Cezası mart ayında dolacak hükümlünün 1.5 yıldır Yargıtay'da bekleyen temyiz başvurusu, tahliye için yasal engel teşkil ediyor.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ndeki yoğunluk nedeniyle bir buçuk yıldır bekleyen temyiz başvurusu, Franz Kafka'nın "Dava" adlı romanındaki gibi, sebebi anlaşılamayan bir mağduriyet durumu yarattı.
Olaylar zinciri, Ayhan Kaya adlı sanığın Mustafa İpek adlı işadamınının hürriyetini tahdit ve ruhsatsız silah taşımak suçundan 19 Temmuz 2007'de 5 yıl hapis cezasına çarptırılması ile başladı. Suça azmettirdiği öne sürülen Fatih Güçlü ve suç ortağı İbrahim Kurnaz ile birlikte üç sanığın avukatı Cem Alptekin, kararın temyiz edilmesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne başvurdu.
Daire, Ayhan Kaya ve İbrahim Kurnaz hakkında hürriyeti tahdit suçundan verilen hükmü onadı. Fatih Güçlü'nün azmettirmeye ve Ayhan Kaya'nın ruhsatsız silah taşımaya yönelik suçlarına ilişkin hükümlere ise bozma kararı verildi. Ancak Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi Güçlü ve Kaya için alınan bozma kararlarına direnerek, Kaya'ya ruhsatsız silah taşıma yüzünden 1 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Bunun üzerine avukat Cem Alptekin Kaya için verilen iki kararı da temyiz etti.
'BAŞVURU ARTIK ANLAMSIZ'
Bu sırada ceza süresi dolmak üzere olan Ayhan Kaya, temyiz başvurusunun tahliyesini engelleyeceği konusunda endişelenmeye başladı. Avukat Alptekin, Yargıtay Ceza Dairesi Başkanlığı'na sunduğu dilekçesinde, "adil yargılanma ilkesi"nin ihlal edildiğini ileri sürerek temyiz başvurusunun bir anlamı kalmadığını ve infaz süresinin de tamamlanmak üzere olduğunu belirtti ve hükmen tutuklu sanığın tahliyesinde bir gecikmeye yaşanmaması için temyizden feragat ettiklerini bildirdi.
Avukat, dilekçesinde şöyle dedi: "Müvekkilimin 2010 Mart ayı başında tahliye olması gerekmektedir. Ancak hüküm halen kesinleşmemiş olduğundan müvekkilimin tahliye tarihi de ilgili infaz kurumuna bildirilmemiştir. Hal böyle olunca temyiz hakkımızı kullanmış olmamızın müvekkil yönünden pratikte hiçbir yararı kalmadığı gibi 'hüküm kesinleşmedi' bahanesiyle yasal infaz süresi tamamlandığında dahi müvekkilimin tahliye edilmeme tehlikesi doğmuş bulunmaktadır."
MÜVEKKİLİMİN TAHLİYE TARİHİ BİLE BİLDİRİLMEDİ
2008'den bu yana HSYK ve Yargıtay'a defalarca başvuru yaptığını belirten avukat Cem Alptekin, dava ile ilgili SABAH'a şu açıklamalarda bulundu: "Mevcut hükme göre müvekkilimin tahliye tarihi yaklaştı. Bu arada, zamanında incelemeye alınmadığı için artık bizim için bir anlamı kalmayan temyizimiz nedeniyle hüküm kesinleşmediği için infaz kurumuna müvekkilimin tahliye tarihi de bildirilemedi. Müvekkilim, olan bitene inanamadığından, temyiz yüzünden tahliye olamayacağı korkusuna kapılmıştır. Ve haklı olarak işlevi kalmayan bu haktan feragat etmek istemiştir. Biz de deyim yerindeyse 'üstü kalsın!' diyerek, hesabı AİHM'de görmek üzere temyiz hakkımızdan vazgeçtik.