Burdur’un Ağlasun İlçesi’nde 11 Kasım 2004 tarihinde Burdur Meslek Yüksek Okulu öğrencisi Halil Yulu’yu planlı bir şekilde işkence ederek öldürmek suçuyla yargılanan 6’sı tutuklu 7 sanık, bugün hakim karşısına çıktı.
Burdur 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen ilk duruşmada tutuklu sanıklar Habib Alkan (57), Ercan Demirtaş(34), Ali Demir (46) , Halil Özer, Fatma Özer ve Şerife Özer ile tutuksuz yargılanan Mehmet Aslan (76) hazır bulundu.
Halil Yulu’nun öldürülmesinde baş zanlı olarak gösterilen Halil Özer mahkemede yaptığı savunmada suçsuz olduğunu iddia etti.
Halil Özer, "Kızım Burdur’da okuyordu ve yurtta kalıyordu, bana yurt idaresinden telefon açarak kızımın bir kişi tarafından rahatsız edildiği bildirildi. Bende 10 Kasım 2004 tarihinde kızımı yurttan ve okuldan alarak köyümüze getirdim. 11 Kasım 2004 günü sabah kalktığımda evin önünden sesler geldiğini duydum ve dışarı çıktım. Baktım Halil Yulu kızımı kolundan tutarak sürükler vaziyette götürmeye çalışıyor, bende elimde bulunan kürekle neresine geldiğine aldırmaksızın vurmaya başladım. Yaklaşık 15-20 dakika bu olay devam etti. Sonra şahsı içeriye aldım ve Habib Alkan (57), Ercan Demirtaş (34), Ali Demir (46) ve Mehmet Aslan (76) isimli akrabalarıma telefon ettim ve onları evime çağırdım. Herkes bana şahsı hastaneye götürmemi söyledi ve evlerine döndü, bende Ercan’a arabayı getir bunu hastaneye götürelim dedim. Ercan gitti ve geri dönmedi. Şahsı plakasız Murat 124 arabayla hastaneye götürmek için yola çıktım. ’Çoban Pınarı’ denilen bölgeye gelince Halil bana ’Ne olur beni burada bırak ben kendim giderim’ dedi. Bende bıraktım, diş çekme yanak kesme ve asma gibi işkence etme suçlarını asla kabul etmiyorum" dedi.
Mahkemeye tanık olarak katılan Ağlasun Sağlık Ocağı doktoru Derya Sevinçli, Sağlık memurları Canan Bekiz ve Yakup Çetin, hemşire Serpil Karabulut, Polis memurları Ali Özkan ve Süleyman Kökkaya, maktulü ilk bulanlar TEDAŞ görevlileri Mustafa Bülbül ve Aziz Elitok, Jandarma Astsubay Beyhan Güler ve Reşat Türkmen olay anıda yaşadıklarını, yaptıkları sağlık müdahalesini ve aldıkları ifadeleri mahkemeye aktardılar.
Maktulün, jandarmanın ve ilk müdahaleyi yapan sağlık memurlarının ısrarlı bir şekilde "Seni bu hale kim getirdi?" sorusuna karşılık jandarmanın da zabıtlarına geçen ifadesinde, "Beni bu hale Halil Özer, Fatma Özer ve ismini bilmediğimi bir kişi getirdi. Şerife beni babamı ikna ettim gel tanış diye eve çağırdı. Ben eve girince ismin belirttiğim üç kişi üzerime sopalarla saldırdı. Kendime geldiğim zaman ayağımdan tavana asılı bir vaziyetteydim. Bana ’Bizden şikayetçi olursan seni öldürürüz’ dediler. Canlı canlı kerpetenle dişlerimi söktüler ve sağ yanağımı kestiler. Cep telefonumu gasp ettiler. Beni oraya sevdiğim kız çağırmıştı ben sevdamın ve aşkımın kurbanıyım" dediği öğrenildi.
Tanık olarak dinlenen Reşat Türkmen de, "Maktul bunları bize anlatırken ağzında kırılan dişlerinin kırıntıları dökülüyordu" dedi.
Son olarak söz alan Halil Yulu’nun babası Abdullah Yulu, anne Sultan Yulu ve kardeşi Kinyas Yulu, bu olayın bir vahşet olduğunu belirterek "Bunu yapanların insanlıkla alakası olamaz. Bu işkence Irak cezaevlerinde bile yapılmıyor. Bu işkenceci katillerin en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz. Türk adaletine güveniyoruz" diyerek üzüntülerini dile getirdiler.
Mahkeme diğer tanıkların dinlenebilmesi için duruşmayı erteledi.
VALLA SU AN BEN DE AGLASUNDA ÜNİVERSİTE OKUYORUM VE HERHANGİ BİR İNSANDAN KÖTÜ SÖZ İŞİTMEDİM .NE DEMEK KIZA SARKINTILIK ETMEK FALAN OH İYİ YAPMIŞ,BANA NİYE YAPMIYORLAR ÇÜNKÜ BEN EL-ALEMİN KARISINA-KIZINA SULANMIYORUM.EFENDİ OLSAYMIS.NERED,HANGİ ŞEHİRDEN GELDİ ORASINI BİLEMEM AMA BURASI GELDİĞİN YERE BENZEMEZ.SUSMASINI BİLMİYOSAN GİTMESİNİ BİLCEKSİN.GİTMESSENDE İŞTE BÖYLE DİŞİNİ ELİNE VERİRLER.
burdur ve ilçelerinde ki yaşayanlar insanlıkla alakası yokki zaten bunlar daha normal haber tabi burdur için konuşuyoruz daha neler neler var dır orda neyseee ya beni ve bizi ilgilendirmez...