Hatay'dan sert çıkış!

Hatay'da halka hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Benim polisime silah çeken el ne derece hainse, alçaksa hainse kusura bakmayın cam çerçeve indiren de aynı durumdadır. Terör örgütü nümayiş istiyor, halk hukuk tanımasın istiyor. Sizin öfkelenmenizi hiddetlenmenizi istiyor, sokakları çatışma, kaos ortamına çekmek istiyor. Lütfen bu tuzağa düşmeyin kim ki eline taşı alır komşusuna atarsa o kaybetmiştir. Maalesef bizde muhalefet ülke kaybetsin, iktidar kaybetsin yeter ki biz kazanalım diyor. Böyle hesaplar içine girme, böyle hesaplar içine girdikçe benim Hataylı kardeşin sana hiçbir zaman evet demeyecek" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül'de yapılacak olan Anayasa değişiklik paketi ile ilgili referanduma destek gezileri kapsamında Hatay'a geldi. Başbakanlığa ait ATA uçağı ile öğle saatlerinde Hatay Havaalanı'na gelen Başbakan Erdoğan'a Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu eşlik etti.

Emlak Evleri önünde halka hitap eden Başbakan Erdoğan, Dörtyol ve Payas olaylarına dikkat çekerek, MHP, CHP ve BDP'ye yüklendi. BDP'nin sağduyu çağrısı yapması gerekirken Dörtyol'daki olayları fırsat bilerek gerginliği arttıracak sorumsuzca eylemler yaptığını söyleyen Erdoğan, "Çıkıyor bir konvoyla beraber Dörtyol'a gelecek. Ne yapacaksın gelip sen polis misin, savcı mısın? Bırak sen işine bak. Demokratik yollardan iktidara gelmeye bak. Önce demokrasiyi içine sindir, daha sen bunu benimseyemedin" diye konuştu.

Erdoğan, MHP'nin Dörtyol'daki gerginliği kendine fırsat gördüğünü ve bundan siyasi rant elde etme peşinde koştuğunu, CHP'nin de bu kargaşadan ne koparabilirimin derdine düştüğünü savunarak, "Bunların mantığı şu: AK Parti kazanmasın da millete ne olursa olsun. AK Parti yıpransın da bu ülke bu millete ne olursa olsun" ifadelerini kullandı.

"HATAY'I DÜNYAYA ÖRNEK GÖSTERDİM"

Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

"Hakkınızı helal edin, sıcağın altında çok beklettim. Siz buna alışıksınız. Gönüllerin sıcaklığı ile birbirinize bağlısınız. Hatay bizim gözbebeğimiz. Hatay Türkiye'nin, dünyanın gözbebeği. Dünyanın neresine gittiysem orada Hatay'ı anlattım, İspanya'da Madrid'de Hatay'ı örnek gösterdim. Brezilya'da Rio'da Medeniyetler toplantısında Hatay'ı örnek gösterdim. Çünkü Hatay dünyada eşi benzeri olmayan bir hoşgörü şehridir. Farklılıkların dayanışma içinde yaşadığı örnek bir şehirdir. Yanı başımızda Habibi Necar Camii var. Yasin suresinde kendisinden bahsedilen Habibi Neccar'ı rahmetle anıyorum. Peygamberimizden önce yaşamış değerli bir Hıristiyan idi. Bu cami Anadolu'da yapılmış ilk camidir. Çok ilginçtir ki caminin adını taşıdığı kişi bir Hıristiyan. İşte biz böyle engin bir hoşgörü, sevgi medeniyetinin mensuplarıyız. Camiler, kiliseler, havralar yüzyıllardır aynı mahallede meydanda yan yana var oldular. Kimseyi etnik kökeni ile değerlendirmedik. Çünkü biz yunusun deyimi ile yaratılanı yaradandan ötürü sevdik. Herkesi önce insan olarak gördük. Temel haklarını kutsal bildik."

