22
Mayıs
2024
Çarşamba
POLİS/ADLİYE

Mahkemeden 'acaip' karar

Kendisini aldattığı iddiasıyla karısı Kezban Ödemiş’i (40) boğarak öldürdükten sonra kafasını kesip çöpe atan Rıza Ödemiş (37), önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme olayın ağır tahrik altında işlendiğine kanaat getirip cezayı 24 yıla indirdi. Duruşmalardaki iyi halini de değerlendiren mahkeme Ödemiş’i 20 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ödemiş, 12 yıl hapis yatıp çıkacak.

RIZA Ödemiş, 2006 Eylülünde kendisini aldattığından şüphelendiği bir çocuk annesi karısı Kezban Ödemiş’i "Köye gidiyoruz" bahanesiyle götürdüğü ormanlık alanda çamaşır ipi ile boğarak öldürdü. Daha sonra evine dönen Rıza Ödemiş, polise karısının kayıp olduğunu bildirdi. Olay yerinde delil bırakmak istemeyen Ödemiş, cinayetten bir hafta sonra karısının cesedinin bulunduğu yere giderek elbiselerini topladı ve kestiği kafasını bir torbaya koyarak tekrar evine döndü. Elbiseleri yakan Ödemiş, karısının kafasını da Araştırma Hastanesi’nin çöplüğüne attı.

Tesadüfen hastane bahçesinde bulunan kafatasına DNA incelemesi yapıldı ve kesik başın kayıp olduğu bildirilen Kezban Ödemiş’e ait olduğu belirlendi. Rıza Ödemiş, gözaltında sorulara tutarsız yanıtlar verdi ve cinayeti itiraf etmek zorunda kaldı.

Rıza Ödemiş, mahkemede suçunu itiraf ederek "Karım beni aldatıyordu. Kaç defa tartıştık, olay günü köye gidiyorduk param yetmeyince taksiden inmek zorunda kaldık. Köye doğru yürürken karım aşağılayıcı laflar etti. Taş atmaya kalktı, ben de itekledim düştü, elime geçirdiğim bir iple boğdum. Tasarlayarak öldürmedim, pişmanım" dedi.

Mahkeme, Ödemiş’i önce "ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırdı. TCK’nın 29. maddesini uygulayan mahkeme olayın ağır tahrik altında işlendiğine kanaat getirip ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını 24 yıla indirdi. Mahkeme, sanığın duruşmalardaki tutumu, davranışı ve pişmanlığını da göz önünde bulundurup cezayı 20 yıla olarak belirledi. Kendisini aldattığını iddia ettiği bir çocuk annesi karısını öldürüp kafasını kesen ve suçunu itiraf eden koca, sadece 12 yıl hapis yatacak.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 18 Kasım 2007 Pazar 06:40:48
Güncelleme :18 Kasım 2007 Pazar 13:48:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Nesrin Savaş Kantarcı IP: 81.214.18.xxx Tarih : 18.11.2007 22:48:45

