22
Mayıs
2024
Çarşamba
ALANYA - ANTALYA

’Türkiye´ye yerleşen Almanlar pişman’

Alman Berlin Zeitung gazetesine demeç veren Alman Dostluk ve Dayanışma Derneği Başkanı, "Almanlar Türkiye’ye sevgiyle bakmıyor. Almanya’yı terk ettiklerine pişmanlar" dedi.

Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (3 Şubat 2005) sayısında Gürsu Kunt imzalı haber şöyle:

ANTALYA - Alanya’yı "küçük Almanya"ya çeviren, kendilerine işyeri açan, Almanca gazete çıkaran hatta belediyede yabancılar meclisi açılmasını sağlayan yerleşik Almanlar, şimdi de bir yandan bulundukları ortamdan şikâyet ederken diğer yandan da Türkleri ve ülkeyi kötülemeye başladı.

10 yıldır eşiyle birlikte Alanya’da yaşayan Alman Dostluk ve Dayanışma Derneği Başkanı Ute Brix, bir Alman gazetesine verdiği demeçte, Türklerin yalan söylediğini, aldattığını, kendi menfaatlarını düşündüğünü, herkesin gözünde dolar ve Euro olduğunu, jigolaların da Alman kadınları kullandığını ve istismar ettiğini savundu.

Brix, bu açıklamaları nedeniyle savcılıkta ifade verdi.

Brix, Berlin Zeitung gazetesinin 27 Ocak tarihli sayısında verdiği demeçte, Alanya’ya 10 yıl önce geldiğini ve ilk günlerde büyük ilgi gördüklerini belirtti.

Brix, "Komşular eve pasta getiriyordu. Birkaç yüz metre ilerideki plaja gitmek saatlerimizi alıyordu. Çünkü herkes davet ediyordu. Bazen misafir gelmemesi için akşamları evde ışıkları açmıyorduk. Alanya’ya gelmek acele verilen bir karardı. Bu ülkeye kendimizi hazırlamamıştık. İlk hayal kırıklığımız da o zaman başladı" dedi.

SAVCILIKTA İFADE VERDİ

Gazetedeki demecinde, Türkleri de kötüleyen Brix, şu cümlelere yer verdi:

"Türkler kendi menfaatlarını düşünüyor. Hepsinin gözlerinde Euro ve dolar işareti var. Akşamları Alman arkadaşlarla bir araya geldiğimizde, Türk jigoloların Alman kadınları kullandığını ve istismar edişini, bir evi üç kez satan, rüşvete hazır emlakçileri konuşuyoruz. Almanlar bu ülkeye sevgiyle bakmıyorlar. Bir gün geldiğinde de Almanya’yı terk ettiklerine pişman oluyorlar."

Gazetede haberinde, Almanların, Türklerin yaşamadığı yerlerden ev istediği açıklanıyor. Yine habere göre, Oba beldesinde, sadece Almanların yaşadığı bir sitenin girişinde, "Yabancıların girişi yasak" ibaresi bile yer alıyor.