"HATAY ÜZERİNDE BAZI OYUNLAR OYNANIYOR"

Tüm dünyaya örnek gösterdiğini Hatay üzerinde bugünlerde bazı oyunlar oynanmak istendiğine dikkat çeken Erdoğan şöyle devam etti:

"Dörtyol ilçemizde bir polis otomuza alçakça bir saldırı düzenlendi. 4 polisimiz şehit oldu. Yakınlarına başsağlığı diliyorum. Polisimiz, güvenlik güçlerimiz bu hainleri bulmak için çalışıyor. Terör emellerini bugüne kadar gerçekleştiremedi Allah'ın izniyle de gerçekleştiremeyecek. Bu topraklarda nifak tohumları fesat tohumları ekmek isteniyor. Biz Türk'ü, Kürt'ü ile Boşnak'ı Roman'ı ile hep birlikte yaradandan ötürü seviyoruz. Biriz, beraberiz. Benim polisime silah çeken el ne derece hainse, alçaksa hainse kusura bakmayın cam çerçeve indiren de aynı durumdadır. Terör örgütü gençleri sokağa dökmek, milleti galeyana getirmek istiyor. İşte onun için öfkesine hakim olamayıp camı çerçeveyi indirenler, polis araçlarını ateşe verenler terör örgütünün tuzağına düşüyor. Öfke gelir göz kararır öfke gider yüz kızarır Bin yıldır olduğu gibi yine yüz yüze bakacağız, birbirimize bakacağız; kardeş akraba olacağız. Hatay'daki tüm kardeşlerimiz uyanık olmasını rica ediyorum. Terör örgütü nümayiş istiyor, halk hukuk tanımasın istiyor. Sizin öfkelenmenizi hiddetlenmenizi istiyor, sokakları çatışma, kaos ortamına çekmek istiyor. Lütfen bu tuzağa düşmeyin kim ki eline taşı alır komşusuna atarsa o kaybetmiştir. Tuzağa düşmüştür. Kim komşusuna husumetle bakarsa o terör örgütünün senaryosuna uymuştur. Bu tuzağa gelmeyin. Mülki idaremiz gerekenleri yapıyor. Lütfen hiç kimse kendisini polis, hakim savcı yerine koyup hareket etmesin; şiddete başvurmasın."

ZAMANLAMAYA DİKKAT ÇEKTİ

Terör eyleminin zamanlamasına dikkat çeken Erdoğan, Türkiye geleceği adına demokrasi adına çok önemli bir kararın arifesinde iken birilerinin sokakları tahrik etmek istediğini vurgulayarak, "Bu kirli bir oyundur. Böyle hassas bir dönemde sağduyu açıklaması yapması gereken muhalefete sesleniyorum. Siz tam tersine sokakları daha da kışkırtmanın peşindesiniz. İngiltere Başbakanı ne dedi biliyor musunuz biz terörle mücadeleyi muhalefetle birlikte yendik dedi. Maalesef bizde muhalefet ülke kaybetsin, iktidar kaybetsin yeter ki biz kazanalım diyor. Böyle hesaplar içine girme, böyle hesaplar içine girdikçe benim Hataylı kardeşim sana hiçbir zaman evet demeyecek. Koltuğunu sağlama almak için sokakları kışkırtmaya değer mi? AK Partiyi suçlayacağım diyerek terör örgütünün oyunlarına gelmeye değer mi? İşte görüyorsunuz Şemdinli; Çukurca, Samsun, Dörtyol'dan vuruyor eş zamanlı olarak muhalefet partileri de Ankara'dan taarruza geçiyor. BDP sağduyu çağrısı yapması gerekirken Dörtyol'daki olayları fırsat bilerek gerginliği arttıracak sorumsuzca eylemler yapıyor. Çıkıyor bir konvoyla beraber Dörtyol'a gelecek. Ne yapacaksın gelip? Sen polis misin? Savcı mısın? Bırak sen işine bak. Demokratik yollardan iktidara gelmeye bak. Önce demokrasiyi içine sindir, daha sen bunu benimseyemedin. MHP Dörtyol'daki gerginliği kendine fırsat görüyor, rant peşinde, CHP'de bu kargaşadan ne koparabilirim peşinde. Bunların mantığı şu AK Parti kazanmasın da millete ne olursa olsun. AK Parti yıpransın da bu ülke bu millete ne olursa olsun" ifadelerinde bulundu.

