7
Haziran
2025
Cumartesi
POLİS/ADLİYE

YARSAV: Esas alınamaz

Yargı reformu projesi kapsamında Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen ankette hakim ve savcılara şu sorular soruldu: "Bakan ve müsteşar HSYK’da bulunsun mu? HSYK’ya bakan başkanlık etsin mi? HSYK’ya Meclis tarafından üye seçilsin mi?"

ADALET Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Temsilciliği’nce "Kurumsal yönetim perspektifinde yargı reformunun desteklenmesi projesi" kapsamında hákim ve savcılara dönük ilginç bir anket çalışması yapıldı. Ankette hákim ve savcılara, "Bakan ve müsteşar HSYK’da bulunsun mu? HSYK’ya bakan başkanlık etsin mi? HSYK’ya Meclis tarafından üye seçilsin mi? Teftiş Kurulu bakanlıktan alınıp HSYK’ya bağlansın mı? Danıştay’a hákimlik ve savcılık mesleğinden olmayan üyeleri Cumhurbaşkanı’nın seçmesi doğru mu?" gibi sisteme dönük tartışılan 28 güncel soru yöneltildi. Bakanlık merkez, adli ve idari yargı teşkilatı ile yüksek mahkemelerde görevli hákim ve savcılara dönük çalışmada, anket formunda hákim ve savcının görevini, yaşını, ve cinsiyetini belirtmesi istendi. 28 soruluk ankette yargı mensuplarının şıkları, "Kesinlikle katılıyorum, katılıyorum, fikrim yok, katılmıyorum, kesinlikle katılmıyorum" diye kanaat belirterek, yanıtlaması istendi. "Katılmıyorum, kesinlikle katılmıyorum" şıkkının işaretlenmesi halinde hákim ve savcıların önerilerini yazması da istendi.

YARSAV: Esas alınamaz

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), Adalet Bakanlığı’nca yapılan yargıç ve savcılara yönelik anket ve sonuçlarının herhangi bir değerlendirmeye esas alınmamasını istedi. YARSAV’ın bu konuda görüşünün alınmadığı vurgulanan açıklamada, şöyle denildi: "AB standartları için yapıldığı söylenen bu çalışma kapsamında sivil toplum kuruluşları ile mülakatlar yapıldığı belirtilmesine rağmen, yargıç ve savcıların ilk ve tek sivil ve bağımsız meslek örgütü olan YARSAV ile bu kapsamda bir görüşme yapılmamış olup, hangi sivil toplum kuruluşları ile görüşüldüğü ve görüşülen kuruluşların nasıl belirlendiği anlaşılamamıştır. Bu husus, YARSAV’ın hukuki ve fiili varlığının, tüzüğü ile belirlenmiş ilkelerinin, yürütme organı tarafından ısrarla yok sayılmasının bir yansıması olarak değerlendirilmiştir."

Oya Armutçu / Hürriyet
Yayın Tarihi : 28 Eylül 2008 Pazar 19:25:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mehmet tiflis IP: 85.104.63.xxx Tarih : 30.09.2008 12:40:53

Bu günkü bir diğer haberde yargıtay sayın başkanının izinsiz telefon dinlemelerinden rahatsızlık duyduğunu içeren beyanı ile ba haberi birlikte değerlendirdiğimizde başkanın günümüz türkiyesindeki suç ve suçlu tipinden bihaber ve kolluğun görevindeki başarıyı göremediği yarsav ında yargıda mevcut olumsuzlukları otokontrol ile önlenemedikçe faturasının siyasilere yani yürütmeye çıktığını kabul etmeyerek masa başı ile ahkam kestikleri görülüyor.Denetimden sıyırmak ısteyenlerin ve bunu bu güne kadar başarmış olanların bu ülkeye daha fazla zarar verme hakları olamaz ve ilanihaye devam edemez.Her kim veya kurum yanlış yapıyorsa onu hizaya sokacak bir diğer işlevsel müessese mutlak bulunmalı ve bundan gocunmayan-çekinmeyen liyakate varılmalıdır.Herkes kendi olumsuzluğunun kefaretini kendisi ödeyebilmeli meslek dayanışması düşüncesi ile yüksek adalet fütursuzca harcanmamalıdır.Başkanında kolluğa suçların ortaya çıkmasında insiyatif bırakılarak neyin sonuçta hayra vesile olduğundan hareketle yargı ve kolluğa müdahalesini vatandaş olarak bekliyoruz.başkanın kendisini oylarıyla o makama getirmiş yargıtay bireylerini denetlemede ,kararları ve içtihatları kollama da beis görmediğini anlıyoruz ama kendisi dışında büyük bir hukukçu kitlesi gazetelere yargı reformu çağrısı yapıyor ve siyasilerin de yapmak istediği hem adaleti hem yargı kurumunu iyileştirip iktidarları dönemlerinde vatandaşa bu yolla ödedikleri faturadan kurtulmaktır.Kendi iç dinamiğiyle becerilmemiş bir iş ve bunu herkes kabul ediyor iken dernek dernekle bu iş sürmez.