Gazetede çıkan haberin şikâyet edilmesi üzerine Brix, savcılıkta ifade verdi.
CUMHURİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 3 Şubat 2005 Perşembe 17:49:58
Güncelleme :5 Şubat 2005 Cumartesi 00:19:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Baran Yavuzer IP: 81.213.168.xxx Tarih : 15.03.2005 19:36:39
Konuya son bir hafta içinde yaşadığım iki olayla girmek istiyorum. Geçen hafta japon bir arkadaşım geldi ve bindiği takside kendisinden 10 milyonluk yol için 50 milyon lira para alındı. Dün gece ise otelimize giriş yapan Amerikalı bir turist bize ulaşana kadarki süre içinde, ki bu süre Türkiye'de geçirdiği ilk iki saat, bindiği taksideki taksici tarafından kendisine sarkıntılık edilmiş, gitmek istediği Amerikan Konsolosluğu yerine Esenler'de yolun ortasında bırakılmış ve üstüne üstlük bir de 40 milyon lirası alınmış. İkide iki yalnızca bir hafta içinde. Daha neler neler var...Bunları yapanların hepsi de bizim insanımız yani Türkler değil mi? Elbette öyle. Fakat asıl nokta bu değil; bu noktanın kendisi hatta çeyreği bile değil. Önemli olan bu gibi olayların yorumu ve neyi yansıttığı ve kime, kimlere maledilebileceği... Bilinir ki, bir toplumda işsizlik ve fakirlik uç boyutlarda ise zayıf ve kırılan halkaların sayısı her zaman daha fazladır ancak bu ortamda güçlü halkalar da her zaman ortalamadan daha güçlüdürler. Dolandırıcılık, yalancılık, para düşkünlüğü, egoizm vb. davranışlar Türk toplumunun genel karakteristiğini yansıtmıyorlar çünkü onları yapanlar bu baskı ortamında kırılan zayıf halkalardır. Unutmayalım ki, bir ağaç hasatta verdiği ürünle anılır azınlıktaki göze batan morlaşmış çürükleriyle değil. Evet çürükler her zaman göze batarlar ama oranları nedir bütünde? Aynı maddi baskıyı hangi toplumda yaşanırsa yaşansın bu gibi durumlar orada da en az Türkiye'deki oran kadar olurdu. En basit örneği Amerika... Türk toplumu asla para düşkünü, dolandırıcı, hilekar vs. değildir. Çürük elmalar bir ürünü ne değiştirebilir ne de lekeleyebilir. Tek galip matematiktir; toplumun genel karakteristiğidir. Dünyanın hangi ülkesinde ben misafirim yolumu kaybettim deyip her on evden minimum sekizinde en az bir gece elde ne varsa paylaşılarak ağırlanabiliyorsunuz, aynı kaptan yemek yiyebiliyorsunuz? Türk toplumu işte bu çoğunluktur ve olduğu gibi anılmaya layıktır.

CUMHUR DEMIR IP: 84.194.62.xxx Tarih : 8.03.2005 16:22:23
KADIN DOGRU SOYLUYOR NEDEN KIZIYORLAR ANLAMIYORUM BIZ KENDI MILLETIMIZI TANIMIYORMUYUZ HEPIMIZ KISAYOLDAN VEDE CALISMADAN PARA KAZANMANIN YOLLARINI ARAMIYORMUYUZ NEDEN DUNYADA EN FAZLA KARA PARA TURKIYEDE BI DUSUNSENE NEZAMAN DURUST OLMAYI OGRENECEGIZ ISIMIZ HEP ALDATMA DEGIL MI? KAZIKLAMAK DOLANDIRICILIK HILE CEVREYI KIRLETME BIR YABANCIYLA BERABER OLMAK ICIN YAPILAN SOYTARILIKLARI GORMUYORMUSUNUZ YAZIK YAZIK