"ŞEHİDİMİN BİR DAMLA KANINI BÜTÜN VARLIĞIMIZ FEDA OLSUN"

Erdoğan, "Ben de buradan söylüyorum. Şehidimin bir damla kanına, bir karış vatan toprağına bütün varlığımızı feda etmeye hazırız. Ama bu terör 26 yıldır bu ülkede var. Bunun 7 yılında biz iktidardayız. Peki, 19 yılda bu ülkede ne oldu. Ben Hatay'ı dünyaya örnek göstermeye devam edeceğim. Ne demişti Gazi Mustafa Kemal Hatay benim namusumdur. Ben de diyorum ki Hatay bizim namusumuzdur, gururumuzdur, övünç kaynağımızdır. Bir kere daha her türlü tahrike kışkırtmaya karşı dikkatli olmaya çağırıyorum" şeklinde devam etti

"12 Eylül'de nikah masasına oturacağız. Bu masada evet demeye hazır mıyız? Milletin anayasasına evet demeye hazır mıyız? Ya darbe anayasasına kim evet der" diye soran Başbakan Erdoğan, "12 Eylül'de büyük, güçlü, itibarlı Türkiye'ye, Hatay büyük değişime, demokrasiye, güçlülerin hukukundan hukukun üstünlüğüne evet diyor mu, Sevdamız Millet kararımız Evet, Sevdamız Millet oyumuz Evet" dedi.

"CHP, MHP, BDP, YARSAV VE TERÖR ÖRGÜTÜ AYNI SAFTA"

Bu anayasa değişikliğine kimlerin karşı çıktığına dikkat edilmesini isteyen Erdoğan, "Bu Anayasa değişikliğine CHP, MHP, BDP, bir kısım medya, karanlık ortamdan medet uman çeteler, vesayet düzeninin devamından yana olanlar, statükodan yana olan tuzu kuru seçkinler ve bir de kim karşı çıkıyor biliyor musunuz terör örgütü karşı çıkıyor. YARSAV. CHP, MHP, BDP terör örgütü toplanmışlar karşı çıkıyor? Neye karşı? Milletin anayasasına karşı. Bu ittifaktan Türkiye menfaat umabilir mi? Bunlar milletin menfaatine hiçbir meselede bir araya gelmez. Milletin ufkunu açacak bu değişikliğe karşı çıkıyor, şerde ittifak ediyorlar" görüşünü dile getirdi.

"BUNLARIN KAFASI KARIŞIK"

MHP'ye gönül veren CHP'ye oy veren Hataylıları onlardan ayrı tuttuğunu belirten Erdoğan, "Onlar kendi kitlelerine kulak vermiyor. TBMM'de kendi arkadaşlarına, milletvekillerine güvenmiyor. Niye? Olur da vicdanının sesini dinler de oy kabinine girer evet oyu verir diye. Şimdi millete diyorlar ki oy kabinine gir hayır de. Yahu sen milletin vekiline oy kabinine sokmadın, şimdi çıkmış milletin kendine oy kabinine gir, hayır de. Darbe anayasasına hiçbir zaman evet demedik, demeyeceğiz. TBMM'de bu tavrı ortaya koyanlar 12 Eylül'de benim milletimden gereken cevabı alacak. Bunların kafası karışık. CHP Genel Başkanı Malatya'da gidiyor. Ne diyor biliyor musun? Anayasa değişikliği kayısıya çare olacak mı diyor? Yahu kayısı için anayasada madde düzenlemesi yapılıyor mu? Yahu böyle bir siyasi lider olur mu? Ordu'ya gidiyor Anayasa değişikliği fındığa çare olacak mı diyor. Size bir şey söyleyeyim. Yarın öbür gün buraya gelip bu değişiklik Hatay künefesine çare olacak mı der. Yahu böyle bir liderlik olur mu? Sen ne anlarsın Hatay'ın künefesinden. Çünkü bunlar anayasa metni ile yemek kitabını birbirine karıştırıyor" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Hataylı Cemil Meriç'in tam da muhalefet liderlerini tarif ettiğini söyleyerek, "Onlar Türkiye'nin insanından şikayetçi. Bunların aynaya dahi tahammülleri yok. Çünkü aynaya bakarlarsa başörtü konusundaki tutarsızlıklarını görecek. Gitmiş ne diyor başörtüsünü biz halledeceğiz diyor. Dürüst ol dürüst. Bu sululukları millet yutmuyor. Bu milleti enayi yerine koymaya, feraseti ile dalga geçmeye kimsenin hakkı yok. Bunlar aynaya bakarlarsa tam gün yasasını iptal ettirerek milleti nasıl mağdur ettiklerini, çetelere çanak tuttuklarını görecekler. Bunlar Türk Telekom'un özelleştirmesine karşı çıkarak 25 milyar dolar zararı bu millete ödettiler. Danıştay özelleştirmelere geç karar vererek 3 milyar dolar zarara yol açtılar. Sadece İzmir limanı kararını 30 ay beklettiler. Küresel kriz geldi ve bu limanın özelleştirmesinin gecikmesinden dolayı 1,5 milyar dolar kaybedildi" diye devam etti.

