3
Mayıs
2024
Cuma
HATAY

42 yıldır bitmeyen hasret

Hatay’ın Yayladağı ilçesine bağlı Çandır köyü... İlçeye uzaklığı 15 km. Köyde 50 hanede 289 nüfus var. Bu hanelerden birisinde tek başına yaşayan, tam 113 yaşında Dudu Dağcı nine var.


Dudu Nine evde tek başına yaşıyor, kendi ihtiyaçlarını kendisi görüyor, yemeğini kendisi yapıyor, çamaşırını kendisi yıkıyor. “Allaha şükür kimseye muhtaç değilim ” diyor. Yan tarafında oğlunun evi var. “Oğlum, gelinim bir ihtiyacım olduğunda hemen yardım ediyorlar, ama her işimi Allah’a şükür kendim yapıyorum.’’ diyor. Her kelimesinde Allah’a şükretmeyi de ihmal etmiyor.

Namazlarını hiç aksatmıyor. Sağlığı yerinde ve dimdik ayakta.... Uzun yaşamasının sırrını soruyoruz, “Allah’ın emri ve takdiri ilahi, benim farklı bir bakım yaptığım yok, vaktim gelmemiş oğlum. Ben de normal insanlar gibi yiyip içiyorum, farklı bir şey yaptığım yok.” diyor.

Dudu nineyi ‘uzun yaşamanın sırrı’ gibi merak larımızla daha sıkı sorgulamak istiyor, ağzından ille de bir sağlıklı yaşam önerisi almaya çalışıyoruz; ama aslında görüyoruz ki Dudu niyeyi ayakta ve hayatta tutan sırları değil, acısı, beklentileri, 42 yıl önce kaybolan kızının geri döneceğine ilişkin beklentisi.

Dudu nine kızını 15 yaşlarındayken 1966 yılında ansızın ortadan kaybolmuş. O gün bugündür ninemiz tam 42 yıldır kızını göremiyor. “Çok zor yavrım’ diyor, “Sağ mı, ölümü onu bile bilemiyorum.

Anlattıkça anlaşılıyor ki, pek o kadar da ‘ansızızın’ lık, pek o kadar beklenmedik bir kayboluş değil ‘Emine’nin kaçışı. “Kızımı evlendirdik, 15 yaşındaydı. Evlendikten sonra kocası birkaç defa dövmüş. Bize geldi, ‘Kocam çok dövüyor, beni geri göndermeyin.’ dedi” diye anlatıyor nine. Kızına ‘“ senin kocan, yuvanı yıkma.’ dediğini ve her defasında geri gönderdiğini de ekliyor sonra. ‘Artık ben o eve gitmem.’ dediği bir gün kızını yeniden yuvasını yıkmamaya ikna etmiş Dudu nine. “Peki’ demiş kız, ama eve gitmemiş. Samandağı’nın karşısından denize doğru yürümüş. Komşu köyden bir tanıdık, yanına katmış getirmeşye durmuş: ‘Gel, geri götüreyim seni.’ Fakat onun yanından da kaçmış Dudu ninenin daha 15 yaşındaki evli barklı çocuğu. “O günlerde çok dövündüm, vurundum, okumam yazmam da yok, bir şey yapamadım, oğullarım aradılar ama hiçbir sonuç vermedi. Sonra, Suriye’de ortaya çıktı.”

KIZIMI SON BİR KEZ GÖRMEK İSTİYORUM

Emine’nin Suriye’de göründüğü haberini alan aile fertleri apar topar Yayladağı kaymakamlığına gitmiş. Oğul Ali Dağcı’ya pasaport çıkartılmış, Suriye ‘ye giden Ali Emine’nin Tekelde çalıştığını tespit etmiş. Ama kapıdan çıkmasını beklerken üç-dört adam tarafından derdest edilip Yayladağı sınır kapısına götürülmüş. “Kapıda buna ‘Bu işin peşini bırak’ demişler’ diyor nine. ‘bu işin peşini bırak’ diyen o adama sesleniyor şimdi. Lütfen bize yardımcı olsunlar diyor. Sonra, yetkililere yakarıyor: “Acısı içimde dinmiş gibi görünüyor; ama inceden inceye yüreğimi dağlıyor. Allah’tan ümidimi kesmedim, hâlâ bekliyorum. N’olur siz de yardım edin de son bir kez göreyim yavrumu.’’ diyor.

Dudu nine, 113 yaşında, ‘hasret gücüyle’ ayakta duruyor. “Kızımı bulana ödül verecek gücüm yok, ama minnettar kalırım ve her zaman dua ederim ona.’’ diyor. Biz oradan ayrılırken bizim için de bol bol dua ediyor. Dua ederken yönünü Suriye’ye dönüyor

Zaman
Yayın Tarihi : 14 Ocak 2008 Pazartesi 05:06:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?