından, Hastane Müdürü Hüseyin Kaymak (39) da olay yerine gelerek tartışmaya dahil olmuş, hakim Ahmet Kırkale'nin şikayetçi olmasıyla şahıslar polis tarafından gözaltına alınmıştı. Edinilen bilgiye göre, Cumhuriyet Savcılığı'na çağrılan hastane müdürü ve hasta kabul memuru, alınan ifadelerinin ardından, hakime hakaretten tutuklanarak Bayburt Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Tutuklanan Hastane Müdürü Hüseyin Kaymak ve hasta kabul memuru Murat Ağırman, bugün tekrar hakim karşısına çıkarılarak akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
Öte yandan Bayburt Devlet Hastanesi Başhekimi Sinan Köksal, konuyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı'ndan müfettiş istendiğini belirterek olayın soruşturulacağını ifade etti.
.
Yayın Tarihi :
2 Ocak 2006 Pazartesi 20:56:47
Yorumlarınız
Abdulkadir EROL IP: 212.175.179.xxx Tarih : 5.01.2006 13:28:13
Biraz önce yazdığım yorumu yayınlayacağınızı umuyorum.Teşekkürler Muğla C.Savcısı Abdulkadir EROL
Abdulkadir EROL IP: 212.175.179.xxx Tarih : 5.01.2006 13:24:33
Tüm taraflar ve kamuoyu açısından üzücü bir olay. Ayrıntılarını bilemiyorum.Benzerlerinin yaşanmamasını diliyorum. Türkiye'de yargı mensuplarının hak ettikleri statüde olduğunu sanmıyorum.Herkes beklesin, kimseye ayrıcalık yapılmasın! dersek, buna "Sayın Cumhurbaşkanımıza kadar tüm kamu görevlilerini de dahil edecek miyiz..." Bir C.Savcısı olarak, akşamada kadar da olsa beklerim.Ancak unutmayınız ki ben beklersem, aynı zamanda beni bekleyenleri de bekletmiş, soruşturma veya duruşma hazırlığı ile ilgili görevlerime daha az zaman ayırmış olurum. Medya yargı mensuplarını mutlaka birileriyle kıyaslayarak halkın eşitlik duygularını tatmin edecekse, bu karşılaştırmaya yasama,yürütme,mülkiye,harbiye ve ilmiye sınıfındakileri de dahil etmelidir. Yargı, bu Ülkeye en az yük olup, en fazla sıkıntıyı çeken kurumların başında gelmektedir. Mensuplarının sessizlik geleneğini bozmaması ve diğer nedenlerle dertlerini dile getirmemesi bu gerçeği değiştirmez. Bir yargı mensubunun en kuvvetli ile zayıfı, en zenginle en fakiri ve en yüksek derecedeki memurla sıradan birini aynı davada yargılarken gerçekten tarafsız kalması isteniyorsa, bu derecedeki bir bağımsızlığın ön koşullarının yaratılması gerekir. Hukukun üstünlüğünün olmadığı yerde, başka güçler (muhtemelen fiilen egemen güçler karşısında) karşısında eğilmek kaçınılmazdır. Sayılamayacak derecede sorunları ve çok geniş kapsamlı vazifeleri olan yargı mensuplarına sunulan koşullar, aslında toplumun kaçıncı sınıf yargı hizmeti beklediğinin veya buna layık görüldüğünün yanıtından başka bir şey değildir.Saygılarımla...
Türkiye'li adem IP: 193.140.158.xxx Tarih : 3.01.2006 10:09:02
İşlerine gelmeyince şikayetçi olurlar ancak nasıl vatandaş sıraya giriyorsa kendilerini bir üst kimlik sanıyorlar.