Bu Anayasa değişikliği ile bir dönemin sona ereceğini bildiren Erdoğan,"Bunların sıkıntısı burada. Tuzu kuru bürokratların millete bedel ödetme devri bitiyor. Yargıda kamp sistemine, kapalı devre uygulamalara son vereceksiniz. Anayasa değişikliği ile size pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Memur, işçi, esnaf kardeşim bu değişikliği ile sizin haklarınızı koruyor, güç katıyoruz, çocuk istismarının önüne geçiyoruz, şehitler, yetimler, gaziler için yeni hizmetlerin önünü açıyoruz, anayasa değişikliği ile kamu denetçiliği kurumunu getiriyoruz. Mahkemeye gitmeden bu kuruma gidip hakkınızı arıyorsunuz. Anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkı getiriyor. Anayasa Mahkemesini Türkiye İnsan Hakları Mahkemesi kuruma dönüştürüyoruz. Buna evet mi" diye sordu.

Erdoğan, Hatay'a yaptıkları ve devam ettirdikleri projelerden de bahsederek, "Sizlere verdiğimiz sözleri tutmanın bahtiyarlığı içindeyim. Hatay'ın sulanabilir arazinin sadece yüzde 16 sı sulanabiliyor. Biz bu 3 büyük proje ile tamamen değiştiriyoruz. Büyük Karaçay Proje'nin yüzde 25'i bitti. Reyhanlı Barajı Mart ayında ihale edildi, temeli yakında atılıyor. Böylece 50 yıllık hasrete son verecek önemli bir başlangıç yapıyoruz. 11 bin kişiye iş imkanı doğacak. 3. Projemiz Türkiye ile Suriye arasında, Asi Nehri üzerinde Dostluk barajı. 20 Haziran'da imzalar atıldı. Yakında inşaat başlıyor. Bütün projeler tamamlandığında sulanabilir arazilerinizin yüzde 95'i suya kavuşacak" müjdesini verdi.

Erdoğan, sözlerini "12 Eylül'de Evet bembeyaz yeni bir sayfaya, demokrasiye, adalete, özgürlüineğü, hukuka davettir. Biz TBMM olarak üzerimize düşeni yaptık. Bize yüklediğiniz emanetin hakkını verdik. Şimdi sözde, karar da sizde. 12 Eylül milletimize, ülkemize hayırlı olsun" şeklinde tamamladı.

Başbakan Erdoğan, mitingin ardından Hatay Valiliği'ne geçti. Erdoğan Valilik ziyaretinin ardından saat 13.30'da TOKİ tarafından yapılan 32 derslikle Günyazı İlköğretim Okulu, 32 derslikli lise ve Hatay'da yapımı tamamlanan diğer okulların toplu açılış törenine katıldıktan sonra Adana'ya geçecek. Erdoğan Adana valiliği'ni ziyaret edip, saat 17.00 sularında İstasyon Meydanında halka hitap edecek. BSK Metropark Hastanesi'ni hizmete açacak olan Erdoğan, akşam saatlerinde havayoluyla Ankara'ya hareket edecek.