18
Mayıs
2024
Cumartesi
POLİS/ADLİYE

Rektöre siyasi komplo mu?

YÖK, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasının yükseköğretim camiasında büyük infial uyandırdığını duyurdu.

AA'nın haberine göre, Prof. Dr. Aşkın'ın tutuklanmasıyla ilgili olarak yazılı açıklama yapan YÖK, ''Aşkın'ın mevcutlu olarak götürülmesi esnasında, görevlilerin rektörümüze karşı sınırı veamacı hayli aşan davranışları, yükseköğretim camiasında büyük bir infial uyandırmıştır" ifadesini kullandı.

14 ekimde tutuklanmıştı

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Aşkın, Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne 25 milyon dolarlık tıbbi cihaz alımındaki ihalede usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle 14 ekimde tutuklanmıştı.

İddianameden...

Van Cumhuriyet Başsavcısı Sezgin Kanmaz 20 temmuzda hazırladığı iddianamesinde, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın, yardımcısı Ayşe Yüksel ile iki rektörlük çalışanı hakkında çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak, tehdit ve baskı ile ihaleye fesat karıştırmak suçlarından soruşturma açılmasını talep etmişti.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Profesör Dr. Yücel Aşkın'ın evini geçtiğimiz temmuz ayında basan mali polis, Aşkın'ın tarihi eser koleksiyonuna el koymuştu. YÖK, baskını 'dehşet verici' olarak tanımlamıştı.
Polis mahkemeden alınan izinle, rektörün evini 'usulsüzlük yapıldığı iddia edilen bir ihaleyle ilgili olarak' 13 saat didik didik aramıştı. Ancak ekipler, aramalar sırasında çok sayıda tarihi esere de rastlamıştı. Savcılık talimatıyla tarihi eserlere el konulmuştu.

Arama sırasında Bakü Üniversitesi'nin davetlisi olarak Azerbaycan'da bulunan Rektör Aşkın, yurda döndükten sonra yaptığı açıklamada koleksiyonu altı yıldır topladığını, eserlerin düzenli olarak Müze Müdürlüğü ve Kültür Bakanlığı tarafından denetlendiğini belirtmişti.

HERKES TEPKİLİ

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasına üniversite camiası ve Van Barosu tepki gösterdi. Akademisyenler, Aşkın'ın Atatürkçü kimliğine dikkat çekti. Prof. Dr. Yücel Aşkın, önceki gün, tıp fakültesine 25 milyon dolarlık cihaz alımı ihalesinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında, Yeni Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 100. maddesi gereğince 'Delillerin durumu ve karartılması' nedeniyle tutuklanmıştı.
Prof. Aşkın'ın avukatı eski Türkiye Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren, "Tutuklamaya itiraz edeceğiz. Suçsuzluğumuza inanıyoruz. Bunu ispat etme imkânına her zaman sahibiz. Yakın zamanda adalet yerini bulacak" dedi. Aşkın için verilen tutuklama kararına şu tepkiler gösterildi:

'Şoke oldum'

Hürriyet gazetesinin haberine göre, Van Barosu Başkanı Ayhan Çabuk, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’ın hakkındaki tüm deliller toplandığı halde tutuklanmasını anlayamadıklarını söyledi. Çabuk, Hürriyet’e şu değerlendirmeleri yaptı:

DELİL KALMADI

Bizim kanaatimize göre soruşturma ile ilgili deliller zaten toplanmıştı. Toplanan delillerin değerlendirmesi bu süre içinde yapıldı. 2-3 aydır bir tutuklama ihtiyacı duyulmadı. Deliller toplandığı halde ve karartılacak deliller kalmadığı halde neden böyle bir tutuklama kararı verildiğini doğrusu çok fazla anlamış değiliz.

‘GİZLİLİK’ VARDI


Soruşturmanın başında ‘gizlilik’ kararı alınmasına rağmen Van Cumhuriyet Başsavcısı soruşturmayla ilgili basına ve kamuoyuna detaylı beyanda bulundu. Hukuk camiasında soruşturma bu yönüyle de çok tartışıldı.

