Gönüllü Jandarma Komando olarak vatani görevini yaparken teröristlerle girdiği çatışmada yaralanan Yusuf Kalkan'a terör mağduru olmasına rağmen gazi unvanı verilmedi. İşsiz olan 2 çocuk babası Kalkan, devletten iş istiyor.
1994-1995 yılları arasında gönüllü olarak vatani görevini jandarma komando olarak yapan Yusuf Kalkan, terör örgütüyle birçok silahlı çatışmaya girdi. Güneydoğu'da gezici tim olarak görev yapan Yusuf Kalkan, girdiği 11. çatışmada sırtından aldığı kurşunla ağır yaralandı. 3 Ekim 1994'te Sivas ile Tokat arasında Hatik mevkiinde bir astsubayın şehit olduğu, 4 askerin de yaralandığı çatışmada yaralanan Yusuf Kalkan, askeri helikopterle getirildiği Sivas Numune Hastanesi'nde 7 gün komada kaldıktan sonra hayata
döndü. 35 gün hava değişimine gönderilen Kalkan, raporu bittikten sonra vatani görevinin geri kalan kısmını tamamlayarak terhis oldu.
Terör örgütüyle mücadelede yaralandığı için devletin kendisine o günün parasıyla 49 milyon 975 bin lira, bugünün parasıyla 49 lira 975 kuruş kan parası adı altında tazminat ödediğini söyleyen Yusuf Kalkan, "Keşke o çatışmada şehit olabilseydim de bugünleri görmeseydim" dedi.
İskenderun'da Numune mahallesinde derme çatma bir evde eşi Nazlı, kızları Damla (9) ve Yağmur'la (4) yaşam mücadelesi veren Yusuf Kalkan, iş bulamadığı için evinin geçimini sağlayamadığını söyledi. Terhis olduktan sonra gazilik maaşı alabilmek ve bir devlet dairesinde iş bulabilmek ümidiyle çalmadık kapı bırakmadığını söyleyen Kalkan, "Ben devletten para pul istemiyorum. Fakirim, 2 evladım var, onlara bakabilmek için devlet kurumundan ya da özel sektörden iş istiyorum. İş bulabilmek için Ankara başta
olmak üzere Hatay'da birçok yere müracaat ettim. Valiye gittim, kaymakama gittim, sekreterleri geçemedim. Bir kömür istedik devletten, onu da zar zor alabildim. Ama ben ülkemi seviyorum. Şimdi çağırsınlar, askere yine giderim" şeklinde konuştu.
Yusuf Kalkan'ın eşi Nazlı Kalkan ise eşinin işsiz olması yüzünden sıkıntı çektiklerini belirterek, "Çok zor günler yaşıyoruz. Evlatlarımıza istediklerini alamıyoruz. Eşime sahip çıkmalarını, bir iş vermelerini istiyorum" dedi.
işte devletimiz türkiyemiz askerlere dua edeceğine ülkeyi kendi ellerine almış gidiyorlar:::..::...