Gözü yaşlı anneden kızını tecavüz edip öldüren Erdal S.'ye: Kızımın gördüğü son kişi sensin. Senin gördüğün ben olacağım.

Tecavüze uğradıktan sonra 72 tornavida darbesiyle öldürülen kızının mezarını ziyaret eden Adalet Hanım, Funda'nın katiline seslendi: "Bir gün nasıl olsa döneceksin. Güçlü olup, seni bekleyeceğim."

GÖZÜME BAKACAKSIN VE...
"Minicik kızımın gördüğü son kişi sensin. Senin gördüğün son kişi ben olacağım. O güne dek yaşa, sakın ölme. O, gözlerine bakarak öldü. Sen de benimkilere bakarak öleceksin." 

Katile lanet okudu
Öldürülen Funda'nın annesi Adalet Şirin kızının katil zanlısına seslendi. Öfkeli anne, zanlı Erdal S.'ye "Kızım senin gözlerine bakarak öldü. Sen de benim gözlerime bakarak öleceksin" dedi.

İstanbul Gaziosmanpaşa'da minik Funda Beker'in evinde tecavüze uğradıktan sonra vahşice katledilmesi herkesin yüreğini yaktı. Küçük kızın katil zanlısı Erdal S. bir gün sonra yakındaki ormanlık alanda üvey baba tarafından yakalandı. Ama en çok yüreği yanan, kızı için geleceğe dair güzel hayaller kuran anne Adalet Şirin'di. Kızının mezarını dün tekrar ziyaret eden acılı anne, gözleri tek bir noktaya takılı, elleri yumruk halinde çıktı mezarlıktan. Olayın meydana geldiği Gaziosmanpaşa'daki evine gittiğinde de aynı bakış hakimdi genç kadına. Sanki rüyadaymış gibi konuşan 27 yaşındaki Şirin, öncelikle katile seslenmek istediğini söyledi: "Seni Adliye'de göremedim. Bir gün nasıl olsa buraya döneceksin. Yemin ettim. O güne dek güçlü olup, seni bekleyeceğim. Benim biricik kızımın gördüğü son kişi sensin. Senin gördüğün son kişi de ben olacağım. O güne dek yaşa, sakın ölme. Benim kızım senin gözlerine bakarak öldü. Sen de benim gözlerime bakarak öleceksin."

'GELECEK YIL BURADA'
Adliye binasında kızının katilini görmeyi çok istediğini söyleyen Şirin "Pişmanlık duyuyor mudur acaba diye yüz ifadesini görmek istedim. Ama yakınlarıma sordum, hiç pişmanlık yokmuş yüzünde. Onlarca kişi bu hayvanı koruyordu, ben ise tek başıma bekliyordum. O an tepki gösterdim, ama onlar da görevlerini yapıyordu. Katilin fazla ceza alacağını zannetmiyorum. En fazla bir sene sonra yine burada olacak" dedi. Sonra kızını anlatmaya başladı Adalet Şirin: "17 yaşında doğurdum onu. Beraber büyüdük" sözleri döküldü bir anda dudaklarından. Kızının her şeyine ortaktı. "Okuldan bir çocuğu sevmeye başlamıştı. Sık sık çevredeki lunaparka gidiyordu. Meğer o çocuğu görmeye gidiyormuş oraya.Etrafta tinerciler dolaştığı için parka gitmesini istemiyordum. Başına birşey gelmesin diye eve kapadım. O kadar pişmanım ki" derken gözyaşlarını tutamıyordu. "O gün eltime erzak gelmişti. Hamile olduğu için ben taşıyayım dedim. Kızım da gelmek istedi. 'Gelme evde kal. Bulaşıkları yıkarsan akşam seni çay bahçesine götüreceğim' dedim. Nasıl sevindi, mutluluktan uçtu. Sonra ben giderken 'Anneciğim öpeyim' dedi. 'Niye ki kızım ölüme mi gidiyorum, birazdan geleceğim' dedim. Sonra beni öptü, içeri girdi. 15 dakika sonra yemek hazırladık, eltimin çocuğunu eve yolladım, kızım da gelsin diye. Koşarak geldi, 'Özge (Funda) ablam ölmüş' dedi. Şaka zannettim. "

'GÖZÜNDE KORKU VARDI'
Eve girdiğinde o dehşet manzarasıyla karşılaştı Adalet Şirin. "Koltukta yatıyordu. Belden aşağısı çıplaktı. Bir bacağı koltukta, diğeri yerdeydi. Vücudu delik deşikti. Gözleri açık kalmıştı. Gözlerinde korku vardı. Katille koltukta boğuşmuş. Kızımın kıpırdamasına bile izin vermemiş. Arka kapıdan girmiş sapık. Kimse görmemiş" diyerek anlattı zihninden silinmeyecek o anı. Sonra gözleri yine donuk, ama bir o kadar yürek dağlayıcı şekilde konuşmasını sürdürdü Adalet Şirin: "O gün ona yeni terlik almıştım. Ölüsünü gördüğümde yeni terlikleri de ayağındaydı. Çok istemişti o terlikleri..." Gözyaşları sel olup akan Adalet Şirin, sözlerini şöyle noktaladı: "Bana ara sıra 'Ben ölsem ağlar mısın?' diye soruyordu. Yaşamayacağı belliydi, çünkü çok farklı bir çocuktu. Pişmanlık duymaz mıyım? Elbette duyuyorum. Nereden bilebilirdim böyle olacağını? Kim bilirdi, güpegündüz evde bu kadar insan varken bu caninin eve girebileceğini? Bu kişi 30 yıl ceza alsa bile az. Ama kızıma söz verdim. O kişi cezaevinden çıkana dek sabırla bekleyeceğim onu. O güne kadar güçlü olacağım." 

'Ölüm peşini bırakmadı'
Adalet Şirin, kızının geçen yıl bu aylarda trafik kazası geçirdiğini ve 4 kişinin öldüğü kazadan burnu bile kanamadan çıktığını anlatarak, "Ölüm kızımın peşini bırakmadı. Teyzesinin de bu kazada kaburgası kırılmıştı. İçlerinde bulundukları minibüse kamyon çarpmıştı. O zamanlar anneannesinde kalıyordu ve karnesini bana getirmek üzere yola çıkmışlardı. Özge'nin babasından ayrıldığımda henüz 20 günlüktü. Daha iyi koşullarda yaşasın diye onu anneannesinin yanında bıraktım. 'Beni istemiyor musun, beni kardeşlerim kadar sevmiyor musun?' derdi bana. O

okusun, farklı yetişsin istiyordum, ama o benim yanımda olmayı tercih ediyordu. Sessiz, sakin bir kızdı Özgem."