Eski Başbakan Mesut Yılmaz ile Eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in Yüce Divan'da yargılandıkları davada tanık olarak dinlenen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, davaya konu dönemde kendisine ulaştırılan istihbarat notlarının, bir organize suç örgütü liderinin Türkbank ihalesine ilgi duyduğu duyumlarını içerdiğini, notu dönemin Başbakan'ı Mesut Yılmaz'a beyan ettiğini söyledi.

Yılmaz ve Taner'in “Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları” iddiasıyla Yüce Divan'da yargılandıkları davanın bugünkü duruşmasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu tanık olarak dinlendi. Yılmaz, Taner ve Korkmaz Yiğit ilişkileriyle ilgili bildiklerinin sorulması üzerine Başesgioğlu, daha önce TBMM'de soruşturma komisyonunda ifade verdiğini, bu ifade çerçevesinde emniyet istihbaratının yaptığı yazışmaların İçişleri Bakanlığı'na ulaşıp ulaşmadığının sorulduğunu belirtti.

Başesgioğlu, o dönemde erken seçim kararı alındığını, yasa gereği kendisinin de aralarında bulunduğu üç bakanın görevden çekilmesinin gerektiğini anımsattı. Ağustos ayı başında kendisinin görevden çekildiğini, 3 Ağustos'ta İçişleri Bakanlığı'na ulaştığı söylenen istihbarat bilgi notunun kendisine verildiğini hatırlamadığını anlatan Başesgioğlu, “Notun tarafıma verildiğini, şahsen ve elden bana verildiğini ben hatırlamıyorum” diye konuştu.
Başesgioğlu, 4 Ağustos itibariyle söz konusu yazının yazıldığını, bu tarihte kendisinin görevden çekildiğini, bu nedenle yazıyla bir ilgisinin olmadığını ifade etti.

“TBMM'deki ifadenizde, 1998 Mayıs ve Haziran aylarında ilgili birimlerden bilgiler geldi diyorsunuz, bunlar nelerdi?” şeklindeki soru üzerine Başesgioğlu, yazıların bilgi notu veya istihbarat notu diye tabir edilen notlar olduğunu ve bir organize suç örgütü liderinin Türkbank ihalesine ilgi duyduğu duyumlarını içerdiğini söyledi. Başesgioğlu, bu notu dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile paylaştığını belirterek, “Yazıyı Başbakan'a beyan ettim. O konuda bilgisi olduğunu beyan ettiler” dedi.

Bilgi notunun içeriğinin sorulması üzerine Başesgioğlu, “Bize gelen notlarda, adı geçen organize suç örgütü liderinin Türkbank ihalesine ilgi duyduğu ve bazı organizasyonlara girdiği yönünde duyumlar gelmişti. Ama ne aşamada bir organizasyon içerisinde olduğunu bilmiyorduk. O dönemde zaten ihale tarihi de belli değildi. Yani ben ihale tarihini bilmiyordum” diye konuştu.


"BAŞBAKAN ERDOĞAN TANIK OLARAK DİNLENİLSİN"

Eski Başbakan Mesut Yılmaz ile Eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in “Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları” iddiasıyla Yüce Divan'da yargılandıkları davada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Devlet Bakanı Ali Babacan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın tanık olarak dinlenilmesi talep edildi.

Dönemin İçişleri Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun tanık olarak dinlenildiği duruşmada söz alan Güneş Taner'in avukatı Ömer Lütfü Avşar, Ekim ayında Taner ile ilgili basında gerçek dışı haberlerin çıktığını belirterek, bununla ilgili hazırladıkları tekzip metinlerini mahkeme heyetine sundu.

Yüce Divan'daki duruşmalar devam ederken son günlerde bazı tesadüfler yaşadığını, kendi çocuklarının kullandığı otomobilin frenlerinin kesildiğini belirten Avşar, daha sonra otomobilin boya ile tahrip edildiğini anlattı.

Ömer Lütfü Avşar, kendisine ait çalışma ofisine de 2 kez hırsız girdiğini ve bilgisayarların çalındığını bildirerek, mahkemede ve kendilerinde bulunan belgeleri sanal ortama aktardığını, bilgisayarların çalınmasıyla, bu belgelerin bir kısmının kendi mahremiyeti dışına çıktığını ifade etti.

Avşar, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in “aile fotoğrafı ve o dönemlerdeki olaylardan haberdar olması” nedeniyle bilgisine başvurulmak üzere tanık olarak dinlenilmesini istedi.