TUTUKLAMA İSTİSNADIR

Yasada tutuklama bir tedbir olarak düzenlenmiştir. Genel kural tutuksuz yargılamadır. Tutuklama istisnadır. Tutuklama kararını veren mahkemenin takdirine bir söz söylememiz mümkün olamaz. Ancak benzer dosyalarda tutuklamaya başvurulması hususu çok ender görülmektedir.

SAYGISIZLIK OLUR


Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar da dosyayı incelemediğini ancak gazetelere yansıyan bilgiler ışığında değerlendirme yapabileceğini vurgulayarak, şunları söyledi: Esasen üniversite rektörlüğüne kadar gelmiş akademik kariyer sahibi bir insanın hukuka ve yasalara aykırı herhangi bir eylemde bulunabileceğini düşünmek hem doğru olmaz hem de üniversitelerimize ve onların kariyer sahibi akedemisyenlerine saygısızlık olur.

KUŞKU YETERLİ DEĞİL

Ceza yargılamasında esas olan yargılamanın tutuksuz devam etmesidir. Tutuklama istisnaidir. Herhangi bir tehlikenin örneğin kaçma kuşkusu, delilleri karatma kuşkusu gibi bir durum olması halinde başvurulabilecek bir tedbir değildir. Zira kuşku ve tehlike tek başına tutuklama nedeni olamaz.

SOMUT EYLEM GEREKLİ

Sanığın tutuklanabilmesi için şüphe ve tehlike değil somut nitelikte icrai bir eylemin sözkonusu olması gerekir. Örneğin bir tanık dinlenilmesi sözkonusu ise sanığın bu tanıklarla irtibat kurmuş olması veya kurmaya teşebbüs etmesi gerekir.

100. madde

Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:

Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.

Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.

İtiraz edecek

İHALEYE fesat karıştırdığı gerekçesiyle önceki gece tutuklanarak Van M Tipi Cezaevi’ne konulan Yüzüncı Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’ın avukatı Teoman Evren, mahkemenin kararına itiraz edeceklerini söyledi.

Radikal gazetesi de şu tepkilere yer verdi:

Van Barosu Başkanı Ayhan Çabuk: Van'da aynı suçlardan yürütülen birçok hazırlık soruşturması sırasında tutuklama kararı verilmezken, Aşkın'ın tutuklandığını duyunca şoke oldum. Başsavcılık, gizlilik kararı olmasına rağmen, Aşkın yurtdışındayken kayıtlı tarihi eserlerle ilgili evine yapılan baskın üzerine basını bilgilendirme toplantısı yapmıştır. Bana göre soruşturmada, deliller toplandı ve karartılması gibi bir durum ortada yok.


CHP Grup Başkanvekili Kemal

Anadol: Rektör hesabını kendisi verecek. Çağdaş ve uygulamalarıyla önemli hizmetler yapan bir rektör. Ve görevi nedeniyle siyasi iktidarla çekiştiği bir gerçek.
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut: Çok üzgünüm. Saygı duyduğumuz bir arkadaşımız. Birkaç yıldır bu konularda üzerine gidilmeye çalışılıyordu. Söz konusu ihale, Aşkın rektörlüğe başlamadan yapılmış. Malzemelerin gelişi onun döneminde. Teslimat sırasında bazı belgelerde eksiklikler olmuş. Sahte evrak düzenlemek denildiği zaman sanki bir fatura üzerinde tahribat yapılmış ve üzerinden hak sağlanmış gibi izlenim bırakılıyor.
Bu tip olaylarda rektörü hapse koymak toplumda büyük bir yaraya neden olur. Özellikle de AB'ye giriş sırasında hassasiyet gerekiyor. Aşkın'ın Atatürkçü bir insan olduğu biliniyor. Bulunduğu üniversitede geçmişte Atatürk karşıtı insanların çalıştığı da biliniyor. Bir süredir de ihale ve tarihi eser konusunda üzerine gidiliyordu. Bunları yan yana koyduğunuz zaman kafalarda soru işareti uyandırıyor.


