Çiftçi Ahmet Efendi, çalınan marullarını pazarda görüp tanıdığını öne sürdü ve satanı dava etti. Hakim, ’tanımakla’ olmaz diyerek davayı reddetti. Ama savcı itiraz edince temyize gidildi. 3 yılın sonunda Yargıtay, "Suçun ispatı gerekir" kararını verdi

Bir ’marul hırsızlığı’ davası mahkemeleri ve Yargıtay’ı tam 3 yıl uğraştırdı, hakimlerle savcıları birbirine düşürdü.  2001 yılında meydana gelen ve Yargıtay’ın bu ay başında verdiği kararla sonuçlanan bu "tarihin en saçma davası" şöyle gelişti: Çiftçi Ahmet Ateş, bahçesindeki marullar çalınınca pazara giderek bir dedektif gibi araştırma yaptı. Hırsızlık suçundan sabıkalı Hüseyin Altay’ın sattığı marulları görünce, kendi bahçesinden söküldüğünü iddia ederek şikayetçi oldu.

"Ben Marullarımı göbeğinden tanırım"
Çiftçi Ahmet Ateş, "Marullarımın cinsi ’hazar’dır, bu yüzden tanıdım. Ben senelerdir marul yetiştiririm. Sürekli bu işi yaptığım için anladım. O tezgahtaki marulların benim olduklarından adım gibi eminim" dedi. Bunun üzerine savcılık sanık Altay hakkında "Şikayetçiye ait tarladan marullarını söküp çaldığı ve Dörtyol pazarında sattığı sırada yakalandığı" iddiasıyla dava açtı. Sanık Altay ise, marulları Payas pazarından Arif isimli bir toptancıdan aldığını iddia etti. Ancak toptancı Arif, polisin bütün aramalarına rağmen bulunamadı. Bu da sanığın doğru söylemediği yolunda bir şüphe olarak dosyada yer aldı.

Dava henüz bitmedi daha da uzayabilir 
Sulh Ceza Mahkemesi, 26 Nisan 2002 tarihinde verdiği kararla, sanığın marulları çaldığına dair yeterli kanıt bulunmadığı için beraatine karar verdi. Ancak Dörtyol Cumhuriyet Savcısı, Altay’ın sattığı marulların Ateş’in bahçesinden çalındığında ısrar etti ve beraat kararını temyiz etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da tebliğnamesinde bu görüşe katıldı ve sanığın cezalandırılmasını istedi. Dosyayı görüşen Yargıtay 11. Ceza Dairesi ise yerel mahkeme kararını onadı. Daire kararında mahkemenin deliller ve duruşmadan edindiği kanaate göre sanığın cezalandırılmasına yeterli delil bulmadığı hatırlatılarak Cumhuriyet Savcısının sanığın cezalandırılması yolundaki talebinin reddine oybirliği ile karar verdi. Ancak marul davasının burada bitip bitmeyeceği meçhul. Çünkü sanığın cezalandırılmasını isteyen başsavcılığın itiraz hakkı var. itiraz edildiği takdirde marul davası ile ilgili son kararı, 25 Yargıtay ceza dairesi hakiminden oluşan Ceza Genel Kurulu verecek.