"Othello Sendromu"," Jaluzik Tip" vb. gibi tanımlanan bu akıl hastalığının psikiyatride ki tanımı; "Paranoid Şizofreni"!. Bu cani, başka birininin daha canına kıymak üzere, bozuk beyniyle, tekrar dışarı salınacak! Bu suça bedel biçilirken; "Adlî Tıp" psikiyatrlarınca da değerlendirme yapılıyor! Yargıç bu akıl hastasına, hukuksal cezayla hüküm kılarken, psikiyatrların ölçümünü esas almıyor değil! Ne ki; bu nasıl bir zihniyetin/devletin hukuku ise; sanıyla sanal kanıyla karısını boğanın/doğrayanın, 'iyi hali, pişmanlık hali' gibi savlarla ceza aza indirgenebiliyor? Hiç bir tıbbî garantisinin verilemeyeceği hatta imkânsızlığıyla da bu hükme varabilmenin anlaşılabilir bir yanı olmasa gerek! Olacak iş değil! Değil, çünkü bu son derece şeytanca bir beyin işlevi! "Klinik Vak'a"!. Cani, kendi canına kıyarsa da; "namus"unu kurtarmış olur, hayır ille de karısını doğrayacak! "Yargısız infaz"! 'Ben senden kuşkulanıyorum' diye can alma! Belâ geliyorum der ve gelir, ve bir masumun yaşamı son bulur sıfır suçuyla, arkasında evlâdı annesiz kalarak... Nasıl bir hukuktur ki; bu belânın cezası az olsun? Acıya katlanılabilinir ama haksızlığa hayır! Tabii ki; 'davaya neden-sonuç ilintili bakan yargıç kimi yasalara dayandırarak hukuksal kararı kılmıştır' denilebilir, ancak adalet dağıtımı söz konusuysa; bu hak sağlanmamıştır. Paranoyak olan bu caninin tıpta tanımından çok anlatımı daha zordur! En yakın yorumu yapabilecek olan ise; bu korkunç olguyu yaşayandır! Paranoid tip/paranoyak/paranoid şizofreni/narsisistik/borderline/antisosyal kişilik bozuklukları diye tanımlanan iç içe geçmiş bu ruh hastalıkları ve kimi ciddî olguları zaten psikiyatride "zihin bilimi" olarak ele alıyor. Hitler/Stalin vahşiliğiyle insan boğmak, vicdan yoksunluğunun ta kendisiyken; hukukî bir ihmâl nasıl yapılabiliyorsa anlamak olası değil! Rehabilitasyondan geçirilerek yaşamları boyunca denetim altında tutulması gerekenlerin koyverilmesi sorun üretimine neden oluşturur. Oluşturuyor da... Pişmanlık duyabilecek olan suç işlemez! Kötülük bu türler için sıradandır! Kötülük, hem genetik mirasları ve hemde asıl aile içi eğitimleri ile öğretilenler sonucunda kazanılmaktadır. İleride konumları ne olursa olsun; ileri yaşamlarına taşıdıkları bu kötülük dolu niyet ve cibilliyetleriyle insan boğabiliyorlar! Öğretileri, öğrendiklerinin tekrarı olan bu zihniyet vahşileşerek insanı yok etme noktasına kadar varabiliyor! Aile içi eğitimle (0-6 yaş arası) narsisist bir babanın daha çok annenin biçimlendirdiği çocuk "Prof." vb. bile olsa cinayeti işliyor! Hangi eğitimin rolü bu akıl dışılıkta yer alıyor düşünün! AB İlerme Raporu için yazılıp yürürlüğe giren yasaların uygulanamadığı bir ülkede; insanların hukuka güveni sarsılıyor. Ancak artık hukuk evrensel. Temel insan hakları; insanlığın hükümranlığında ki kararlarla değer bulacaktır ancak. Huy+Hastalık olgusunun ayırdıyla yaklaşım uzmanlarca da tanımlanırken; çok derin ve ciddî olan bu durum hiçleştirilemez elbette... Yetersiz ve bilgisizlikle geçiştirilen bu akıl hastalığıyla ilintili kimi ünlü psikiyatrların çok güzel kitap çevirileri son yıllarda çıkmaya başladı. Dev sorunun içeriğini tam anlamıyla ve derinine irdeleyenleri okuduğunuzda; bu beyin kimyasında ki bozukluğun ne denli tehlikeli olduğunu daha da iyi anlayabiliyorsunuz. Her yerde elân bu paranoyaklar cinayet işlemeye hazır potansiyeller olarak ortalıkta ve bir yerlerde de dolaşmaktalar! Akıl almaz ve az inanılır işlerinin örnekleri korkunç! Maskeliler! 1.bölüm olarak yazdığım bu yorumun devamını "kent haber"e aktaracağımı ifade etmek isterken iyi çalışmalar dilerim. Nesrin Savaş Kantarcı


sultan erdem IP: 85.110.103.xxx Tarih : 26.01.2009 02:13:00

sizin gibi insanlar bence daha fazla ceza çekmesi lazım sana 12 yıl degil ölene kadar ceza çekmen gerek bunu hak ediyosunuz neyin ne oldugunu anlamadan öldürmen gerekmez yazık degilmi çoçuguna hiç mi düşünmedin annesiz kaldı öksüz kaldı