süreyya türker IP: 81.213.135.xxx Tarih : 5.02.2005 00:15:10
bugün alanyada yaşayan sayın brix,unutmasınlarki genc kızlıklarında sinek gibi bizim türk erkeklerine kendilerinin yapıstıklarını.. yüzlerce türk ailesinin yuvalarını yıktıklarını. calıcmamak icin türk erkeklerinden bilincli olarak hamile kalib onları para ödemeye mahkum etıklerini.. bunların nedenleri başta ozamanlar kendi erkeklerinin çok alkol kulanıp kadınlarını mutlu edememeklerinden kaynaklanıyordu. ilgiyi kadına şevkatı ve sevgiyi bizim türk erkeklerinden ögrendiler. ayrıca ,,aile,, sevgimize ve türk örf ve adetlerine herzaman hayran kaldıklarını her yerde ifade etmislerdir ve halen bugünde etmekdedirler. onların sorunları kendileriyle barışık olmadıklarındandır. cünkü onlar türkiyeye gelince gercek daha düzeyli ve kültürlü modern ve kendilerindende daha tahsili türk hanımlarını ve ailelerini görünce onları hayalkırıklığına uğratmıştır.. türkiyede yaşayan ve tatile gelen yapancilar bizlerden cok pazarlık yapmaktadırlar.. asıl paraya cok değer veren ve gözlerinde dollarlar ve eurolar onların gözlerini süzlüyor.. keşke türk halkı paraya cok önem verseydi her bireyimizin madi durumu bugünkünden kesin iki kat olurdu.. almanlar tatilde bile yemek paralarını ve tatil masraflarını herkes kendi cebinden ödüyor.. massş hesapları bile ayrıdır ve coğu birikimini ayrı ayrı yapar.. bugün yaşlanmıs olabilirler genç kızlıklarındaki ilgiyi artık burada ,,türk,, erkeklerinden göremeyince cigolomu oluyorlar onlar.. gitsinler büyük otelere gelen yaşlı alman kadınlarının nasıl komilerine, garsonlarına bile hangi tekliflerle odalarına aldıklarını.... unutmasınlar....arz... olmayan yerde talep olmaz... bukadar cok miliyetci ruhunu taşıyorlarsa burayı beyenmiyorlarsa oturdukları yerdede almanyanın bazı yerlerındeki gibi.... cok özür diler...köpek.. girer bizler giremezmişiz.. anladıgınız gibi.. buradada sitelerine yabancılar giremez gibi ırkcı yazılarla yaşamayı düsünüyorlarsa.. bugün hemen cantalarını hırt pırtlarını toplasınlar geldikleri yere gitsinler.. kendi ülkesini sevmeyen bir alman türkiyedede ırkcılık yapamaz.. onun gibilerini zaten alman hükümeti bile bugün kabul edmez... nasıl türkler almanlara uymak zorundaysa.. hocunuza gitmiyorsa gidin diyorlarsa... bende bunu söylemeye kendimde hak buluyorum. sevgi ve saygılarımla.. süreyya..

nilay balci IP: 87.78.93.xxx Tarih : 20.05.2008 00:32:44

yalan söylemesinler BEN ALMANYADAN KATILIYORUM BURADA BIZIM ANAMIZI AGLATIYORLAR KALMISLAR ORDA ÖTÜYORLAR YILLARCA AMERIKA SI AVRUPA SI HEM YEDI HEM SÖMÜRDÜ BU DA YETMEZMIS GIBI KONUSTULAR BUNLARI SUSTURACAK BIR BASBAKAN LAZIM AMA NERDE


yasemin öztürk IP: 85.110.239.xxx Tarih : 16.02.2008 16:04:14

aslında çok da yalniş değil.gerçekten gözlerimizi açalım bakalım..şuanda etrafımda bile turisti nasıl çarpsam da yolumu bulsam diyen okadar insanımız varki..insanlara aynı değeri vermiyoruz.. kimde para var ona bakıyoruz. yanı bırakın ülkeyi siyahı beyazı.. parası olana değer veriliyor bu ülkede.maalesef çok yalnışlar götürüyor.almanlar alanyayı türkiyeyi çok seviyor ama her seferinde bizden de kazığı yiyor.dolar euro işareti var gözümüzde dediği cümle çok da yalnış sayılmaz..çarşıda nerede alışveriş yapsan ytl yok..euro dolar var.çoğu erkeklerimiz sevdikleri için değil yabancı ülkeye gitmek için evleniyor..ardından boşanma geliyor zaten..fakat ben şuna inanıyorumki yabancı kim olursa olsun bizim milletimizi seviyor ve ülkemize gelmek için 1 yıl boyunca çalışıyor..biz bence onları biraz daha kendimiz gibi görmeliyiz..gelen uzaylı gibi değil...