Davaların uzun sürmesi ve mahkemelerden farklı kararlar çıkması, Türkiye'deki adalet sisteminin en büyük sorunu. Bunun son örneği İstanbul'da yaşandı.
Polis, 3 yıl önce İstanbul'da gerçekleşen NATO Zirvesi öncesinde 41 kişiyi gözaltına aldı. Zirve bitene kadar emniyette tutulan bu kişiler, daha sonra serbest bırakıldı. Somut bir suç isnadı olmadan gözaltına alındıklarını belirten Özbek asıllı Bakhitbav Karabaev ile elektrik mühendisi Ş.İ., mahkemeye başvurdu.
Aynı avukatın savunma yaptığı ve aynı dilekçenin sunulduğu iki farklı mahkeme, birbirine zıt kararlara imza attı.
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Karabaev'in haksız yere gözaltında tutulduğuna hükmederek tazminat talebini kabul etti.
Avrupa Birliği'ne uyum kapsamında çıkarılan 'Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkındaki Kanun' uyarınca Karabaev'e 296 YTL maddî, 2.000 YTL de manevî tazminat ödenmesine hükmetti. Türk vatandaşı Ş.İ.'nin davasına bakan Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise tazminatı reddetti.
Üstelik Hazine avukatının 1.000 YTL tutarındaki ücreti ile yargılama giderlerini de davacıya yükledi.
Söz konusu kararı temyize götüren Ş.İ., buradan sonuç alamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracak.
28-29 Haziran 2004 tarihlerinde yapılan NATO Zirvesi öncesi polis, İstanbul'un farklı yerlerinde yaşayan Arap, Çeçen ve Özbek asıllı 41 kişiyi gözaltına aldı. Terörle mücadele şubesine götürülenlerden bazıları zirve bitene kadar gözaltında tutuldu. Tek tek sorgulanan 38 zanlı için savcılıktan ek gözaltı süresi alındı. Bu zanlılar daha sonra serbest bırakıldı ve haklarındaki soruşturmalar takipsizlikle sonuçlandı.
Bu kişilerden birisi de Bakhitbav Karabaev'di. Karabaev, 10 gün gözaltında kaldıktan sonra savcılık tarafından serbest bırakıldı. Karabaev, Avrupa Birliği'ne uyum yasaları kapsamında çıkarılan ilgili kanuna dayanarak devlet aleyhine 105 bin YTL'lik tazminat davası açtı. 10 gün boyunca işyerinin kapalı kalması nedeniyle maddi, çevresinde itibarı zedelendiği için manevi zarara uğradığını belirten Karabaev'in davası geçtiğimiz günlerde sonuçlandı.
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, davacının 10 gün haksız yere gözaltında tutulduğunu belirtti. Mahkeme, devletin Karabaev'e 296 YTL maddi, 2 bin YTL de manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Ayrıca, avukatlık vekalet ücretinin de Karabaev'e ödenmesi yönünde karar bildirdi.
Karabaev'le birlikte gözaltına alınanlardan elektrik yüksek mühendisi Ş.İ. de hakkında herhangi bir somut veya soyut suç isnadı olmadan 4 gün haksız yere gözaltında tutulduğu gerekçesiyle devletten 5 bin YTL maddi, 100 bin YTL manevi tazminat talep etti. Ş.İ. ve Karabaev'i aynı avukat savundu.
Ancak, Ş.İ.'nin davası Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Ali Mahkeme heyeti, davacı Ş.İ.'nin de aralarında bulunduğu 38 kişinin makul şüphe ile gözaltına alınıp haklarında işlem yapıldığını kaydetti. Gözaltında geçen 4 günlük kanuni sürenin de 'makul olduğu' kanaatine ulaşıldığını aktaran heyet, Ş.İ.'nin maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verdi.
Mahkeme heyeti, davacı mağdur Ş.İ.'nin de davalı Hazine'nin avukatına 1.000 YTL avukatlık ücreti ödemesine hükmetti. Ayrıca, yargılama giderlerinin de mağdur davacıdan alınması yönünde karar bildirdi.
Ş.İ.'nin avukatı, söz konusu kararı temyiz etti.
Avukat, bu kararın temyizde kesinleşmesi halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını söyledi.