Avşar, “İşadamlarıyla görüşmeler konusunda mevcut teamüllerin aydınlığa kavuşması açısından” da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın da tanık olarak dinlenilmesi talep etti. Türkbank Munzam, Sosyal, Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı avukatı İsmail Pilavcı da CHP Genel Başkan Deniz Baykal'ın, 12 Kasım 1998 tarihli Radikal gazetesindeki Türkbank ile ilgili beyanlarından dolayı, Baykal'ın da tanık olarak çağrılmasını istedi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili Abdurrahman Yalçınkaya, Avşar ile müdahil avukatın tanık taleplerine ilişkin görüş hazırlamak için süre talep etti.

Verilen aranın ardından ara kararı açıklayan Yüce Divan Başkanı Tülay Tuğcu, Ahmet Büyükkaya imzasıyla gelen bir ihbar mektubunun Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine ve Ahmet Büyükkaya'nın tanık olarak dinlenilmesi için çağrı yapılmasına karar verildiğini bildirdi.

Taner'in avukatı Avşar ile müdahil avukatı Pilavcı'nın tanık isteklerine ilişkin istemlerinin gelecek duruşmada karara bağlanacağını kaydeden Tuğcu, hakkında çağrı kağıdı hazırlanan Hayyam Garipoğlu'nun bir sonraki duruşmaya tanık olarak dinlenilmesi için zorla getirilmesine ilişkin yazı yazılmasına da karar verildiğini bildirdi.

Duruşmanın ardından Mesut Yılmaz Anayasa Mahkemesi'nden ayrılırken, partililer tarafından alkışlandı.

YİĞİT-ÇAKICI İLİŞKİSİ

“Korkmaz Yiğit ile Alaattin Çakıcı arasında ilişki olup olmadığı konusunda Başbakan Mesut Yılmaz'ın sizden bir isteği oldu mu?” sorusuna karşılık Başesgioğlu, Mesut Yılmaz'ın kendisine “Bu konu geçmişte şaibelere bulaşmıştır. Dikkatli olalım” dediğini aktardı.

Başesgioğlu, Yiğit ile Çakıcı arasında bir ilişki olup olmadığının MİT ve emniyete sorulduğunu, ama şahsına yönelik bir soru gelmediğini kaydetti. Murat Başesgioğlu, bir başka soru üzerine de mahkemeden izinli olarak dinlenilen telefon kayıtlarıyla ilgili kendilerine zaman zaman bilgilerin geldiğini, Yiğit ve Çakıcı görüşmesinin olduğu konusunda da bilgilerin geldiğini bildirdi.

Bu bilgilerin Yılmaz'a iletilip iletilmediğinin sorulması üzerine Başesgioğlu, kendisine ulaşan bilgi notlarının içeriğinde, söz konusu telefon görüşmelerine ilişkin bazı kısımların da yer aldığını ve bu notları Yılmaz'a ilettiklerini ifade etti.
Söz alan Sanık Mesut Yılmaz'ın avukatı Aydın Metin, Başesgioğlu'nun söylediği Mayıs-Haziran aylarındaki bilgi notu ile 21 Haziran 1998'deki söz konusu telefon görüşmesinin bir ilgisi olmadığını, emniyet istihbarattan gelen bilgi notlarının Çakıcı ve Yiğit'in görüşmesiyle doğrudan ilgili olmadığını söyledi.
Metin, “Tanığın bilgi notunun telefon görüşmesini de kapsadığı yönündeki beyanı doğru değil. Mayıs-Haziran ayındaki bilgi notları genel bilgileri içeriyor” dedi.
Güneş Taner'in avukatı Ömer Lütfü Avşar da Başesgioğlu'na “Söz konusu telefon görüşmesine ilişkin bir kaset var. Bu kasetten Fikri Sağlar'ın açıklığı tarihe kadar haberdar mıydınız?” diye sordu.
Başesgioğlu, kaset konusunun kendisinden sonra ortaya çıktığını ve yayınlanana kadar kasetin içeriğiyle ilgili bir bilgisinin olmadığını kaydetti. Başesgioğlu, “Bütünüyle haberimiz olmamıştır. Bilgi notlarıyla parça parça gelmiştir. İstihbarat notlarının içinde kaset de yer alıyor ama bir bütün olarak Emniyet Genel Müdürlüğü'ne intikal etmemiştir” diye konuştu.