'AB için şık değil'

Önümüzdeki günlerde üniversitelerde bir tarama süreci olacak, çok kötü bir zamana denk geldi. Bu tip insanlarla ilgili hızlı karar vermek çok tehlikeli. Kaçacak hali yok. Devlet memuru zaten, gerektiğinde talimat verilirse Van'ın dışına bile çıkamayabilir. Avrupa'dan bakıldığında şık değil. Dünya tarihinde de rastladığımız bir şey değil. Bu olay tarihe geçecek.
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere: Tamamen siyasi. Dosyaların kopyasını almış, incelemek için eve götürmüş. Dosyaları yok etmek suçu öngörülüyor kendisine. Rektör evinde de çalışma yapabilir. Bu rektör gerici örgütlenmeye karşı mücadele verdi. Bu nedenle üzerine gitmeye başladılar. Zamanında üniversite ihalelerinin içinde bulunmuş ve şu anda bir bakana yakın olan bir kişinin işine son vermişler. Mahkeme kararıyla dönmüş, başka yere atamışlar. Şimdi savcının yanında çalışıyor memur olarak. Savcının da siyasi görüşlerinin ne olduğunu öğrendik. Aynı oyunlar, 19 Mayıs, Karadeniz ve Akdeniz üniversiteleri üzerinde de oynanıyor.
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Karadoğan: Üniversiteler yıpratılmamalı. Bunun arkası yasal olarak doldurulamazsa, kapatılması çok zor zarar oluşacak.
Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahir Hatipoğlu: Otoriter bir rektördü. Onun bedelini ödüyor. YÖK'e ders olsun. Bu süreci beklemeden rektöre sahip çıktı. Cezasını çekmesini istiyoruz.


Soruşturmada neler yaşandı?

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın 25 milyon dolarlık tıbbi cihaz alımı ihalesiyle ilgili yolsuzluk iddialarıyla başlatılan soruşturma süreci şöyle gelişti:
1998'de üniversitenin tıp fakültesine gerekli ışın tedavi merkezi için dış kredili tıbbi cihaz alımı ihalesi açıldı. İhaleyi İspanyol Expension Ekterior adlı firma kazandı. İhaleden bir yıl sonra, Cengiz Andiç'in yerine Yücel Aşkın rektör oldu.
Başsavcılık, 14 Haziran 2005'te firma hakkında 'haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş örgütün faaliyeti kapsamında cebir ve tehdit uygulamak ve ihaleye fesat karıştırmaktan' soruşturma başlattı. Savcılık polise, rektörün ev ve işyerlerinin aranması talimatını verdi. Rektör Aşkın'ın bazı evraklarına el konuldu, evde Aşkın'a ait 230 müzeye kayıtlı, 738 müzeye kayıtsız tarihi eser bulundu.


Başsavcıdan gizlilik ihlali

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, rektörün evinde yapılan aramanın üniversite özerkliğine aykırı olduğunu açıklamıştı. Aramayla Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in ilgisi olduğu iddia edildi. Prof. Aşkın, üniversitede türban yasağı nedeniyle tehdit aldığını da açıklamıştı.
Van Başsavcısı Kemal Kaçan, bu arada gizli soruşturma hakkında basın toplantısı yaparak bilgi verdi. Adalet Bakanlığı, Kaçan hakkında soruşturma başlattı. 5 Nisan'dan bu yana süren soruşturma sürecinde 4. Ağır Ceza Mahkemesi, altı dosyadan beşi için takipsizlik kararı vermişti. Önceki gün, 'çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak, tehdit ve baskıyla ihaleye fesat karıştırmak' konulu dosya için ifade vermeye giden Aşkın,
14 Temmuz'da evinde yapılan aramadan 91 gün sonra 'Delillerin durumu ve karartılması şüphesi' nedeniyle tutuklandı.

KENTHABER
Yayın Tarihi : 16 Ekim 2005 Pazar 12:36:37
Güncelleme :16 Ekim 2005 Pazar 23:50:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?